Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

Mütareke medyası

Geçtiğimiz günlerde Genelkurmay Başkanı “bunların yaptığını mütareke basını bile yapmadı. “diye söyledi ya, onun için söylüyorum.

Bu gün artık mütareke basını yok.

Diyeceksiz ki nasıl yani…?

Türkiye’de hain olan, Türkiye düşmanı basın yayın organı televizyonu yok mu?

Elbette var…

Zaten az önceki sözü de onun için söyledim. Artık gerçek anlamda bir mütareke basınından söz edilmesi mümkün değildir.

Bu gün

Televizyonuyla…

Radyosuyla…

İnternet siteleriyle…

Yazılı basınıyla karsımızda bir medya vardır.

Amaçlarına gelince işte orası çok fazla değişmemektedir.

Geçmişte sadece yazılı basınla fikirlerini yaymaya çalışırlarken bu gün artık görüntülerden falan da yararlanmaktadırlar..

Bunların bir kısmı kendilerine sağcı…

Hatta dinsel vasıflar yüklemekte…

Sözüm ona en iyi dindarlar onlar olmaktadır.

Bunların diğer kısmı da kendilerine solcu demekte, çok seyrek de olsa emekten falan da bahsetmektedirler.

Aslına bakarsanız yaptıkları görev, Kurtuluş Savası sırasında ortaya çıkan mütareke basınıyla neredeyse aynı.

O gün bazı gazeteler tüm her şeye rağmen işgali görmezden geliyorlardı.

Hatta bazıları bırakın görmezden gelmeyi, “işgalin aslında işgal olmadığını, gelenlerin bizi korumak için geldiğini” söyleyecek kadar gözlerini döndürmüştü.

Tüm güçleriyle o günlerde ortaya çıkan Mustafa Kemal ve Kuvai Milliye aleyhine yazıp çiziyorlardı.

“Onların kurtarıcı değil, milletin basına bela olan bir grup çete” olduğunu topluma anlatıyorlardı.

Bugün de aradan yaklaşık yüz yıla yakın süre geçse de sonuç değişmemektedir.
Kendilerine her ne ad takarlarda taksınlar bu günde bir kısım medya ne yazık ki aynı görevini ısrarla sürdürmektedir.

Yaptıkları esas olarak aynıdır.

O gün de amaçları gerçekleri ters yüz etmeyi gerektiriyordu…

Bu gün de.

Bunlar kendilerine ne kadar önemli isimler takarlarsa taksınlar yaptıkları emperyalizmimle işbirliğidir.

O günlerde bunları İngilizler ve Fransızlar destekliyordu.

Bu gün ise AB ve ABD…

Yani değişen pek fazla bir şey yok.

Bunların ilkeleri arasında emperyalizm falan gibi kavramları asla bulamazsınız.

Ulusal bağımsızlık, ekonomik özgürlük falan gibi kavramlar bunlara hayli yabancıdır.

Ama

Emperyalizmin sözde demokrasi adına ülkemize dayattığı etnik ve dinsel parçalanma talepleri…

İşte onlar tüm bu medyanın ortak manifestosudur zaten.

Ulus devlet…

Üniter yapı…

Atatürk…

Millet, kavramları en nefret ettiklerinin basında gelir.

“Ne mutlu Türk’üm diyene.” sözünü duyduklarında ise neredeyse kaçacak delik ararlar.

Şimdi…

Bu kadar ipucundan sonra size bir soru.

Evet, bu günün mütareke medyası kim?

Evet kim?

Bakalım bilebilecek misiniz?

13–05–2010

Nusret KEBAPÇI

 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..