Açıköğretim Fakültesi Öğrencisiyim.. 2005 Yılında Ticaret Meslek Lisesi'nden mezun oldum.. İstanbulda yaşıyorum.
Aşırı, gereksiz ve yakışıksız iltifat...
Öncelikle bu konuya değindiğiniz için teşekkür ederim. Şeref Madalyası takdığımız değerli zat Mekke'deki Osmanlı kalesi Ecyad'ı yıkacaktı..Onları Kültür Bakanlığımız tarafından kınamış, imza kampanyaları yapmış, Mecliste özel oturum dahi yapmıştık. UNESCO'ya şikayetten de geri durmamıştık. Sonuç: Tabiri caizse çatır çatır yıktı. Yerine dikilen binalarında en iyi müşterisi biz olmuştuk. Bu zat o kale yıkılırken Cidde de restore ettiği evin kapısına da şunu asmıştı: ''Bu ev, Türklere karşı savaş vermemize yardımcı olan Lawrence'in karargáhıdır!" Söylenecek pek birşey yok sanırım. Akıl fikir ver bizlere Ya Rabbi Saygılarımla Mustafa A.
17 Kasım 2007 01:17Bu nasıl sendrom?
Annenizle TV konusunda fazlaca zıtlaşırsanız yakında onunda bir Pazartesi Sendromu olacağı kanatindeyim. İnşallah olmaz :)
16 Ekim 2007 14:53Aşk tek kişilik yaşanan yalnızlıktır aslında.
Aşk var mıdır sorusuna büyük bir çoğunluk eveeet diyecek adım gibi eminim. Hayır diyenlerin geneli vardır sorusuna verilen yanıtın üzücü tarafıyla daha önce karşılaşmış olan kişilerdir bana göre. Birazcık tatmayla alakalı sanırım. Hayatta bir çok şeyi tartışır, tartışır, tartışırız bazen. Aşk'ta bunlardan biri galiba. Yazınızı okudum ve bitirdiğimde yüzümdeki tebessümle yorumu yazmaya koyuldum. Dersane hocalarımdan birine sınıftan bir arkadaş "Hocam aşk nedir? diye sorduğunda hocamız işaret parmağıyla omzunu göstererek "Aşk sevgiliyi burada bilmektir!" dedi. Aşkın ne olduğunu o hocadan kaç kişilik olduğunuda sizden öğrendim :). Yazılarınızı takip edeceğim.:) Sağlıcakla..
16 Ekim 2007 14:48