Mutluluğun sırrı bu mudur?

Mutluluğu uzaklarda aramanın bir anlamı var mı sizce?

Yada, Kaf Dağı'nın ardında!

Ben artık öyle düşünmüyorum, belki uzun zamandır öyle düşünmüyorum.

Yılmaz abi ve Sevinç ablayı tanıdıktan ve yaşamlarını gördükten sonra!

Elli küsur yıllık bir hayat arkadaşlığının sırrını, yukarıdaki resim zannederim yeterince bize anlatıyor!

Üsküdar'lı olmanın vermiş olduğu, efendilik ve zerafeti Sır ailesinde görüyoruz. Eski Üsküdar' ın mistizmiyle, modernizmi harmanlayıp aile yapısına uyarlayan çift, sevgi ve saygıyı ön plana çıkarmış.

Dört kız ve iki erkek evlat sahibi olan çift, torun ve torun çocuklarıyla beraber geniş bir aile oluşturuyorlar.

Sık, sık bir araya gelen aile fertleri, huzursuzluklar yerine, pozitif düşünceyi ön plana çıkarmışlar.

Böylece, olumsuzluklar bir kapıdan girip, diğer kapıdan çıkmış, huzur baki kalmış. Tabi bu arada Sevinç ablanın şu sözünüde yabana atmamak gerekir. '' Asla arkama bakmam'' .

Olan olmuş ve o geride kalmıştır. Dıdıklayıp insanın beynini uyuşturmanın bir anlamı olabilir mi?

Yılmaz abi, uzun yıllar Bahriye'de görev yapmış, emekliliğinde uzun yol kaptanlığı hizmetinde bulunmuş ve denizin huzurunu içinde hissetmiş, bunuda ailesine yansıtmış, paylaşmıştır.

Bu olumluluk yukarıdan aşağıya yani çocuklara kadar sirayet etmiştir.

Yuvayı yapan dişi kuş derler ya! Sevinç abla bunu tam anlamıyla yerine getirmiş, aileyi bir arada tutma inceliğini göstermiştir.

Sevinç ablanın bir özelliğide aile sevgisini, bahçesinde ki çiçeklerine yansıtmasıdır.

Her sabah çiçeklerini sular, tabiri caizse onlarla konuşur. Tabiatla iç içe yaşamaktan mutlu olan aile, oturdukları yeri hatta çevreyi ağaçlandırmaktan büyük haz duyarlar.

Yazları aynı sitede üç ayımızı geçirdiğimiz ''Sır'' ailesinin mutluluk tablosunu kısaca anlatmaya çalıştım. sizlere.

Şimdi başa dönersek; Huzuru ve mutluluğu uzaklarda aramanın bir anlamı olabilir mi sizce?