Mustafa Sarıgül ne yaptı

TDH platformunun kurucusu ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, dün yaptığı açıklama ile TDH 'nin parti kurmaktan vazgeçtiğini gerekçeleriyle açıklamış. Bu önemli bir karardır.Bu çok ciddi kavşakta Mustafa Sarıgül'ü ve arkadaşlarını aldıkları bu çok önemli karar nedeniyle kutlamak gerekir.

“Biz de yurttaşlarımızın sesine kulak veriyoruz. CHP’deki bu değişime yurttaşlarımız bir şans tanıdı. Biz de toplumdaki bu rüzgara fırsat vermek gerektiğini düşünüyoruz. Bu koşullarda, halkımızın vicdanının sesine kulak veriyor ve Türkiye Değişim Partisi’ni kurmuyoruz. Bu fedakarlığı hiçbir ön koşulsuz, beklentisiz yapıyoruz. Yurttaşlarımızın, bugün aldığımız tarihi kararın, Türkiye için gerekli bir karar olduğunu çok iyi anlayacaklarına inanıyorum" diyen Mustafa Sarıgül'ün cesur kararı bence çok yerindedir ve tarihi bir misyonu da vardır.

Nicedir siyasetin içinde olan Mustafa Sarıgül gibi başarılı yönetimini kanıtlamış bir belediye başkanının, az ya da çok ama ardından kendine değer veren kişilerden oluşan bir oy potansiyeli olmasına karşın, parti kurmaktan vazgeçmesi, bugün memlektimizin içinde bulunduğu kritik durumu vurgulaması bakımından da önemlidir.

Ülkemiz ısrarla Cumhuriyet değerlerinin AB yasalarına uyum ve demokrasi adı altında dönüşüme uğratılarak, Arap tutuculuğunun yerleştirilmeye çalışıldığı, sansürlerle dolu, laikliği hiçe sayan bir kavşağa doğru son hızla sürüklenirken, Mustafa Sarıgül'ün bu Tarihsel Kararı çok anlamlı ve önemlidir. Başka söze, polemiğe gerek yoktur.

Dileriz ki , kavşakta frene basılması gerektiğini gören irili ufaklı diğer guruplaşmalar ve partileşmeler de durumu kavrayarak aynı duyarlığı göstersin ve boşluğa bir kere adım atıldıktan sonra dönüşü olmayacak olan bu gidişi kavrayıp, dur deme gayreti içine girsinler. Dileriz ki CHP içinde de eski kırgınlık defterleri kapatılsın, yeni gelenler kucaklansın ve parti şu veya bu nedenle dışladığı değerleri de şemsiyesi altına alsın.

Şunu da hatırlatmakta yarar var. Küçük partilerin % 10 luk seçim barajı olduğu sürece, adaylarını, bağımsız olarak seçime sokmaktan başkaca pek şansı yok. Bağımsız adayların da, yerelliği filan yoksa oy alabilmelerinin zorluğu deneylerle sabitlenmiştir. Mustafa Sarıgül'ün başkanı olduğu bölgeden her zaman için bağımsız olarak meclise girebilme şansı olduğunu düşünüyorum. Bölgesinde sevilen çalışkan bir başkan olduğunu herkes kabul etmektedir. Yani partisini meclise taşıyabilirdi, grup kurabilir miydi bilemem ancak sosyal demokratlar arasında kopuşlara ve bölünmelere neden olacağını zamanında fark etmiş olması çok önemlidir. Bunu başka türlü yorumlamanın da şimdi gereği yoktur. TDH partileşseydi, alacağı oy fazla olmazdı şeklindeki mantıklar da aldatıcıdır. Tek bir oyun bile önemli olduğunu düşünüyorum. AKP tarftarları seçimlerde sandık başlarında ikişer üçerli durup, hemen her sandık başında birer oy için verdikleri kavgayı unutmam mümkün değildi son seçimlerin sayımları sırasında. Bu bağlamda bir oy bir oydur ve Sarıgül yeni bir parti kurmayarak aklın ve mantığın yolunu seçmiştir.

Demokrasi adı altında pek çok temel değeri dönüşüme uğratacak yasa taslaklarını yıldırım hızıyla geçiren bu AKP hükümeti ne yazık ki demokrasinin en temel şartı olan SEÇİM BARAJI konusunda kılını dahi kıpırdatmamakta olduğunu da farkındasınızdır sanırım. Sadece bu % 10 luk seçim barajına dahi bakılarak AKP vizyonunun demokrasisi hakında bir fikir yürütmek olası değil midir?
% 10 SEÇİM BARAJI demek seçime katılan halkın % 10'unun oylarının hiç de oy vermedikleri başka partilere aktarılması demektir olmuyor mu? yani % 10 lık kesim bir kalemde silinip atılmıyor mu?

Bu konuda pek tatmin olamayanlar için demokrasilerde yaygın olan ikinci şartı da hatırlatıverelim. DOKUNULMAZLIKLAR

DOKUNULMAZLIKLARIN kaldırılması konusu da AKP tarafından Meclis'te hiçbir zaman gündeme getirilmediği gibi, yine kalın bir dokunulmazlık zırhıyla korunmakta olan bürokratlardan çoğu da bu zırhın konforu içinde, devam etmektedirler. Hiçbir zaman derken , AKP'nin seçim öncesi vaadi olan "Dokunulmazlıkları kaldıracağız" laflarını Meclis gündeminde göremedik demek istiyorum.

2003 seçimlerinden önce vatandaşa bas basbağırarak, DOKUNULMAZLIKLARI kaldıracağız diye vaatleri kim verdi? Kilidi de genellikle ilgili bakanların iki dudağı arasındaki sözcüklerle şifrelenmiş olan bu DOKUNULMAZLIK ZIRHLARI , çok nadir olarak üzerlerinden kaldırılarak bir gecede çırçıplak bırakılanlar genellilkle neyle suçlanacaklardır sorusunu sorduktan sonra tekrar Mustafa Sarıgül'e dönelim.

İyi ve doğru olanı yapmıştır Mustafa Sarıgül. İnanıyoruz ki TDH destekleyici tutumlarına devam eder. TDH adı üzerinde bir değişimden yanaysa ve memleketin durumundan memnun değilse ve çözüm üretmek istiyorsa zaten liderleri Sarıgül'ün bu kararını memnuniyetle karşılayacaklardır. Bazı örgütlerde Mustafa Sarıgül'ün kararına karşı yükselen seslerin de ilk heyecan fırtınası dindikten sonra, olaya daha analitik bir bakış açısıyla yaklaşarak, destek olacakları aklın yolu olarak ortadadır.
ezgiumut 2010 6 23

Kaynak:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15108506.asp
foto:
http://www.sislibelediyesi.com/yeni/content/t1.asp?PageName=haberlerAyr&ID=257