Musul'u alacak mıyız?

Çanakkale ve İstanbul boğazlarının itilaf devletlerine işgali sağlandı. İran içlerinde ve Kafkasya'da bulunan Osmanlı kuvvetleri işgal ettikleri yerlerden geri çekildiler. Hicaz, Yemen, Suriye ve Irak'taki Osmanlı askerleri İtilaf devletlerinin komutanlarına teslim oldu. Osmanlı Hükümeti, merkezi devletlerle bütün ilişkilerini kesti.

Müttefiklerle Osmanlı devleti arasındaki savaş 1918 yılı Ekim ayının son gününde itilaf devletleri ile Osmanlı hükümeti arasında imzalanmış olan 25 maddeden oluşan Mondros Mütarekesi ile sona erdi.

1. dünya savaşından önce Osmanlı hakimiyeti altında olan Musul, Mondros Mütarekesinin imzalanması sonrasında Musul boşaltılarak İngilizler'e verildi.

Bugün Musul'u tekrar almaya çalışıyoruz!

Musul ya alınacak, ya alınacak!

Dünyanın en büyük petrol yatakarından birine sahip ve ülkemizin en az elli yıllık petrol ihtiyacını karşılayacak olan Musul'u hem karadan hem havadan alacağız!

Karadan bilemem ama havadan alacağımıza inanırım!

Hava alacağız hava!

Ne alması!?

Ne petrolü!?

Ne Musul'u!?

Ah benim saf temiz pirü-pak vatandaşım nasıl da inanırsın..!

Yazılmış çizilmiş imza altına alınmış, üzerinden yüzyıl geçmiş konuyu depreştirmek niye?

Niye mi?

Söyleyeyim.

Ülke olarak bizim bir şey depreştirdiğimiz yok. Gerçekten de Türk halkının başkasının toprağında gözü yoktur. Zira 93'üncü yılını kutlayacağımız Cumhuriyet ile büyüdü bu halk bu Millet.

Cumhuriyet demekk, kendin olmak demektir..

Cumhuriyet demek, başkalarına saygı duymak demektir..

Cumhuriyet demek, kimsenin varlığına dokunmamak demektir..

Cumhuriyet demek, geçmişi unutmak değil soğuk savaş dönemlerinde yaşanmış olan acılardan ders almaktır, öc almak değil!

Cumhuriyet demek, herkesi kucaklamak demektir..

*

Peki bu Musul mevzusu nereden çıktı?

Musul üzerinde oynanmakta olan oyunun gerek senaryosunun yazarı gerek oyuncuları olsun tamamı tamamına Washington'a aittir!

Kısacası, Amerika'ın Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında geliştirmiş olduğu stratejiden başka bir şey değildir!

Amerika, Musul konusunu (amiyane tabirle) kaşıyarak, ülkenin milli duygularını harekete geçirmeye çalışmakta ve asıl amacı olan Ortadoğu İslam coğrafyasını yeniden şekillendirmeye çalışmaktadır.