Mutlu musun? mutsuz musun?

İki haftadır İzmir'de büyük kızımda misafiriz. Kızım çalışan bir anne olduğu için dört yaşındaki kızını anaokuluna gönderiyor iki senedir. Büyük oğlan zaten ilkokula gidiyor. Bu aralar okullarda olan gripal salgınlar sebebiyle çocukların devamlılığı bozuluyor bazen. İşte bizim küçük torun da bir süre okula gidemedi. Bizim burada bulunuş amacımız da onun sağlığına kavuşana kadar evde istirahatını sağlamak.Gerçi evde yardımcı bir hanım var ama gene de anneanne ve dede olarak onları yalnız bırakmak istemedik.

Günlerimiz küçük kızımızla evcilik oynamak, çizgi film seyretmekle geçiyor. Arada onun bebeğine yünden çeşit çeşit elbiseler örüyorum. Bu arada gıdasını, meyve sularını ihmal etmemeye çalışıyoruz, bir an önce iyileşmesi için.

Aslında iştahlı bir çocuk değil ve sevdiği yemek çeşidi çok az. Her çocuk gibi köfte,onun deyişi ile kofta, patates, makarna ve pilav sevdikleri yemekler. Sebze ihtiyacını meyve, salata ile gidermeye çalışıyoruz.

Bugün öğle yemeğinde onun çok sevdiği erişte vardı.Erişteyi normal makarnadan daha keyifle yiyor. Sanırım erişte içine ilave edilen yumurta ve diğer malzemeler sebebiyle daha lezzetli geliyor makarnadan.

Yemekte erişteyi görünce çok sevindi bizim küçük kız ve iştahla yemeye başladı. Tam yemeğin ortasında durdu ve bana döndü.'Oya mutlu musun.dedi. Bu arada belirteyim bana Oya diye hitap ediyor ve bu benim çok hoşuma gidiyor, düzeltmeye çalışmıyorum. Sanki bir ayrıcalık gibi geliyor. Hem beni arkadaşı gibi gördüğünün de bir belirtisi ,

Bu mutlu musun sorusu çok hoşuma giitti. Çünkü o erişte yerken çok mutluydu ve benim de mutlu olmamı istiyordu. Acaba ben çok mu yorgun, mutsuz duruyordum.Gerçi yaşadığımız günlerde mutsuz olmak için çok neden vardı ama ben de o anda mutluydum.

Bu mutluluk sorusu bana geçenlerde küçük kızım Burcu'nun anlattığı bir anısını anımsattı. . Burcu konservatura giderken ben ona sık sık mutlu musun diye sorarmışım. Burcu özellikle hamburgercide yemek yerken sorduğum mutlu musun sözünden dolayı çok güldüğünü söyledi.' 8 Yaşında bir çocuk hamburgercide mutlu olmaz mı 'diye ekledi sözlerine.

Zavallı Burcucuk 8 yaşında başladığı ve büyük sorunlarla karşılaştığı konservatuar keman eğitimi sırasında zaman zaman öylesine mutsuz bir tablo sergiliyordu ki ben arasıra mutlu  musun demek ihtiyacını hisssediyormuşum demekki.

Farkındaysanız mutlu musun diye soran da sorulan da çocuk bu olaylarda. Anlayacağınız küçücük çocuklar bile mutluluğun ne olduğunu ve ne kadar gerekli olduğunu anlamışlar şu yaşlarında.

Bir de büyük insanlar anlayabilse mutluluğun ne kadar gerekli olduğunu ve birbirlerini mutsuz etmekten vazgeçseler.....