Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '14

 
Kategori
Tarih
 

Mustafa Kemal hakkında reddiye

Mustafa Kemal hakkında reddiye
 

Bir tarafta;
 
Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven Devletleri.
 
Öte yandan Türkiye!
 
Ve Lozan.
 
Ölü doğan bir Sevr Antlaşmasının ardından Türk milleti:
 
-Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklâli tehlikededir
 
-Merkezi hükümet üstlendiği görevi yerine getirmemektedir. Bu hâl milletimizi sanki yokmuş gibi göstermektedir.
 
-Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.
 
Mili harekâtımızın ana temeli olan bu üç direktif bizim İstiklâl Harbinden Lozan ile çıkmamızı sağlamıştır.
 
Konuyu Lozan ile açtım. Lozan bir hezimet değil o günün şartları göz önüne alındığında Türk milletinin başarısıdır. İstiklal harbi ve Lozan'ın mimarlarından Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili günümüzde sıkça duyduğum bazı endişelerimi dile getirmek istiyorum.
 
Görüyorum ki aşırı derecede bir Atatürk düşmanlığı alıp başını gidiyor. Türkiye tarihini anlatanlar ya da anlatmaya çalışanlar kısacası tarihçi kisvesine bürünenler Atatürk'e sövüp sayarak popüler olduklarını zannediyorlar.  
 
Atatürk'ün kişisel hayatı ne onu ilgilendirir ne de beni. Ben Atatürk'ün bir Osmanlı padişahı bir Selçuklu Sultanı gibi bu millet için yaptığı hizmetlere bakarım. Objektif olmanın da bunu gerektirdiğini düşünüyorum.
 
Ey tarihçi kisvesine bürünen şahıs sana sesleniyorum sen kalkıp aziz Türk Milletinin önünde Atatürk'ü aşağılıyorsun ya işte bunun başka bir örneği yok.
 
Belki de bu millete katre kadar hizmeti olmayan sen, gidip askeri bir deha ilk Cumhurbaşkanımız olan Mustafa Kemal'e sövüp saydın ya işte orda kazanan değil kaybeden oldun.
 
Aziz Türk Milleti kendisine katre kadar hizmet edeni bir ömür yâd edecektir.
 
Atatürk de Aziz Türk Milletinin bir hizmetkârıdır ve şerefle yâd edilecektir.
 
Ben demiyorum ki Mustafa Kemal'in yaptığı her şey doğru kesinlikle dediklerim bu şekilde anlaşılmasın. Türkiye tarihine şöyle bir baktığımızda mutlaka bütün devlet büyüklerimizin hataları olmuştur. Hata yapmak insana mahsustur. Elbet hatalar olacaktır biz bu hatalardan ders çıkaracağımıza sövüp sayarak kendimizi dünya medyasına rezil ediyoruz.
 
Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Atatürk'e sövüp sayanlar şimdiki Reis-i Cumhurumuz Recep Tayyip Erdoğan'a sövüp sayanlar ile aynı kategoridedirler. Millet olarak seçilmiş bir yöneticiye saygı duymamak bizde dünde vardı bugünde var bence ilk olarak bunu öğrenmemiz gerekir.
 
Saygı duymayı.
 
Bilinçli bir Türk vatandaşı olarak kendi siyasi düşüncemizi temsil etmeyen bir yöneticimiz olduğunda ona ağız dolusu küfür savuracağımıza dönüp de kendimize bir baksak ve düşünsek neden biz değil de onlar?
 
Ve kişisel yanılgılarımızı bir kenara itip çaba göstersek ama bu çaba;
 
Yakıp yıkmak değil
 
Kalp kırmak değil
 
Küfür etmek, sövüp saymak değil
 
Milli değerleri sömürmek değil
 
İftira atmak değil
 
Hainlik yapmak değil
 
Aziz Türk Milletinin acısı üzerinden siyaset yapmak değil
 
Paralel olmak değil.
 
Bu çaba sadece millete hizmet etmek olmalı!
 
https://twitter.com/muhammeddede
dedemuhammed@hotmail.com
 
Toplam blog
: 16
: 916
Kayıt tarihi
: 28.05.13
 
 

Okur-yazar ..