Mutlu Şehir Sinop

Gelincik Mahallesi’ndeki köy pazarına uğrayın. Burada herkesin bağından, bahçesinden getirdiği ürünleri en tazesinden bulabilirsiniz

Demirkollar Ekmek Fırını, nokul konusunda bir efsane! Sıcak nokulunuzu kapın. Karadeniz’de özellikle Samsun ve Sinop’ta çokça tüketilen bir lezzet nokul. Böreğe benziyor, pek çok türü yapılıyor ama en popüleri kıymalı, cevizli ve cevizli-üzümlüsü

Bir şehrin merkezindeki sahilde kahvaltı etmek, keyifli çay içmek için Sinopluların tercihlerinden biri Yalı Kahvesi. 

Aşıklar caddesinde gece yürüyüşü.

Akliman için yola çıkın. Merkezden 10 kilometre kadar uzakta. Eşşiz yeşil doğası ile insanı etkiliyor. Burada kamp yapabilir, tekne turuna çıkabilir, yüzebilir, piknik yapabilir.(Denizi tehlikelidir, dikkat edilmelidir.)

Hamsilos adıyla anılan Türkiye’nin tek fiyordunu mutlaka görmelisiniz. Osmanlı donanmasının vakti zamanında Rus donanmasından saklandığı bu fiyortta sualtı balıkçılığı da aktif olarak yapılıyor. Doğa muhteşem. Çevrede fotoğraf çekebilir, ağaçlar altında dinlenebilirsiniz. Akliman-Hamsilos yöresi Kültür Bakanlığı tarafından birinci derecede doğal sit alanı ilan edilmiştir.

Türkiye’nin en kuzey ucu olan İnce Burun’a gidin, oradaki feneri görün, bol bol fotoğraf çekin. Fener’in yanı başındaki minik tepecikteki kulübede pişilerden yiyip, keyifle çayınızı yudumlayabilirsiniz.

İstikamet kızıla yakın sarı kumuyla ünlü Sarıkum. İnce Burun’dan Sarıkum’a giderken sahilden ve orman içinden geçilir, muhteşem  görüntülere şahit olabilirsiniz. Ayrıca bu bölge göçer ve kalıcı kuş türleriyle ünlü ki, pek çok yerde kuş gözlem evleri göreceksiniz. Fotoğraf meraklıları için de ideal, akçaağaç, göknar, meşe ormanları, sazlıklar da cabası.

Sinop merkezde en popüler yer ‘Teyze’nin Yeri Mantı Salonu.’ Sinop’taki adı ‘kulak’ olan mantılar gözünüzün önünde açılıp dolduruluyor. Hiç fırınlanmıyor, haşlanıyor. İçi de dolu dolu, cevizli ve sarmısaklı-yoğurtlu yapıyorlar

Ada turu mutlaka yapılmalı ki Sinop şöyle kuşbakışı bir görülebilsin. Sonrası iki denizi de görebilen Şahin Tepesi’ne çıkılıp, adanın Sinop’a bakan yüzünün görülmesi de etkileyici. 

Sinop’a gidip de Şen Pastanesi’ne uğramadan olmaz. Prenses dondurma, revani ve supangle’den tadılmalı.

Akşam yemeği için önerebileceğim ‘Beyaz Ev’in çok güzel bir plajı var, yemeği de dalga sesleri eşliğinde yeniliyor. Meze seçmiyorsunuz. O gün pazarda ne varsa o ürünlerden yapılan ön yemekler sırayla geliyor. Pilakiden sarmaya, mücverden turşu kavurmasına her şey çok lezzetli.

Sinop Cezaevi’ni ziyaret edin. Selçukluların 1214 yılında şehri fethettikten sonra yaptırdığı kalenin içinde yer alıyor cezaevi. Türkiye’deki en ilginç turistik yerlerden biri olma unvanını da elinde tutuyor. Cezaevinin mahkûmlarından Sabahattin Ali’nin ünlü “Başın öne eğilmesin- Aldırma gönül aldırma - Ağladığın duyulmasın - Aldırma gönül aldırma” dizelerini burada yazdığı biliniyor. Cezaevine kadar gelmişken hemen karşıya geçip Kumkapı burçlarını görmekte de yarar var. 

Biraz şehir ve sokak gezmesi lazım. Şehir merkezindeki dükkânlar, tekne modelleri yapanlar görülebilir. Cezaevinin arka tarafında denize yakın yerde de hediyelik eşya satanlar gezilebilir.

Pervane medresesi, Alâeddin Cami avlu kuzey girişinin karşısında bulunmaktadır. 1262 yılında şehrin ikinci defa alınışı anısına Selçuklu Veziri Muinüddin Süleyman Pervane tarafından yaptırılmıştır.

Sıra Körfez Pide Salonu’nda Saffet Usta’da öğle yemeğinde. Körfez’de odun fırında pişen Sinop pidesinin peynirli ve kıymalı versiyonunu tadabilirsiniz

Büyük İskender’e “Gölge etme başka ihsan istemem senden” diyen filozof Diyojen’in doğum yeri Sinop’ta Arkeoloji ve Etnografya müzelerini gezmeden olmaz.

Yalı kahvesinin önünden kısa süre için tekne kiralayabilir, güzel bir deniz ya da kıyı turu atabilirsiniz. Aklınızda olsun Sinop’tan alınacak en güzel hediyelerden biri de tekne model ve magnetleri.

Karakum ve Korucuk’ta denize girmeden olur mu hiç?

Sakarya caddesindeki Alaaddin camii, tarihi bir yerdir. Kent merkezinde yer almaktadır.  Kayıtlarda Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’a ait olduğu yazılı bulunan bu caminin, Selçuklu Devleti’nin 1214 yılında Sinop’u fethinden hemen sonra yapılmış olduğu sanılmaktadır. Görmeden olmaz diye düşünüyorum.

Erfelek şelalerine de bir gün ayırmadan olur mu?

Bunlar benim size önerilerim. Benim için ise dostlarımla daha da güzelleşen, muhteşem bir şehir.

Sinop’a bir kez giderseniz, her yaz gitmek istersiniz.