- Kategori
- Güncel
Müstahakkını versin mi vermesin mi?
Sigaralı günler mazide kaldı .Bugün, Culduz'un doğum günü, kutlu olsun. Resim bana ait/ Berlin
Doğayı ayaklarının altında çiğneyenleri bir kaşık suda boğduktan, derisini yüzdükten sonra…
Kış kavunu gibi iple tavana asmanın ne faydası olabilir?
Öfke diner, helak olanlar da yeniden hayat bulur.
En önemlisi hak yerini bulur; öyle mi?
Hiç de bile( Çalıkuşu dizisinden alıntı)
Hatırlarsak “Allah cezanı verecek” cümlesini dilinden düşürmeyenin başına gelmeyen kalmadı.
Kimin ne ceza alacağını kim bilebilir.
Hop otursak hop kalksak “şunun yaptığı şu işlere bak, yatacak yeri yok” diye inim inim inlesek de bir eli yağda bir eli balda, keyif çatanların başına taş yağmayınca yağmıyor.
Yüce sistem çok hassas ve işine karışılmasını da hiç mi hiç affetmiyor.
Havale edeceksin ki; kulluk mertebesine erişebilesin!
Diyor da başka bir şey demiyor.
Tüm kutsal bildirilerin özeti bundan ibaret sanki ya da ben böyle algılıyorum.
“Nasıl olur Yarabbi zalimin zulmünü görmüyor musun?”
Bu ne cüret, bu ne biçim soru…
Haddini zaman zaman aşan bir kul olarak; sıkıntı çekiyor ve umutsuzluk deryasının balçığına batıp çıkıyorum.
Çıktığımda etrafıma bakınıyorum.
Âlem ak pak olduğundan emin; geriye kalan bir çamurlu benim. Yuğ yuğa bildiğin kadar yağlı killi yapışıp kalıyor.
Vatandaş: Rahatlıkla “Saçını boyatmışsın kravatını da takmışsın Uğur Dündar! Git sen buralardan, konuşmanı istemiyoz” Diyebiliyor. Kahraman vatandaşın kanına dokunan ayrıntıya bak sen. O kadar eğrinin içinde en önemlisi boyalı saç; ne kadar saçma…
Yılmaz Özdil’in tercümanı olmak pek de kolay sayılmaz.
Çocuk haşarı dur durak bilmez; anasının da ikaz etmekten dilinde tüy biter. Nihayet çocuk ağaçtan düşer kafasını yarar.
“Allah senin müstahakkını versin veledim” Cümlesinde neler yoktur ki korku üzüntü, kazayı önleyememenin çaresizliği ve de say sayabildiğince…
“Müstahakkını versin, vermesin” olayına kafa yormaktansa, havale edip ciddi önlemler almaktan başka çare var mıdır?
İnce işler; öğrenmek zaman alıyor. Kulun da tükettikten sonra yerine koyamadığı zaman: Hedefini şaşabiliyor.
Alev Meisel
Berlin 21 Mayıs 2014 Çarşamba