- Kategori
- Mizah
Mütevazi mi yoksa mütevazı mı?
Tıstan Krallık ve Cumhuriyetinden döndükten sonra Celal Hocamla konuşmuş olduğu bir kelime üzerine yaptığımız söyleşiyi yorumlarınıza açık olmak üzere sunuyorum;
—Sn. Celal Hoca yine sizin derin bilginize ve mütevaziliğinize hayran olduk.
— Sn. Yalçın ben vermiş olduğum demeçte size mütevaziyim değil, mütevazı idim dedim.
— Hocam ne farkı var?
— Olur, mu efendim çok farkı var?
— Nasıl yani?
— Mütevazi deseydim. Benimle paralel olan bir şey bulmanız gerekecekti. Oysa ben mütevazı idim dedim. Yani alçak gönüllü olduğumu, gösterişsiz, iddiasız olduğumu kastetmek istedim.
— Yani hocam siz şimdi hangisiniz?
— Birincisi olan mütevaziyim dersem eş başkanlık, kabadayılık, karşısındaki rakibimi küçük görme, tahammülsüzlükle köprü kuracaktınız. Paralellik kurmanız gerekecekti.
— İkincisinde ise benim ne kadar alçak gönüllü, gösterişsiz, iddiasız birisi olduğumu bilmenizi istedim.
— Hocam her şeyi karıştıracağım şimdi.
— Karıştırmayın Sn. Yalçın ben Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sn. B.H.Obama dan bahsetmedim.
— Hocam o nereden çıktı
— İnanın her şey bir noktadan çıktı. Bu kelime Arapça ondan oluyor.
— Yani netice de Hocam siz hangisisiniz?
— Şimdi bende şaşırdım karıştırdım, ya olduğum gibi olmalıyım ya olmak zorunda olduğum gibi olmalıyım.
— Peki hangisi
— Bir yanda yönetme sevdam öbür yanda gerçek benliğim. Bende iki ara, bir derede kaldım.
— Desenize Hocam her şey bir noktada kalıyor veya yürüyor.