Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '14

 
Kategori
Güncel
 

Mutlu muyuz ya da neden mutlu olamıyoruz?

Mutlu muyuz ya da neden mutlu olamıyoruz?
 

Her gün, her saat ve her dakika dünyada ve Türkiye’de sayısız iyi ve kötü olaylar olmaktadır. Gelişen teknolojiye paralel olarak bunların çoğundan haber oluyoruz.

Türkiye’de ki hemen her alanda olumlu, baş döndürücü gelişmeler olduğunu görmek/görebilmek mümkün.

Yapı olarak hep kötü ve olumsuz olanla daha ilgilendiğimizden ve ilgimizi çektiğinden, olumlu olan gelişmeleri göremiyoruz.

Ülke dışında yaşayanların bize aktardıklarına göre, memlekette çok güzel ve hızlı gelimeler olduğuyla ilgili övündüklerini gözlemliyoruz.

Kimi zaman sokaktaki insanlarla konuşuyoruz.

Her şeyin bolluğundan bahsediyorlar.

Örneğin, diyorlar.

Her sabah acaba bugün nasıl bir olumsuz haberlerle karşılaşacağız diyerek, heyecanla beklerdik.

Bugün nereye başörtülü birilerinden, nasıl olumsuzluklar ortaya çıkacak, diye beklerdik.

Devlette ücretli çalışanalar acaba bu ay maaşlarını alabilecek mi?..

Mark, dolar, altın borsa bugün kaç lira olacak?..

Bugün bozduralım mı, yoksa biraz daha bekleyelim mi, zara mı ederiz, kar ederiz ?..

Cebimizdeki para kaç lira eksildi diye, hep merak eder dururduk. “Televizyonların başından ayrılmazdık” diye dert yanıyorlar.

 Gerçekten eskiyle bugün arasında kıyaslama yaptığımızda, nereden nereye geldiğimizi rahatlıkla görebiliyoruz. Bir takım şeyler tam anlamıyla değişmiş görünüyor.

Kimi beğeniyoruz, neden beğeniyoruz, beğenmiyoruz, neden beğenmiyoruz, eleştiriyoruz gibi konuları, her zaman, her yerde rahatlıkla konuşabiliyoruz.

Belki az para kazanıyoruz, ama müsrif bir şekilde alışverişler yapıyoruz.

Her geçen gün üniversite ve öğrencilerimiz artıyor.

Her konuda projeler hazırlayıp, kaynak bulmakta hiç de zorlanmıyoruz.

Araçlar gelişti, kazalar azaldı.( ancak sürücü hatalarından kazalar olabilmektedir)

Bütün bunları gönül rahatlığıyla anlatan Çarşı- Pazar gördüğümüz insanlara, sanırım en can alıcı soruyu soruyoruz.

 “Peki, bütün bu gelişmeler rağmen huzurlu, mutlu ve memnun musunuz?”

“Sahip olduğunuz nimetlerden dolayı, yüce yaratana ne kadar şükrediyor sunuz?”

“Size yapılan bir iyiliğe karşı, ne şükretmesini biliyor sonuz?”

“Çok para kazanmanıza rağmen, ne kadar faydalanabiliyoruz, hayat standarttınız ne durumdadır?”

“Teknolojinin son sürat ilerlediği bu günümüzde, teknolojik nimetlerden ne kadar ve nasıl faydalanıyor sonuz, size artı mı yoksa eksi mi anlamında kaktı sunuyor?
Aslında sorular çoğaltabilir.

Problemler ve sıkıntılar burada ortaya çıkıyor. İnsanlar halinden, bulunduğu yerden, işgal ettiği makamdan memnun değil, insanlar  şikayetçi, insanlar  sitemkar, insanlar…

İnsanlar mutsuz, insanlar isyankâr…

İnsanlar stresli, insanlar depresyonda, insanlar dejenere olmaya başladı.

Böylesi bir ortamda para çok olsa bile, saadet, huzur, mutluluk yoksa neye yarar bu refahlık düzeyi!

Sahip olduğun her şey seni mutlu ve huzurlu etmeye yaramıyorsa yetmiyorsa neye yarar o zenginlik!

Peki, ama neden mutlu olamıyoruz?

 Resim netten alıntıdır

 

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com 

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..