Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '07

 
Kategori
Siyaset
 

Musul Sorunu (I)

Musul Sorunu  (I)
 

''Rocket's red glare and the boms bursting in air
Which give proof through the night, that our flag was still there
.''

(Amerikan Ulusal Marşı)*

Osmanlı Arşivleri'ndeki bilgilerde, Şubat 1889 tarihinde, Kerkük yakınlarında bulunan maden ve petrol yataklarının devletleştirilmesi için bir yasa çıkartılırken, zamanın Musul İngiliz Viskonsolosu, Vibliki'nin, bölgede gezi için, yasal izin alamayınca, gizlice Kerkük ve Süleymaniye'ye geçip, bölgede Hemavendliler'le ilişkiye girip, Barzan
Şeyhi'yle de görüştüğü belirtiliyor!.. Ayrıca İngilizlerin, Revanduz ve Erbildeki aşiret reislerine de her ay düzenli maaş ödediği belirtiliyor...

1898 yılında, Hindistan genel valiliğine getirilmiş olan Lord Curzon, Yunan ordusunun Anadolu bozgunu, dominyonlarıyla oluşa gelen sıkıntılar ve İrlanda Sorunu'na olan politik yaklaşımları nedeniyle istifa eden kabinenin yerine, 1922 yılında kurulan yeni İngiliz hükümetinde, dışişleri bakanı seçildi.

İngiliz dışişlerinin stratejisinde, yüksek stratejik ve ekonomik değere sahip olan Musul'un ve dolayısıyla Hindistan Yolu'nun (bugün de Çin Yolu...) güvence altına alınması zorunluluğu vardı. Ve burası, Basra körfezinden başlayacak Mezopotamya'ya ve Hindistan'a karşı sürecek, olası bir harekat için de önemli bir bölge olma özelliğine sahipti. Basra körfezi üzerinden güneye yapılacak bir harekat için de, güvenli bir alan, iyi bir ikmal üstü olma özelliğini taşıyordu.... Böylesi stratejik harekatları yapacak bir ordunun, Mezopotamya'yı elinde tutması gerekir. Bu durum günümüzün de hala değişmez bir gerçeğidir... Bu bereketli topraklar, Alman Ulusu'nun da yerleşmeyi düşündüğü(!) bu topraklar; ortadoğuyu besleyecek bir tahıl bolluğuna, İngiliz, Fransız ve Alman tekstiline katkı sunacak pamuk ovalarına sahipti...

XIX.Yüzyılın sonlarında, sanayi toplumları, stratejik bir enerji kaynağını keşfederler. Bu, petroldür!... Ve Osmanlı İmparatorluğunun Musul vilayeti başta olmak üzere, Mezopotamya'nın birçok yerinde vardır... İşte, Sultan II. Abdülhamit ''gerçek devlet adamı kimliğini ''burda da göstermiş ve Maden mühendisi Paul Groskoph ve Habib Necip efendi başkanlığında bir araştırma ekibine, bölgede petrol araştırmaları yaptırmıştır...

Fotograftaki', 'Abdülhamid'in Petrol Haritası'nda da görüldüğü gibi, bölgede petrol bulundu... Bu çalışmaya göre başta, ilerde, bizde kalan Hakkari, Diyarbakır, Siirt ve Mardin olmak üzere, Musul, Kerkük, Bağdat ve Erbil başta olmak üzere, toplam 65 yerel bölgede petrol rezervlerine ulaşıldı. Devlet bütçesinde yer olmadığı için bu işin finansmanını sultan kişisel serveti olan, Hazine-i Hassa'dan gerçekleştirdi. Bu gün bile bu saptanan yerlerin birçoğundan petrol çıkartılmaya devam edilmesi ve yakın zamanda da, Barzani ailesi'nin, Habur çayı kıyısında petrol çıkarmaya başlaması, bu çalışmalardaki realitenin somut örnekleridir.

Bugün, ülkenin karşısına bir şekilde, önemli siyasi bir sorun olarak olarak gelen ya da getirilen bu süreçlerin yaşandığı, Güneydoğu Anadolu'nun tümü ve Doğu Anadolu'nun bir kısmı; yüzyıl önce bilge bir sultanın yaptırdığı bu haritada,
Diyarbakır, Mardin, Bismil , Hazro Çayı etrafı, Sinan, Botan Çayı etrafı, Batman Çayı etrafı, Dicle Nehri bölgesi, Tulan, Bedran, Midyat, Siirt, Cizre, Fındık, Habur, Habur Çayı etrafı, Bitlis Çayı kıyısı ve Hakkari'de önemli petrol yataklarının bulunduğu belirtiliyordu...

Musul Petrolleri, İngiltere, Fransa ve Almanya , sonrada Amerika olmak üzere, tüm emperyal ülkelerin iştahını kabartıyordu... Çok sıkıntılı dönemde koşullu olarak tahta geçirilen Sultan II. Abdülhamid çok iyi bir diplomasiyle
İngiltere ve Almanya'yı birbirine düşürerek bir zaman için bölgede bir denge kurmaya çalıştı. Bu arada, sultan yayınladığı iki fermanla, bu bölgedeki bir kısım arazileride satın alıp, petrol kuruluşlarını birleştirip, Musul ve Bağdat petrollerini, Hazine-i Hassa'ya bağlamayı da ihmal etmedi...

Almanlar, Berlin-Bağdat Demiryolu imtiyazını, İngilizler Basra-Bağdat Demiryolu imtiyazını bir şekilde aldılar. Amerikalılar da, bu sürece ilgi duyacak, Amiral Chester vasıtasıyla, Musul'da, demiryolu ve petrol imtiyazı elde etmeye çalışacaklardı...

(devam edecek)

*
''Gecenin içinde, füzelerimizin göz kamaştıran kızıl ışığı
Ve bombalarımızın havada patlayışı,
Hala bayrağımızın orada olduğunun bir kanıtıdır!...''

(Amerikan Ulusal Marşı...)

 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..