- Kategori
- İlişkiler
Mutlu olmak için mutluluğu istemek gerek
Küçük şeylerden mutlu olmak, hayatı keyfe dönüştürmek bu kadar kolayken nedense hepimiz gözü büyük mutluluklarda. Dha büyük bir evim olsa, eşim bana ilk günlerdeki gibi davransa, çocuklarım sınıf birincisi olsa vs.vs.
Büyük düşler kurmanın, fazlasını istemenin elbette sakıncası yok.Ama gözümüz daha yükseklerdeyken bugünden keyif almayı da ihmal etmemek lazım.
Geçmiş yıllarda mutlu bir anınızı düşünün lütfen. Ne keyifli zamanlardı, o dönemde ne kadar mutluydunuz değil mi? Peki o günleri yaşarken de mutlu olduğunuzu, keyifli zamanlar olduğunu hissediyor muydunuz yoksa yine aklınızda sahip olmak istedikleriniz, günü mü geçiriyordunuz?
Çoğumuz mutluluğu sevdiğimiz insanın bize sağlaması gereken bir olgu gibi görürüz. "Seviyorsa mutlu etmesi gerek" deriz. Jestler, çiçekler, süprizler bekleriz.Elbette jestler, hediyeler mutluluğu pekiştirir. Ama mutluluğumuzu sağlamakla yükümlü tek insan biziz.
Bahçenize karanfil tohumu ektiğinizi düşünün. Bekleyin, karanfil tohumundan gül çıkar mı? Peki sizin olumsuz düşüncelerle, mutsuzlukla doldurduğunuz zihninize ne ekilirse ekilsin, olumlu bir düşünce, mutluluk çıkar mı?
Kendi mutluluğumuzla yükümlüyüz. Peki neyin bizi mutlu ettiğini kaçımız biliyoruz?
Gözünüzü kapatın lütfen, mutlu, rahat olduğunuzu hayal edin. Nerede görüyorsunuz kendinizi? Sahilde mi? Hadi koşun o zaman sahile. Arkadaşlarınızla birlikte mi? Hadi arayın o zaman arkadaşlarınızı?
Kendinize kurallar koyun. Her gün ...dk'yı hiç bir yükümlülük taşımadan sadece kendi sevdiğim bir şeyi yaparak geçireceğim deyin.
Kendinize küçük küçük hediyeler alın , atın çekmecelerinizin bir yerine. Aylar sonra elinize paketler geçtiğinde çoktan unutmuş olacaksınız içinde ne olduğunu. Lütfen hediye paketi yaptırmayı unutmayın ki gerçekten süpriz bir hediye olsun aylar sonra size.
Kendinize araya sıkıştırılmış duşlar yerine, uzun keyifli banyolar hediye edin.
Kendinizi sevin, sizi mutlu edecek listeyi siz oluşturun.
Mutlu Günler
Yeşim Varol Şen
Yaşam ve İlişki Koçu
Büyük düşler kurmanın, fazlasını istemenin elbette sakıncası yok.Ama gözümüz daha yükseklerdeyken bugünden keyif almayı da ihmal etmemek lazım.
Geçmiş yıllarda mutlu bir anınızı düşünün lütfen. Ne keyifli zamanlardı, o dönemde ne kadar mutluydunuz değil mi? Peki o günleri yaşarken de mutlu olduğunuzu, keyifli zamanlar olduğunu hissediyor muydunuz yoksa yine aklınızda sahip olmak istedikleriniz, günü mü geçiriyordunuz?
Çoğumuz mutluluğu sevdiğimiz insanın bize sağlaması gereken bir olgu gibi görürüz. "Seviyorsa mutlu etmesi gerek" deriz. Jestler, çiçekler, süprizler bekleriz.Elbette jestler, hediyeler mutluluğu pekiştirir. Ama mutluluğumuzu sağlamakla yükümlü tek insan biziz.
Bahçenize karanfil tohumu ektiğinizi düşünün. Bekleyin, karanfil tohumundan gül çıkar mı? Peki sizin olumsuz düşüncelerle, mutsuzlukla doldurduğunuz zihninize ne ekilirse ekilsin, olumlu bir düşünce, mutluluk çıkar mı?
Kendi mutluluğumuzla yükümlüyüz. Peki neyin bizi mutlu ettiğini kaçımız biliyoruz?
Gözünüzü kapatın lütfen, mutlu, rahat olduğunuzu hayal edin. Nerede görüyorsunuz kendinizi? Sahilde mi? Hadi koşun o zaman sahile. Arkadaşlarınızla birlikte mi? Hadi arayın o zaman arkadaşlarınızı?
Kendinize kurallar koyun. Her gün ...dk'yı hiç bir yükümlülük taşımadan sadece kendi sevdiğim bir şeyi yaparak geçireceğim deyin.
Kendinize küçük küçük hediyeler alın , atın çekmecelerinizin bir yerine. Aylar sonra elinize paketler geçtiğinde çoktan unutmuş olacaksınız içinde ne olduğunu. Lütfen hediye paketi yaptırmayı unutmayın ki gerçekten süpriz bir hediye olsun aylar sonra size.
Kendinize araya sıkıştırılmış duşlar yerine, uzun keyifli banyolar hediye edin.
Kendinizi sevin, sizi mutlu edecek listeyi siz oluşturun.
Mutlu Günler
Yeşim Varol Şen
Yaşam ve İlişki Koçu