- Kategori
- İlişkiler
Mutluluk zor bir yol
Bir ilizyon resim gibi hayatımız. Ona nasıl baktığımıza göre değişiyor. Kimine göre mükemmel olması gereken hayatımız bizim için en dip noktada olabliyor. Oysa aynı dünyada yaşıyoruz, aynı havayı soluyoruz, aynı şeyleri görüyoruz... Ama aynı bakamıyoruz. Hep bir başkasının hayatındaki mutlulukları görmekten kendi hayatımızdakileri göremiyoruz... Bunu birimiz değil hem de hepimiz yapıyoruz.
Peki ne istiyoruz mutlu olmak için gerçekten? Ya da neyi bekliyoruz? Onun bize gelmesini mi? Evet ben bunu bekliyorum... Mutluluğa gitmek yerine onun bana gelmesini... Ve gelmedikçe de mutsuzluğa doğru bir adım daha gidiyorum... O daha çekici geldiği için mi peki? Yoksa mutsuzluğa doğru yürümek daha kolay olduğu için mi? Evet, mutsuzluğa yürümek kolay ama onla yaşamak zor... Oysa ki mutluluğa giderken bir kere yorulup sonra onun keyfini çıkarmak ne güzel olurdu... Peki ben neden hala bunu yapamıyorum? Bu gücü kendimde neden göremediğimi hala bilmiyorum.
Feridun Düzağaç'ın bir şarkısında "Aynalardan kaçarken özlenmeyi beklemek ne kadar acı, ne kadar kötü ve bana ait değil" diyor. Ne hissettiğimi bu dizeden daha iyi anlatabilen bir cümle kuramazdım sanırım... Özlenmek isitiyorum ama herkesden kaçarak istiyorum. Hiçbir şey söylemeden kaçarcasına uzaklaşıyorum herkesten ama beni unutmamalarını, beni özlemelerini istiyorum.Bu fazla bencilce değil mi sadece? Üstelik bu bencilcilik kendime bile zarar veriyorsa.... Hatta belki de en çok kendime zarar veriyorsa...
Yeniden biryerlerden başlamak lazım... Ama ne zaman bilmiyorum, bilemiyorum...
Biterken Bülent Ortaçgil Benimle Oynar mısın çalıyordu.Sizlerle paylaşmak istedim bu güzel sözleri.
Su olsam, ateş olsam
Göklerdeki güneş olsam
Konuşmasam taş olsam
Yine de oynar mısın benimle
Susulsam kusur olsam
Ağızdaki küfür olsam
Doğuştan esir olsam
Yine de oynar mısın benimle
Sayılmasam kaç olsam
Toprakdaki güç olsam
Aptal gibi suç olsam
Yine de oynar mısın benimle
Benimle oynar mısın
Benimle oynar mısın