Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '08

 
Kategori
Felsefe
 

Mutluluk satılmıyor

Mutluluk satılmıyor
 

Gerçekten mutlu gözüküyor. Seven birisine baktığı belli...


Mutluluk Masalı

Mutluluk elinde derler.
Nasıl olsa kimse diyenlere niye mutlu olmadığını sormuyor ya.
Filozofluk üç otuz para. Üstelik vergisi de yok.
Sorsan da; her halde "sürüden ayrılanı kurt kaparmış da ondan” diye bir cevabı olmayacaktır.

Ammaaa bir gün gerçekten mutlu olmak istersen....
Acaba çabaların kar eder mi bunun için. Tren kaçmış olmasın.

Bundan sonraki ilk durağın "Bor" olduğunu öğrendiğinde geç kalmış olmayasın, hem de pazar malları elinde kalarak…
Ya da “üsküdarın” öbür yakada olduğunu fark ettiğinde…
Arada bir koca deniz olacak…

Ondan sonra elimdeymişşş, avuçlarımdaymışşş, tutamadımmışş vızıklamaları...
Ne işe yarayacak ise?

Duymayan mı kaldı bir gün, ufkun "dönülmez akşamlara" da kararacağını.
Ondan sonra yeteneğin varsa bas feryadı "...yine bir gün doğuver kırk yıl evvelki gibi..." olayı.

Sormaz mı? Kırk yıldır ne yaptın da ne oldu? diye.
Neyse söylenip durma.
Söyleneceksen, hiç değilse adam gibi bir şeyler söyle, hem de “hep aynı şeyi” söyleyecek olsan bile…

Sen güldüğünde çiçekler açar, güneşler doğar
Sen söylediğinde bülbüller susar, sular durur
Sen durduğunda güller solar, tomurcuklar donar
Sen sustuğunda güneşler batar, bülbüller küser…

Güneş doğduğunda çiçekler açar, sen gülersin
Sular durduğunda bülbüller susar sen söylersin
Güller solduğunda tomurcuklar donar sen durursun
Güneş battığında bülbüller küser sen susarsın..

Güneş de sensin, çiçek de sensin, gülüş de sen
Su da sensin, bülbül de sensin, söyleyiş de sen
Gül de sensin, tomurcuk da sensin, duruş da sen
Bülbül de sensin, güneş de sensin, batış da sen

Hiç durma, hiç solma
Hiç batma, hiç donma
Hep gül, hep söyle…

Sen mi kimsin…

Duygularımsın,
Mutluluğumsun
Yaşama sevincimsin

Senin solukluğun
Senin durgunluğun
Senin suskunluğun
Benim ölümümdür.

Yaşama sevincini kaybettiğinde, sana hiçbir şey kar etmez.
Sen, senin için her şeysin.
Bir de farkında olsan.
Bulunduğun koşullar da yarattığın dünyan ise, sadece senin tercihin.
Bardağın yarısının dolu ya da boş olması sadece seninle ilgili.
Sen ne dersen, nasıl görürsen, nasıl istersen öyle olur.

Yaylayı serin tut anlamında değil…
Gerektiğinde biraz Polyanna olmanın da sağlığa pek zararı yokmuş.
Sadece akıllı ve akılcı ol yeter.
Hem sen edersin rahat hem çevren…
İlk atacağın adım hafif bir gülümseme… çok zor değil.
Hem herkese de yakışır.
Pozitif enerji vermenin en kolay yolu.
Tek koşulu var. Dürüst olacaksın.

Annenin bebeğine gülümsemesiyle,
kasabın kuzusuna gülümsemesinin ayırdında olacaksın,
istiyorsan herkesin seni, yok edici olarak değil, yaratıcı olarak görmesini,

Haydi başla... ama gülümsemeyle “Gül'ün sırıtmasını” karıştırmadan.

 
Toplam blog
: 193
: 1045
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

Bilecik doğumluyum. Emekli Eğitimciyim. Ankara'da ve yazları Kuşadası'nda yaşıyorum Günlük uğraşl..