Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '09

 
Kategori
Deneme
 

Mutlu toplum mutlu bireylerden oluşur

Mutlu toplum mutlu bireylerden oluşur
 

Bugüne kadar işim ve konum gereği pek çok davetler aldım. Bu davetlerin kimisine imkânlarım ölçüsünde katılmaya gayret ettim.

Bir gün yine Görele Omurilik Felçlileri Derneğinin düzenlediği özel bir geceye davet edildim. Benden gecede okumam için bir yazı hazırlayıp, okumamı istediler. Ben de bu teklifi memnuniyetle kabul ettim ve hemen biz engellilerin ortak sorunlarını dile getiren bir yazı hazırladım.

Söz konusu geceye ailem ve iki engelli kardeşimle beraber gittik. O gece pek çok engelli arkadaş ve ailelerin yanında il ve ilçelerden esnaflar yerel yönetimlerden bazı belediye başkanları ve temsilcilerde vardı. Oldukça kalabalık bir geceydi. Yazımı okuma sırası bana gelince sandalyemle kürsüye çıkarak, konukları selamladıktan sonra hazırladığım şu yazımı okumaya başladım.

“Biz engelli bireylerin, engelli olmayan bireylere göre yaşantımıza normal devam edebilmemiz daha zordur. Toplum ve millet olarak bu zorlukların giderilmesi için çözümler üretilerek giderilmesi gerekmektedir. Bu da ancak bütün bir toplum el ele verebilirsek mümkün olabilir.

Biz engelliler, kimseden ömrümüze ömür katmasını beklemiyoruz. Sadece, var olan ömrümüzü olabildiğince güzel yaşamak istiyoruz. Bütün çaba bu alanda verilmeli, yaşanan sorunlar giderilmelidir. Bizlerin yaşam standartlarını artırıcı iyileştirilmeler yapılmalıdır. Örneğin; evlerimiz, cadde ve sokaklarımız, okullarımız ve kamu binalarımızın bizlerin rahatlıkla kullanabileceği şekilde inşa edilmeli, gereken mimari düzenlemeler yapılmalıdır. Ama maalesef günümüzde yapılan kamu binalarımız bu alanda çok yetersiz. Bugün yapılan binalarda bile hala bunlara dikkat edilmediğini görmek bizleri çok üzmektedir. Buna yine örnek olarak yeni yapılmış olan Giresun Valilik bina gösterebiliriz. Yeni yapılmış olan bu binamızda bir engellinin aracı ile girebilmesi için gereken düzen yapılmamıştır. Bunun düşünememek bu kadar zor bir şey mi ki? Bunlar göz ardı ediliyor. Hemen hemen her alanda bu gibi eksiklikler çok fazladır.

Bu bağlamda çevresel sorunlarımız hala devam etmektedir. Ben üç engelli kardeşimle köyde yaşıyorum ve sanatla uğraşan birisi olarak, kırsal kesimde yaşamanın pek çok zorluklarını gördüm ve yaşadım diyebilirim. Hala da yaşıyorum. Konumum gereği yapmak istediğim çok şeyi yapamadım. Bu tür olumsuz koşullar sanatsal alanda beni her zaman engellemiş, sanatımı geliştirmeme mani olmuştur. Bugün bile hala işim gereği ziyaret etmek istediğim kurumlara, bulunmak istediğim ortamlara mimari engeller yüzünden gidemiyorum. Bu da gösteriyor ki hala yapılması gereken çok şey var. İlimiz ve ilçelerimiz genelinde bütün kurumların hep beraber aynı duyarlılığı göstermesi gerekiyor ki sorunlarımız çözülsün. Özellikle mimarlarımızın yapıları planlarken bu detaylara dikkat ederek planlarını ona göre hazırlamalıdır. Bütün bunlar engellilerin eğitimlerinden geri kalmaması, sosyal yaşamdan kopmaması adına yapılması gereken çok önemli bir ayrıntılardır.

Ayrıca toplum olarak engellileri toplumdan uzaklaştırıcı tutum ve davranışlardan kaçınılmalı, onlara tenkit edici olmadan sağduyulu yaklaşılmalıdır. Artık engelliler kimseden ahlı, vahlı sözler değil, cesaretlendirici sözler duymak istiyor. Onlara başaramazsın, yapamazsın değil, başarırsın, yaparsın denmeli, olabildiğince üretken olmaları yönünde desteklenmelidir. Engel önüne engel koyarak aşılması kolay olan zorlukları daha da zorlaştırmaması gerekiyor.

Engelliler evlerinin köşelerinde gününü yetiren kişiler pozisyonuna koyulmamalıdır. Engelli bireylerde ailelerinin desteği ile öyle olmamak için şartlarını zorlamalı, bir yerden sonra hayata tutunmanın yollarını aramalıdır. Karanlığa söylenmek yerine bir mum bile olsa yakabilmenin yollarını aramalıdır. Çünkü yaşam herkese sunulmuş bir armağandır, küçük büyük demeden en güzel biçimde değerlendirilmelidir. Tek yapabilecekleri gülümsemek olsa bile bu çok büyük bir değerdir.

Her türlü olumsuzluklar düzeltildiğinde, çevre koşulları iyileştirildiğinde kendilerine olan güvenleri artacak, toplumla kaynaşmaları daha kolaylaşacaktır. Son yıllarda yerel yönetimler tarafından engelliler adına güzel atılımlar başlatılmıştır. Büyük şehirlerle sınırlı olan bu gelişmelerin atık yavaş yavaş kırsal kesimlerde de başlatılmış olması umut verici olsada hala yapılması gereken çok şey var. İlimiz ve ilçelerimiz genelinde A’dan Z’ye bütün kurumların hep beraber aynı duyarlılığı göstererek sorunların biran önce çözümlemeleri tek dileğimiz. Bu sorunlar çözüldükçe biz engelliler engellerleri aşabilir, hayata sımsıkı sarılabiliriz. Unutmayınız ki mutlu toplum mutlu bireylerden oluşur.”
Diyerek yazımı bitirdim.

Yazımı okuduktan sonra isim vermeyeceğim konukların bir tanesi bu yazımın 5. paragrafındaki “Bugün bile hala işim gereği ziyaret etmek istediğim kurumlara, bulunmak istediğim yerlerin çoğuna mimari engeller yüzünden gidemiyorum” cümlemin üzerine, “sizler ne zaman isterseniz ziyaretimize gelebilirsiniz. Sizler merdivenlerden çıkamazsanız da bizler sizlerin ayağına geliriz” diye bir açıklama yaptı.

Bu açıklama ilk bakışta ince bir düşünce gibi görünse de o an bir engelli olarak isterdim ki o büyüğümüzün “kendi kurumumuzdaki eksiklikleri derhal tamamlayacağım böyle sorunlarla bir daha karşılaşmayacaksınız.” Ama öyle olmadı. Bizler böyle bir ziyarette onları ayağımıza çağırmak yerine bizlerin onların ayağına gitmemize engel olan sorunların ortadan kaldırılması bizleri çok daha mutlu ederdi. Bir engelli için herhangi bir yöneticiyi ayağına çağırması zor bir iştir ve bizlere böyle bir öneri sunmak, bence “hiç gelmeyin” demekle eştir.

İşte böyle algılayışlar bizlere çözümsüzlükten başka bir şey kazandırmıyor. Herkesin bunu çok iyi anlaması gerekiyor.

EMİNE USTA/GİRESUN

 
Toplam blog
: 5
: 522
Kayıt tarihi
: 28.09.09
 
 

1969 Giresun’un Tirebolu dogumlu, eğitim durumu saglık nedenlerinden lise terk, Emine Usta resim ve ..