Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '12

 
Kategori
Güncel
 

Mustafa öğretmen, AKP ve sağlık sistemi

Mustafa öğretmen, AKP ve sağlık sistemi
 

Yukarıdaki tabloda AKP’nin genel sağlık sigortasından önce hastanelerde ödenen katılım paylarını yani hastanelerde ödenen paraları ve genel sağlık sigortasından sonraki durumu göreceksiniz.


Merhaba.

*
6.45 yayınlarından  The Silmarillion’un çevirisinde, son sayfada yer alır şu ifadeler; “Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir?”
 
*
Ölüm karşısında çaresiz olgular düşünüldüğünde akla yatan bu ifadeler bir yana, ‘Yaşamak’ var Nazım’ca..
Ve Nazım’ca bir mücadele var, zulme karşı.. Hiç bitmeyecek.
 
*
Her zamanki gibi, bilgisayar ışığı altında modern köle, kelimeler arasında peynirini arayan bir fare misali günlük mesainin ortasında hafif bir gıcırdamayla açıldı ofisin kapısı. Yaşamak dedik ya, gözlerinden yaşamak fışkıran bir adam gülümseyerek yanıma geldi, rahatsız etmek istemediğini ve bir sorun yaşadığını söyledi. Gözlerinden yaşamak fışkıran adam.
 
*
Kendisi 27 senelik öğretmen.
Meslekte 14. yılında iken Gölcük’te bir ilkokulda müdürlük yaptığı dönemde Marmara Depremi’ne yakalanıyor. Deprem sonrasında psikolojisi bozuluyor gözlerinden yaşamak fışkıran adamın, yani Mustafa öğretmenin. Derslere giremez raporu alıyor.
Aldığı rapor sonrasında, görülen lüzum üzerine idari bölümlere atanıyor ve derslere girmiyor Mustafa Öğretmen. 
Fakat ‘Yaşamak’ var Nazım’ca..
Ve Nazım’ca bir mücadele var, zulme karşı.. Hiç bitmeyecek.
Mustafa öğretmen de farkında mücadelenin. 
Kendisini bir kenara bırakıp çocuklarını düşünüyor o.
4 çocuğunun boğazına iki lokma ekmek girsin, 
çocuklarının karnı doysun, 
çocuklarının geleceği kurtulsun diye sendikaya üye oluyor yıllar yıllar önce. 
Sermaye saldırdıkça direniyor Mustafa öğretmen, iktidar saldırdıkça direniyor. Sendika grev kararı alıyor, çıkıyor sokaklara.. 
“Bizden geçti artık, çocuklarımızın geleceği kurtulsun istiyorum” diyor.
7 arkadaşıyla birlikte idari soruşturma açılıyor Mustafa öğretmen hakkında.
Gün geçmiyor, Gölcük’te görev yapan Mustafa öğretmen İzmit’e sürülüyor. 
Eşi, çocukları ve kendisiyle birlikte 6 boğazın tokluk derdine birde her gün İzmit-Gölcük yol parası ekleniyor.
İzmit-Gölcük yol parası deyip geçmeyin, günde 6, ayda 180 lira!
*
 
Yaşadığı sürgün sonrası “Aradan 13 sene geçti. Psikolojim düzeldi. Artık derslere girebilirim. Beni yeniden okuluma atayın” diyerek milli eğitim müdürlüğüne başvuruyor.
Milli eğitim müdürlüğü sağlık raporu istiyor. Mustafa öğretmen tutuyor Gölcük Devlet Hastanesi’nin yolunu…
Gölcük Devlet Hastanesi’nden sağlık raporunu alıyor ve milli eğitim müdürlüğüne veriyor. Birkaç gün sonra Ankara’dan cevap geliyor;
“Raporunuz tam teşekküllü bir hastaneden olmak zorunda. Bu raporu geçerli sayamıyoruz”
*
 
Gelen yazı sonrasında Mustafa öğretmen biniyor otobüse önce İzmit’e geliyor. Milli eğitim müdürlüğünden sağlık müdürlüğüne yazı alıyor; “Mustafa öğretmenin tam teşekküllü bir hastaneden sağlık raporu alması gerekmektedir. İlgili birimlere… vs vs vs …”, sağlık müdürlüğünden bir yazı daha alıyor, Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gidiyor.
Bilindiği üzere Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi, devlet hastanesi. 
Resmi müdürlüklerin ilgili birimlerinden yazılar alarak, tetiklerin yapılması ve yeniden ders verebilir raporu alabilmek için Mustafa öğretmen kapıları teker teker aşındırıyor.
Mustafa öğretmenin son durağı Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Burada biraz ara verelim.
*
 
“İstediğimiz hastanede tedavi olabileceğiz.”
“Hastanelerde rehin kalma ayıbına son verdik.”
“Genel sağlık sigortası yasası çıkardık. Artık herkesin sağlık sigortası var.”
“Genel sağlık sigortası primini ödeyemeyen vatandaşların primlerini devlet ödeyecek.”
“Sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanılacak.”
“Bir nüfus cüzdanı, tedavi için yetecek.”
“Genel sağlık sigortası ile vatandaşlara mevcut olanların dışında ek bir yük getirilmedi.”
“Sigortalılar sadece ayaktan muayenelerde katılım payı ödeyecek.”
“Muayene katılım payı sadece 2 TL olacak.”
Bu sözler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ait. Erdoğan sağlık sisteminin tamamen ücretsiz hale getirildiğini söylüyor.
Peki doğru mu? Elbette ki değil. Elbette ki yalan.
 
*
Şimdi gelelim Mustafa öğretmene. AKP iktidarının sağlık zulmünden Mustafa öğretmen de nasibini alıyor. Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir devlet memuru olan Mustafa öğretmene sağlık raporu vermek için çeşitli kalemlerde toplam 112 TL talep ediliyor.
13 Temmuz, memur için ay sonu demek. 
Mustafa öğretmenin maaşı ayın 15’inde yatacak. Bahsi geçen meblağı ödeyemiyor ve sadece “Devlet memurun böyle bir ücret talep etmemeli. Bakın görün devletimiz ne halde” diyebilmek için gazetenin kapısına geliyor.
*
 
Mustafa öğretmenle uzun uzun sohbet ettik. Anlattıkları yüreğimi burkuyor, gerçekten çok üzülüyorum diyordum ki ayağı kalktı değerli büyüğüm. 
Sesi hafif titredi. “Yavrum, sen benim oğlum sayılırsın. Yanlış anlama ama Gölcük’e dönecek param yok. Bana bir 10 lira verebilir misin?” dedi. 
Hepi topu 15 saniyelik konuşması bana bir ömür zindanlar, bir ömür azap oldu. Ben cebimden para çıkarırken devam etti konuşmasına, “Al bak bu maaş kartım sen de dursun. Pazartesi bir arkadaşım beni İzmit’e bırakır ben de borcumu hemen öderim sana, bak bu da öğretmen kartım. Ben gerçekten öğretmenim. Dolandırıcı değilim.” 
*
 
Gözlerimdeki yaşlara daha fazla set koyamadım. 
Ülkenin geleceğini eğiten, babadan, anadan kutsal öğretmenlerimizin düştüğü durumları ve iki gün önce il kongresine 400 bin TL, bir düğüne de 450 bin TL harcama yapan AKP’lileri düşündüm. 
Nutkum tutuk hala.. 
Yoruma yetisiz tümcelerim.
Yorum sizin.
*
 
Saygılar. 
 
Toplam blog
: 4
: 171
Kayıt tarihi
: 05.11.12
 
 

Anadolu Lisesi Mezunu, Fen Edebiyat Fakültesi İngilizce Biyoloji mağduru, yanlış yönlendirmelerin..