Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Mustafa Kemal ile söyleşi

Mustafa Kemal ile söyleşi
 

Ülkem yine yangın yeri. Yine birileri ekmeğini almış, bir diğeri ekmeklerin üstüne yağ sürme telaşında. Yine biri odun kesiyor, diğeri hınk diyor... Şıracı yine şahit olmuş bozacıya...

Bu kabus olmalı uyanmalıyım diyorum.Nefesim kesiliyor gördüklerim karşısında, kapıdan kovduklarım bacadan giriyor. Bütün bu karmaşanın içinde Dünyanın gördüğü en güzel iki mavi göz bana bakıyor... Dizlerimin bağı çözülüyor, gözlerim doluyor, sözcükler boğazıma takılıyor ve yalnızca “ ATAM HOŞGELDİN ” diyebiliyorum.

-“Çocuk ağlama diyor” “Atam nasıl ağlamayayım laiklik elden gidiyor, birkaç kişinin dışında kimse farkında değil. En kötüsü farkında olup hiçbirşey yapmayanlar” diyorum.

-"Ben herşeyin farkındayım onun için geldim ve çok vaktim yok" diyor. Atam sana birşeyler sorabilir miyim diyorum, " üç soru hakkın var diyor".....

Soruyorum;

-Hala anlamayanlara Mustafa Kemal’i anlatır mısın ?

İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!

-Türban hakkında ne düşünüyorsun?

Kadınlık meselesinde dış görünüş ve kıyafet ikinci derecededir. Asıl mücadele alanı, kadınlarımız için görünüş ve kıyafette başarıdan daha çok, asıl başarılı olunması gereken alan ışıkla, kültürle, gerçek faziletle süslenmek ve donanmaktır. Ben saygıdeğer hanımlarımızın Avrupa kadınlarından daha aşağıda kalmayacak, tersine pek çok yönlerde onların üstüne çıkacak ışık ve kültürle donanacaklarına kesinlikle kuşku duymayan ve buna kesinlikle emin olanlardanım.

-Son zamanlarda devrimlerine karşı olanlar hakkında ne düşünüyorsun ? -Ben şahsen onların düşmanıyım. Onların olumsuz yönde atacakları bir adım, yalnız benim şahsi imanıma değil, yalnız benim amacıma değil, o adım benim ulusumun hayatıyla ilgili, o adım benim ulusumun hayatına karşı bir kasıt, o adım ulusumun kalbine yöneltilmiş zehirli bir hançerdir. Benim ve benimle aynı fikirde olan arkadaşlarımın yapacağı şey mutlaka o adımları atanları tepelemektir... Sizlere bunun da üstünde bir söz söyleyeyim. Örneğin eğer bunu sağlayacak kanunlar olmasa, bunu sağlayacak meclis olmasa, öyle olumsuz adım atanlar karşısında herkes çekilse ve ben kendi başıma yalnız kalsam; yine tepelerim ( 20 Mart 1923-Konya)

Ağzımı açacak oluyorum “ Zaman yok, yola koyulmalı” diyor. “Nereye gidiyorsun Atam gitme” diyorum “Samsun’a gidiyorum çocuk” diyor.

Bekle ATAM biz de geliyoruz diyorum....Hadi Kalpaksız Kuvvacılar, hadi Mustafa Kemal’in neferleri Samsun’a gidiyoruz.....

 
Toplam blog
: 17
: 513
Kayıt tarihi
: 25.04.08
 
 

Fikir sahibi olmadan önce bilgi sahibi olmayı, en azından namusuzlar kadar cesur olmayı seçen, ya..