Mustafa Mumcu’nun ardından

Mustafa Mumcu’nun ardından yazıyorum:

Bir bayram gecesi, geceyarısını çok geçmiş saatlerde Facebook’a düşmüş bir nottan öğrendim Mustafa Mumcu’nun ölüm haberini.

Dilek Çınar yazmıştı: “Güçlü kalem, Atatürk aşığı, sevgili dost Mustafa Mumcu'yu maalesef kaybettiğimizi öğrendim. Tüm sevenlerinin ve Milliyet Blog ailesinin başı sağolsun, mekanı cennet olsun.”

Milliyet Blog’da bir süredir rahatsızlığı ile ilgili yazılar ve mesajlar okuyorduk. Hatta bir keresinde o dönemlerde hiç ilgilenmediğimi düşünerek sitem etmişti
ve ardından bir mesajı gelmişti. Tarihine baktım, 3 Nisan 2009…

“Merhaba Aydın Bey,
Mesajıma cevap verdiğinizi Muzaffer Cellek Bey'in son PapaRıza bloğundan öğrendim. Sayfanıza bakarak durumu gördüm. Size biraz haksızlık etmişim galiba, kusura bakmayın! Bana bir yıldan beri Milliyet Blog'dan ileti gelmiyor. Benim Outlook Express ve Hotmail uyumsuzluğundan kaynaklandığı söylendi ama çok uğraşmama rağmen düzeltemedim. Bu sebepten mesajıma verdiğiniz cevabı şu anda okuyabildim. Hastalığım döneminde de ilgilenmişsiniz. Sağolun! Saygı ve sevgilerimle. “

Ben de kısa bir mesajla yanıtlamıştım:

“Mustafa Bey, o kadar yoğun bir mail/mesaj trafiği oluyor ki, arada çok önemli mesajları kaçırabiliyoruz. Yeniden geçmiş olsun. Saygılarımla.”

O günlerde kısa zamanlarda yazılıveriş bu satırlar, aniden gelen bir ölüm haberiyle bir başka anlam kazandı.

Mustafa Mumcu’nun Milliyet Blog’daki sayfasına bakıyorum:

http://blog.milliyet.com.tr/Mustafa_Mumcu/Blogger/?UyeNo=812310

Kendini tanıtmış:

“06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum.

1968 yılında birkaç yıllığına yaşamaya ve Tübingen Üniversitesi'nde tahsil etmeye Almanya'ya gittim, tahsilimi bitiremedim.

Geri döndüğümde arkama baktım, 27 koca yıl duruyordu.

Milliyet Blog Sitesini çok sevdim; burada sanal dostluklar kurmaktan da zevk alıyorum, yazmaktan da yazılanları okumaktan da.

Benim için dostluk kavramı çok önemlidir. Bazen kalp kırıcı oluyorum.

Zira ''Adam sen de bana ne!'' diyemiyorum. Araştırmadan, paldır küldür yazan ve çok lüzumsuz hatalar yapanları eleştirirken yapıcı olmayabiliyorum.

Zira o insanın diğer blog yazarlarına ve okuyucularına karşı saygısız davrandığını düşünüyorum. Bu durumda ben de çok saygılı olmak istemiyorum. Gençlerimizin çok daha bilinçli, eğitimli ve kültürlü olmalarını arzu ediyorum. Türk insanı okurken, yazarken, düşünürken, yaşarken her yönüyle daha dikkatli ve çağdaş olmalı bence. Hepimiz her hatayı görmezden gelirsek, ülkemiz ''KÖRLER ÜLKESİ'' olur. Diğerleri cirit atarken oklarıyla bizleri de yaralayabilirler.

Ülkemi ve onun üzerinde yaşayan Türk Milletini oluşturan insanları; hangi etnik kökenden olurlarsa olsunlar, hangi inanca değer verirlerse versinler çok seviyorum. Ülkemize hoyratça davrananları sevmiyorum.

Web sitem: http://www.mustafamumcu.com ”

Ne yazık ki web sitesine girilmiyor.

İlk yazısını “İmam nikahı” başlığıyla 10 Nisan 2007’de yayımlamış: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=34929

Son yazısını “MB toplantısı 5 çok güzel geçti” başlığıyla 11 Ekim 2009’da yayımlamış:
http://blog.milliyet.com.tr/MB_sohbet_toplantisi_5_cok_guzel_gecti_/
Blog/?BlogNo=207755

İkibuçuk yıl süreyle Milliyet Blog’da yazmış. Bu gece son kayıtlar şöyleydi:

Kayıt tarihi:10.04.2007 01:45
Toplam blog:371
Toplam yorum/soru:3423/13
Toplam mesaj:684
Ortalama okunma sayısı:847

Mustafa Mumcu, Milliyet Blog’un önemli adlarından biriydi.

Ailesine, yakınlarına ve Milliyet Blog’a başsağlığı diliyorum.

Ankara, 30 Kasım 2009 Saat 03:30