Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '13

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Mutluluk ve timus bezi

Mutluluk ve timus bezi
 

  Yakın arkadaşlarımdan birinin bugün benimle internet üzerinden paylaştığı bir bilgiyi ben de sizlerle paylaşmadan geçemedim.

  İnsan vücudunde trioid bezinin altında ,göğüs boşluğunda, soluk borusunun önünde yer alan ve bağışıklık sisteminin merkezi sayılan çok güçlü bir salgı bezi Timus bezi anlatılıyor bu araştırmada.

 Timus bezi insan vücudunde bütün bağışıklık sisteminin merkezi olmasının yanısıra salgıladığı hormonlarla kişide haz ve mutluluk duygusu yaratması yönünden de çok önemli.

 Timus bezi uyarıldığında yani aktive olduğunda bedenin kimyasının değişmesine neden oluyor. Bu değişiklik sinir sistemini sakinleştirip , beyin fonksiyonlarını hızlandırıyor ve bu da kişide rahatlama duygusu yaratıyor.

  Avustralya'lı Nobel ödüllü kanser araştırmacı Sir Mac Farlane Burnet timus bezinin aktif hala getirilmesi ile insan bedeninin kendisini kanserden koruyabilme yeteneğine sahip olacağını savunuyor.

 Çocukken bir ceviz kadar iri olan bu bez yaş ilerledikçe küçülüyor ve yaşlılıkta tamamen köreliyor.Timusun sağlığımız üzerindeki önemli yararlarından biri de T hücrelerini üretiyor olması. T hücreleri denilen lenfositler bedene zarar verebilecek zararlı hücreleri yok ediyormuş.

 Vücut için bu kadar büyük önem taşıyan bu bezin uyarılması için üç basit yol var.

 Bunlardan ilki timusu elle uyarmak.yanı göğse küçük fiskelerle vurmak. Anadolu'da ağıt yakan kadınların elleri ile göğüslerine vurduklarına hepimiz şahit olmuşuzdur. Bu beynin otomatik gerçekleştirdiği bir harekettir. Kişi göğsüne vururken timus bezi titreşir. Bu sayede üzüntü kaynaklı bağışıklıkta meydene gelen direnç azalmasının önüne geçilir.

 Timusu uyarmanın ikinci yolu gülmek, kahkaha atmak.Her içten gülüşte, kahkahada timus bezi aktive oluyor ve her aktive oluşta beynimize kimyasal dalgalar göndererek kendimizi iyi hissetmemiz sağlıyor.1993 yılında California Üniversitesinden Dr. Paul Ekman tarafınfan yapılan araştırmada gülmenin timusu harekete geçirdiği ve insanda haz duygusu yarattığı kanıtlanmış.

 Timusu uyarmanın üçüncü yolu ise dilin üst dişlerin arkasındaki damağa ve ağız tavanına değdirilmesi. Dr.John Diamond dilin bu pozisyona getirilmesi ile beynin sol ve sağ küresi arasında denge oluşumu sağlandığını tesbit etmiş. Bu da insanın daha iyi düşünmesini ve kendini daha iyi hissetmesini sağlıyormuş.

 Bütün bu araştırmalardan çıkan sonuç, vücudümüzün bağışılık sistemini güçlendirmek ve bir çok hastalıktan uzak kalmak için bol bol gülmemiz ve hayata olumlu bakmamız gerektiği.

  Hadi şimdi arkamıza yaslanalım ve içten bir gülüşle ne mutlu şu anda sağlıklıyız diyelim içimizden. Gerçi dışardan görenler deli mi bu kişi diye düşünebilirler. Ne de olsa kendi kendine gülme deli sanarlar diye yetiştirilen bir nesliz.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..