Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Mutluyduk! Şimdi ise kopuk...

Mutluyduk! Şimdi ise kopuk...
 

alıntıdır


Hayat dünyaya gözümüzü açmamızla başladı. Uzun bir serüvene imza atmış olduk doğmakla.

Sonrasında çocuk olduk. Sevimliliği en üst boyutlarda yaşayışımızdandı mutluluğumuz.

Beklentiler azdı, en zor soru “anneni mi daha çok seviyorsun, yoksa babanı mı?” idi.

Düşünür çıkamazdık işin içinden. Hangisini kıracağımızı belirleyemez, yüreğimiz asla el vermez, naif bakışlarla susuverirdik.

Yaz kış fark etmezdi bize. Annemizin elinden tuttuğumuzda her yol mutluluk verirdi.

Yeni bir oyuncak alındığında paketinden çıkarmadan izlerdik saatlerce.

Mutluyduk, naylon poşete sarılı oyuncak şimdi ki diz üstü bilgisayarlardan çok daha kıymetliydi.

Cep telefonu sadece büyüklerimizde gördüğümüz, sahip olmayı hayal bile etmediğimiz bir araçtı.

Şimdi ki gibi model, model, rengarenk yoktu elimizde.

Bayramların tadı, keyfi vardı çünkü üst baş alışverişleri o zaman şimdi ki kadar sıklıkla yapılmıyordu.

Görmediklerimizi görür, yiyebildiğimiz kadar şeker yer, ev ziyaretlerinde dolaşır ve bunu büyük bir değişiklik sayardık.

Dantelli çoraplarımız, rugan ayakkabılarımız ve süslenmiş saçlarımızla herkesin gözdesi olurduk.

Sinir uğramamıştı bedenimize hiç.

Annemizin gözüne bakıp kabahat işlediğimizi anlar, toparlanır yada sesimizin volumunu ayarlardık.

Bir başka mutluyduk, çünkü hemen her şeyin sahibi etmezlerdi bizi.

Elimizden geldiği kadar sabır ederdik, beklemeyi öğrenir, her gördüğümüze veya her canımızın istediğine sahip olamamakla nefsi terbiye ederdik.

Televizyonda da çokça vakit geçirmezdik mesela. Daha çok yaşıtlarımızla, yoksa kendi kendimize oyunlar oynardık.

Usluyduk çünkü yaramazlık yapma fırsatımız yoktu. Her çocuk yaşının çok üzerinde bir yetişkin ciddiyetiyle bakardı etrafa.

O zaman hiperaktivite de bu kadar yaygın değildi. Çünkü evlerimiz yaramazlık yapmaya elverişli, annelerimiz şımarıklığa tahammül edecek kadar geniş yürekli değildi.

Şimdi çocuklar çok farklı.

Teknoloji çağı, teknoloji çocukları diyoruz biz onlara. Çoğumuzun bilmediği yabancı kelime sıkışıyor cümleleri arasına. Cep telefonlarının modelleri, İpodlar, envai çeşit iletişim araçları.

Gerektiğinde annelerimiz bizlere zaman ayırır uzun, uzun anlatırdı neyi neden yapmamamız gerektiğini. Şimdi ise uğraşma isteği herkeste tükendi.

Saatlerce bilgisayar başında vakit geçirebiliyor çocuk. Yeri geliyor ailesinin yüzünü bile görmüyor, yemeğini de ayrı yiyor.

Özel alan güzeldir. Ancak ailenin ortak paylaşımları olan sohbet ortamları, yemek masaları daha da güzeldir.

Şimdilerde yaşanmıyor bunların çoğu. Çocuklar bilgisayarda, ebeveynler bir başka ortamda.

Mutluyduk…

Şimdi ise kopuk!

 

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..