- Kategori
- Aşk - Evlilik
Mutlu evliliğin sırları
Mükemmel evlilik var mıdır? Kusurlu bir dünyada mükemmel evlilik bulmak evrende iğne aramak gibidir.
Derler ki ‘mükemmel evlilik ancak kör kadın ile sağır kocası arasında mümkündür. Çünkü sağır koca karısının dırdırlarını duymaz; kör kadın ise kocasının kusurlarını görmez’.
İnanın aşk bile bir evliliği sürdürmek için yetmez. Hele çağımızın bunca gürültüsü, sıkıntısı arasında daha da zordur bu iş. Amerika’da her dört evlilikten birisi beş yıl dolmadan boşanmayla sonuçlanıyor. Amerika’da beş ila elli yıldır evli olan altmış erkek ve kadın arasında yapılan bir araştırmada iyi evliliğin sırrının bir ilaç terkibi gibi karışık olduğu ortaya çıkmış. Biraz sevgi, biraz duygusal istikrar ve destek, karşısındakinin verme ve alma ihtiyacını tanıma; finansal güvenlik iyi bir evlilik ilacını oluşturan karışım olarak belirlenmiş. Ama eşlerin mutlaka vermesi gereken ödünler ve yapması gereken fedakarlıklar birbirinden farklıdır.
Yine de dostlar mutlu evliliğin bazı evrensel sırları vardır.
Dinlerin ve toplumların yüzyıllar boyu geliştirdikleri kurallar, sırlar, anlayışlar vardır.
Bu sırların bir kaçını bugün size aktarmak istiyorum.
İlk kural; elinden geldiğince dengini ara. Mümkün olduğu kadar çok yönde dengini ara.
Soy, kültür, eğitim, inanç ve yaşam bakımından dengini bulmaya çalış. Denklik uyumun ilk şartıdır.
İkinci kural; Dinlemeyi ve anlamayı öğren. Gerçekten dinle. Anlamak için dinle. Empati kur. Ne hissettiğini anla.
Üçüncü kural; Geçmişin hatalarını asla tekrar tekrar gündeme getirme. İşler her ters gittiğinde geçmişin tüm hatalarını tekrar konuşma.
Dördüncü kural; Eşinin hatalarını ve kusurlarını örtmede gece gibi ol. Allah’ın bile yüzde 50, 000001’i iyi olanı iyi kabul edip cennetine aldığını unutma.
Beşinci kural; Asla eşinle aynı anda öfkelenme. Unutma öfkeli insan hiç kimseyi duymaz, hiçbir şeyi önemsemez, gözü kör olur. Eğer eşinle aynı anda öfkelenirsen, mekanı terk et. Nefes al. Sakinleş. Öyle gel ve eşinin de sakinleşmesini bekle. Sonra sorunu konuşarak çözmeye çalış. Asla dargın olarak uyuma. Evde yangın çıkmadıkça eşine bağırma.
Altıncı kural; Sevgini göster. Bir çiçekle, bir sevgi sözüyle, bir okşamayla, hatta ağzına bir üzüm vermekle sevgini göster. Küçük davranışlar uzun sözlerden daha etkili bir gösterme yoludur. Eşinin sevgi dilini öğren. Onun zevklerini öğren. Unutma mutluluk almaktan çok vermekten geçer.
Yedinci kural; Eşine karşı en azından iş arkadaşlarına, müşterilerine, amirlerine davrandığın kadar nazik ve saygılı ol. “Lütfen”i “teşekkür ederim”i ihmal etme. Erkek olmak evdeki her işi eşine yaptırmak değil. Yapabileceğin her işini kendin yap.
Sekizinci kural; Eşini inciteceğini bildiğin sözleri, eleştirileri ve hakaretleri asla yapma. Hele erkeksen, böyle bir sözün on yıl sonraki bir tartışmada bile sana suçlama olarak geri döneceğini unutma.
Dokuzuncu kural; Aileyi ilgilendiren tüm önemli kararlarda eşine danış. Unutma ki verdiğin her karar aileni de ilgilendirir. Katılabilecek yaştaysalar çocuklarını da bu tartışmaya kat. Birlikte karar verin.
Onuncu kural; Eşinden olamayacağını bildiğin birisi olmasını bekleme. Yetişkinliğe ulaşmış bir insanın temel kişiliğindeki en küçük değişim bile yıllar alır. Büyük değişiklikler beklemek yalnızca hayal kırıklığına hazır olmak demektir.
Onbirinci kural; Takdir etmesini bil. Eşinin yaptığı her güzel ve yararlı işi, ne kadar küçük olursa olsun, takdir et. Güzel bir yemek, ütülü bir gömlek, eve çiçekle gelen koca, takdir edilmesi gereken küçük ama önemli işlerdir.
Onikinci ve şimdilik son kural; Cinselliği asla ihmal etme. Evliliğin önemli bir unsuru olduğunu unutma. Eşinin açıkça şikayet etmemesi, buna aldırmadığı anlamına gelmez.
İşte size mutlu evliliğin evrensel sırlarından bazıları!
Unutmayın mutlu evlilik bir şans değil, çaba, özveri, uzlaşma, anlaşma ve önemsemenin ürünüdür.
Sizin mutlu evliliğinizin sırları neler? Bizimle paylaşır mısınız?