Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '14

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Mutlu bir nikah ve temennisi: " Yeter ki sevdalar ağlamasın, umutlar hep yeşil kalsın...."

Mutlu bir nikah ve temennisi: " Yeter ki sevdalar ağlamasın, umutlar hep yeşil kalsın...."
 

Demet ve Umut Can Küçük evlendiler


 

 

 

 

          Ankara’nın ilk milli Balo salonunun, bilindiği gibi eski TBMM’nin karşısındaki Ankara Palas Otelinde. “Resmi, vakur ve milli bir havası vardı”

          Çoğalan salonların arasında bir tanesi var ki, aynı o eski havayı, modernize edilmiş olarak üzerinde taşıyordu. Ankara Vilayetler Evi Salonlarında yapılan Demet ile Umut Can Küçük’ün nikah törenleri, resmiyetin ağır bastığı ama o kadar da sevecen ve  duygulu, şen şakrak bir atmosfer içinde davetliler, bir anda kaynaşıp mutlandılar.

          Eski Bartın, şimdiki Merkez Valilerimizden İsa Küçük’ün oğlu Havacılık mühendisi Umut Can idi. Gelinin ise Kayseri Üniversitesi Öğ.Üyesi Prof. Dr. Şenol Kartal’ın kızları Demet idi.

          Nikah öncesi yazar, edebiyatçı Ayla Kutlu’ evlilik üzerine:  “maksat o ki, çiftlerin ayrı yerlere bakması değil, aynı şeye bakıp, aynı şeyi görmektir” demesi, salonu etkisi altına aldı

.

          KİMLER VARDI: Aynı zaman da nikah şahitleri olan Yalova Valisi Esengül Civelek, eski Bakanlardan Zeki Çakan, Bartın Milletvekilleri Rıza Yalçınkaya ve Yılmaz Tunç, Adana vekili A. Küçük Aydın,  Vural Erçakır, eski ve yeni Bartın Emniyet Müdürleri Gümüş ve altınok, Garnizon komutanları, Üniversite Rektörü Ramazan Kaplan, İzmir Vali Yardımcısı  Erdoğan Özdemir,   Ve Bartın Valilik Ö. Kalem Müdiresi Eda Altuğ ve sayamadığımız pek çok davetli salonu doldurmuştu.

          İZ BIRAKMAK: Bir Vali ki, gittiği yerlerde iz bırakmış, sevilmiş, sayılmış. hayranlık toplamış, kıymeti bilinmiş kişiliği ile bu gün Ankara’da görev yapan İsa Küçük’ün, bundan 9 yıl  öncesi Kaymakamlık yaptığı yerlerden akın akın gelen dostları da, salondaydı. Bir bürokrat için sevilmek çok önemli. Bu mutlu günde de kendisine sürpriz yaparak orada bulundular.  Sevgilerini, saygılarını tazelemek fırsatını da bulmuş oldular.

          STRATEJİ VE İDARECİLİK SANATI:  Ve aynı İsa Bey, her bir masaya ikişerli olarak akrabalarını serpiştirmiş. Davetlilerle kaynaşma çabuk olsun diyerekten. Bu kadar incelik, düğün telaşı içinde unutulur gider halbuki. İşte burada bir bürokrattan ziyade, bir dost canlısı arkadaş olarak İsa Beyi kalın çizgilerle ayırarak öne çıkartan hususlar, işte bu  orta yerde görünen, bilinen meziyetleri ve alçak gönüllüğü idi. Böylece her yuvarlak masa, “A “ takımını teşkil ediyordu.

          EMİNE KÜÇÜK: Ev sahipleri Emine İsa Küçük’ler, tek tek masaları dolaşarak herkese hoş geldin dediler. Emine Hanımla kardeşlerini, ilk defa  bir arada resimledik. Emine Hanım o gece ruhu ile gülüyordu ve mutluydu.  Saç modeli, daha de kıyafetine incelik katmıştı. Eşi İsa Bey, masa masa dolaşmaktan vakit bulmamış ki, ancak şölenin ortalarına doğru eli  kadehe gidebildi ve “ ancak vakit bulabildim” dedi.

          Gelin ve damat, ODTÜ’lü.  Gelin sosyolog, eşi Havacılık ve Uzay Mühendisi. Düğün sonrası balayı için nereye gideceklerini, ailesi, yakınları dahi bilmiyor. Kulak gazetesine göre Paris’i adres gösterenler var.

          Salonda sanki bir şıklık yarışı vardı. Bartın grubu bir  aradaydı. Tutturdukları Bartın türküsü “Dız dız da, dız dız”  çok alkışlandı. Biz de yeni Bartın Valisi Seyfettin Beye öneriyorduk. Altını tutamayıp, sık sık baba evine  geri gönderilen nazlı gelinin dere yatağını bir an evvel sellere de önlem olsun diye düzeltirseniz, buradaki turistlere  “Dız dız da, dız dız”   türküsünü öğretiriz. Turizmcilik yaparız demiştim. Mesajı düğündeki Bartınlılar da kapmış olacak ki, onlar da Vali  Seyfettin gibi düşünüyorlar “ Bartın’ı Venedik yapacağız” diyorlar.

          MÜTHİŞ GÖSTERİ:  Gelin ve damadın dans gösterisi, nefesleri kesti. Muhteşem bir müzik eşliğinde, birlikte vaktiyle gittikleri dans okulundan öğrendiklerini sergilediler.

           GELİN ÇİÇEĞİNİ KİM KAPTI? Ve de çok alkış aldılar. Geline bakıp bakıp iç geçiren genç kızların yanakları al aldı.  Damadı yakışıklı bulan çoğu salon, oğlan babası gibi gururluydu dost meclislerinde. Gelinin attığı bir demet çiçeği havada yakalayan da  damadın kız kardeşi yakaladı. Kendisi o gece çok alımlıydı. Sempatisi ile sevecenlik kazandı salonda.

Bir mutluluk ancak böylesi bir şölenle ortaya konabilirdi. Orkestra canlı ve güzeldi. Hizmet kusursuzdu. Herkes, bir anda kaynaştı.  Dışarıdaki yağmura rağmen, salonun atmosferi, bu yüzden sıcaktı.

           İLKLERİ YAŞADIK:  Bu salonda, hem Bartın, hem de Konya türküleri çalındı ve söylendi. İsa Küçük Beyin ilk defa ellerini havada gördük. Oyunlara  uyumu tam not. Eşi Emine Hanım ise daha bir başka uyum gösterdi. O, işi biliyor. Yakıştırıyor yani.

          Her sevginin, her sevdalının amentüsü olan ve birbirlerine diledikleri ömür boyu aynı yastığa baş koyma dileklerine, biz de ilaveten diyoruz ki:  “sevdalar, ömür boyu hep aynı diriliği ile kalsın. Yeter ki sevdalar ağlamasın, umutlar hep yeşil kalsın”

                           YENİ GELİN MUTLULUKTAN UÇUYORDU ( ALTTAKİ VE ÜSTTEKİ RESİMLER)

DAMADIN ANNESİ EMİNE KÜÇÜK. ZERAFET VE İNCELİK SEMBOLÜ OLARAK BÜTÜN SEMPATİLERİ ÜZERİNDE TOPLADI

                                                      EĞLENCE DİZBOYU İDİ.  KİMSE YORULMADI

                                                                PİST GENÇLERİNDİ. DOYASIYA EĞLENDİLER

                                                         BARTIN MİLLETVEKİLLERİ DE HAZIR BULUNDULAR

   BARTIN EMNİYET  MÜÜDÜRÜ HÜSEYİN ALTINOK VE İZMİR VALİ YARDIMCISI ERDOĞAN ÖZDEMİR

EDA ALTUĞ. BARTIN'DA, İSA  BEYİN ÖZEL KALEM MÜDÜRESİYDİ. UNUTMADI, NİKAHA KOŞARAK GELDİ.

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..