Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '16

 
Kategori
Söyleşi
 

Mustafa Gazalcı ile söyleşi 1

Mustafa Gazalcı ile söyleşi 1
 

Değerli arkadaşım Mustafa Gazalcı ile 1958-1963 yılları arasında Gönen İlköğretmen Okulunda beş yıl birlikte okuduk. Gönen’in özgür bozkır havasını birlikte soluduk ve köy enstitülerinin ruhuyla beslendik. O benden bir yıl önceydi. Bir yıl ilkokul öğretmenliğinden sonra Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü edebiyat öğretmenliği bölümünü bitirdi. İki dönem Denizli milletvekilliği yaptı. 1980 İhtilalinde Barış Davasından yargılanıp bir yıl hapis yattı. Ayrıca öğretmenlik, örgütçülük ve yazarlığı da siyasetle birlikte yürüttü. Eğitim Onur Ödülü sahibi ve eski Eğit-der başkanı olan sevgili arkadaşım Gazalcı’yı bu söyleşiyle sizlere tanıtmaya çalışacağım

MUSTAFA GAZALCI’NIN EĞİTİM YILLARI VE GÖNEN

Nazmi Öner: Sayın Gazalcı, Denizli’nin Güney İlçesinden yola çıkarak öğretmenlikten yazarlığa, sendikacılıktan Parlamentoda milletvekilliğine dek, her alanda iz bırakan çalışmalar yaptınız. Elbette ki bu durum, o günlerin koşullarında olanaksız gibi bir şeydi. Şimdi bu yolculuğun çıkış noktası olan Güney’den ve oradaki yaşantınızdan kısaca söz edebilir misiniz?

Mustafa Gazalcı: Elbette Güney doğduğum, çocukluğumun geçtiği, ilkokulu okuduğum akrabalarımın, yakınlarımın olduğu yer. Ben ilkokulu bitirdiğimde Güney’de henüz ortaokul yoktu. Babamı ilkokula başladığım yıl yitirmiştim. Annem kol kanat gererek büyüttü bizi.  Ancak ailemin beni Denizli’ye ya da başka bir yere gönderip okuma olanağı da yoktu. Benim için tek kapı yatılı Gönen Öğretmen Okulu'na girmekti. Oraya girersem yaşamımın değişeceğini biliyordum. 

NÖ: Malum o yıllarda Gönen, hepimizin hayallerini süsleyen aydınlık bir düş ve umutsuzluk okyanusunda bir can simidi, bir mucizenin gerçekleşmesi gibi bir şeydi. Sizin Gönen hayalleriniz, sınavları kazanma sevinciniz ve Gönen’deki ilk günleriniz nasıldı? Kısaca söz edebilir misiniz?

MG: Aylar önceden dedemle gideceğim belli oldu. Okuldan gelen yazıdan bir sağlık kuruluşundan rapor alınmasını öngörüyordu. Belki o rapor sınavı kazanınca da alınabilirdi, ama ben sabırsız davranıp ailemi zorladım. Raporu da sınavın bir parçası gibi görüyordum. Dedem bakkaldı. Onun Denizli’ye mal almaya gittiği bir gün peşine takıldım. Elimde kağıt doktor doktor dolaşıyorum. O kadar küçüğüm ki elimde idrar dolu bardağı oradaki görevli iç diyor. Gözüne bakıyorum, şaka mı yapıyor, ciddi mi diye. Bir daha iç dese Gönen uğruna içeceğim, saçlarımı okşayıp bardağı köşeye bırakmamı istiyor.

Raporu aldıktan sonra dedemle düştük yola. Başka hemşerilerim de var, babasıyla, yakınlarıyla sınava gelen. Sınavı kazananların adlarını idare binasının önünde okudular. Adım okununca dedemin gözünden sevinçten ateş çıkıyormuş gibi geldi bana. Sonunda Köy Enstitülerinin izlerini taşıyan Gönen Öğretmen Okuluna girebildim. Hayatımın en sevinçli günüydü diyebilirim.

NÖ: Şüphesiz Gönen yeniden yaratıldığımız, biçimlendiğimiz ve özümüzün, temel özelliklerimizin kazanıldığı yerdi. Sizin hayata hazırlanmanızda, kimliğiniz ve kişiliğinizin gelişmesinde, Gönen’de verilen eğitimin ve bir aile birlik ve bütünlüğü içinde geçen günlerin etkilerini kısaca özetleyebilir misiniz?

MG: Gönen öğretmen okulundaki eğitimin bütününü anlatmazsak hep eksik kalır. Yalnız dersler, okutulanlar değil, öğretmenler, işhane, müzikhane, uygulamalı tarım dersleri, sporun her çeşidi, sosyal etkinlikler, eğitsel kol seçimleri, sınıf, okul gazetesi, sınıf, okul kitaplığı, geziler, halk oyunları, 19 Mayıs hareketleri, arkadaşlık... En önemlisi der iki ay süren staj, öğretmenliğe, yaşama hazırlama. Bu saydıklarımın her biri eğitimin bir parçası, kişilik gelişimimizin bir parçasıdır.

NÖ: Gönen sonrasında Eğitim Enstitüsünde geçen öğrencilik ve öğretmenlik yıllarınızdan, kısaca söz edebilir misiniz?

MG: Bir yıl Sivas’ın köylerinde ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra gittim, Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsüne. Orası da yerleşmiş güzel bir okuldu, Gönen gibi iyi öğretmenlerimiz vardı. Özellikle dil bilincini, edebiyat sevgisini bize aşılayan Ahmet Miskioğlu’nun adını saygıyla anmalıyım. Gönen’de kazandığımız alışkanlıklar derinlik kazandı Necati Eğitim Enstitüsü'nde.

 

 

 
Toplam blog
: 81
: 702
Kayıt tarihi
: 21.11.08
 
 

Nazmi Öner 1946 yılında Burdur’un Bucak İlçesine bağlı Seydiköy’de doğdu. Seydiköy İlkokulu v..