Mustafa Kemal ve anti-emperyalizm paydası

"Müdafaa-i Hukuk"  bizim geçlerin 'devrim tarihi' derslerinde öğrendiği bir terim kaldı günümüzde. Oysa "hakların savunulması" demek... Peki kime karşı, hangi hakların ?

Mustafa Kemal Temmuz 1922'de bu iki soruyu şöyle cevaplayacaktır :

"...Türkiye'nin bugünkü mücadelesinin yalnız Türkiye'ye ait olmadığını bir defa daha teyit etmek lüzumunu hissediyorum. (...) Türkiye azim ve mühim bir gayret safrediyor. Çünkü müdafaa ettiği bütün mazlum milletlerin, bütün Şark'ın davasıdır ve bu nihayete getirinceye kadar, Türkiye kendisiyle beraber olan Şark milletlerinin beraber yürüyeceğinden emindir... "

 Yani ne demek :

Savunulan haklar, Türkiye babında bütün mazlum milletlerin haklarıdır. Kime karşı emperyalist sisteme karşı....

Batı emperyalizmi (sonradan da ABD emperyalizmi) nasıl Mustafa Kemal' e düşman olmasın ? Gazi, sadece kendi ülkesinin anti-emperyalist savaşından değil; bütün Şark mazlum milletlerin bir anti-emperyalist savaşından söz ediyor...

Batı emperyalizmi için bu ne demektir; Türkiye pazarını kaybettiği gibi, bütün Ortadoğu mazlum milletlerin pazarını da kaybetmek....

Mustafa Kemal bu anti-emperyalist tavrını hiç yitirmedi. İngiltere Kralı VII. Edward ayağına kadar geldiği halde ölünce dek emperyalizmle hiçbir anlaşmaya yanaşmadı. Tam tersine Musul yüzünden İngiltere, Hatay yüzünden Fransa ile, Oniki ada yüzünden İtalya ile savaşın eşiğine bile geldi...

1923-1938 arası dinist/Kürt 17 ayaklanmanın çıkarılmasını boşa mı sandınız siz?

............................

Peki ne yapmalıyız :

Yapılacak iş aslında o kadar da zor değil.... Mustafa Kemal'in anti-emperyalist siyaset anlayışına geri dönmek...

Bana kimse, "küreselleşen dünyada anti-emperyalist tavır mı kaldı, ekonomi ve ticaretin ne sınırı var, ne dini... " falan deyip durmasın. Bu laflar, emperyalizme göbeğinden bağlı dinist ve liberallerin lafları...  Bunlar, emperyalizm ağzıyla "ulus devlet öldü" diye de bağırıyorlar biliyorsunuz. Oysa "baba" emperyalist İngiltere, AB üyesi olduğu halde hâlâ Avro kullanmaz, kendi parası Sterlin kullanır; hâlâ trafiğini soldan akıtır... Neden "ulus devlet" olduğundan...

Bu nedenle biz, bırakacağız Gazi Mustafa Kemal şuydu, buydu; şöyleydi, böyleydi, İstiklâl Mahkemeleri, isyan bastırmaları  falan (ki bunların çoğu,  Kemalist ulus devlet anlayışını yıkmak için, emperyalizmin bizim liberallere ve dinistlere ezberlettiği şeylerdir) Gazi'nin "anti-emperyalizm" şiiarı altında birleşeceğiz.

İşte o zaman kabak gibi ortaya  çıkacak kim emperyalizmden yana kim değil... İşte o zaman ortaya çıkacak asıl "vatan hainleri"...

Hangimizin dibini kurcalasak, dedelerimizin babaları en olumsuz koşullarda emperyalizmle savaşarak kurdular bu ülkeyi... Üstelik tam bağımsız ve özgür....

Hem de o zamanlarda günümüz dinistlerinin ve liberallerinin ataları kendi aralarında "İngiliz mandası mı olsun, ABD mandası mı" diye tartışırlarken...

Bunca zaman, bunca nesil gelip geçtikten sonra bizim dönüp dolaşıp Mütareke dönemi havasında olmamız bana çok acı gelse de -bu ülkeyi kuranların ruhlarına saygı en azından- yeniden o "Kuvvayi Milliye" ruhuna sahip olmayız...

Bunun da yolu Gazi Mustafa Kemal'in ısrarla altını çizdiği "anti-emperyalizm" paydası altında birleşmektir...

Yanlışsam yanlış de ey okur

UFUK KESİCİ / Antalya

8 Eylül 2012