Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Mutluluğun bilincinde ol !

Mutluluğun bilincinde ol !
 

Bir beyin daima acıyı fark eder ancak mutluluğu fark etmez. 

Başınız ağrıdığı zaman bunu yoğun olarak yaşar ve rahatsız olursunuz. Ancak başınız ağrımadığı zaman, bunun farkında olmazsınız. 

Sağlıksızken bunun farkında olur, ama sapasağlamken sağlığın bilincinde olmayız. 

Bunun nedeni, bilincimizin sadece acıya odaklı olmasıdır. 

Dikenleri görüp, gülü görmemek gibi. 

Bu biyolojik bir nedenle olmaktadır. Doğa bizi acıdan haberdar eder ki, ondan kaçınabilelim. 

Yoksa düştüğümüzde dizimiz kanıyor olabilir ve biz bunun farkında olmayız. O zaman da hayatta kalmak zor olur. 

Doğa bu yüzden acının bilincinde olmayı şart ve kaçınılmaz kılmıştır. 

Ancak aynı doğa neşenin, sevginin, mutluluğun bilincinde olmamız için bir mekanizma yaratmamıştır. 

Bize düşen görev ise doğal olmayan bu şeylerin farkına varmaktır. 

Bedenimiz çok sağlıklı ise ve hiçbir sağlık problemimiz yoksa sessizce oturup, düşüncelerimizi yoğunlaştırarak bu sağlığın farkında ve bilincinde olarak, bu durumun keyfini çıkartmalıyız. 

Hiçbir sorun yoksa, bunun tadını çıkart ! 

Karnımız acıkmışsa doğa bizi uyarır. Ancak biz tamamen toksak, doğanın bizi uyaracak bir sistemi yok. Doğa bunu geliştirmek zorunda değil, çünkü doğa sadece hayatta kalmaya odaklı. Bundan fazlası doğa için lükse giriyor. Mutluluk lükstür, en büyük lüks ! 

İnsanların çoğu neden mutsuz ? Mutlu olduklarının farkına varamadıkları için. 

Mutlaka büyük coşku ve mutlu oldukları anlar mevcut, ancak bu mutlulukları ve coşkuları anlık yaşıyorlar ve bitiriyorlar. İşte bu yüzden hafızalarında kalan en önemli anıları acı ve kederle dolu. 

Bu yüzden beyinleri devamlı kabuslarla dolu. Güzel rüyalar ve görüntülerle dolu olmadığı için değil ! Onlar da var, ama farkına varacak kimse yok ne yazık ki ! 

Yirmidört saat boyunca Allah’a şükredecek binlerce şey oluyor, ama insan buna dikkat etmiyor, farkında olmuyor ! 

O zaman şu andan itibaren dikkatimizi sadece acıya değil, an be an yaşadığımız mutluluklara odaklayalım. 

Nefes almak, yürüyebilmek, koklayabilmek, dokunabilmek, görebilmek, duyabilmek, hissedebilmek, doymak, …v.s. Yüzlerce nedenimiz var mutlu olabilmek için ! 

Yeryüzündeki milyonlarca olasılıktan sadece birisi olmanız bile, mutlu olmak için fevkalade önemli bir neden değil mi ? 

Tabii en önemlisi bunun farkında olmak ! Farkında olduğumuz anları an be an çoğaltabilmek. 

Şu andan itibaren özenle ve dikkatle bu mutluluklarımızın farkında olmaya başlayalım. Böylece mutluluğumuz günden güne bir çığ gibi büyüyecek. Aynı oranda acı ve mutsuzluk da günden güne azalacak. 

Acı… elbette olacak. Arada bir yaşanacak. Bu da oyunun bir parçası. 

Yemek yedikten sonra, karnın doymuş ve mutluysan, bunun keyfini çıkart. Çünkü biliyorsun ki, açken mutsuz olacaksın, bu iyi bir şey. 

Bu gece güzel bir uyku uyuduysan, sabah taptaze neşeli olarak güne merhaba dediysen, bunun da tadını çıkart mutlu ol. Yine biliyorsun ki, uykusuzluk çektiğin günlerde mutsuz olup acı duyacaksın, bu da iyi bir şey. 

Zevkin, neşenin, mutluluğun, çiçeklerin, güneşin, denizin, bulutların ve fırtınanın farkında ol ! 

Gökkuşağının damia bilincinde ol ! 

 

NOT : 

Osho’nun “mutluluğun bilincinde ol” yazısından derledim. 

 

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..