Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Mutluyum mutlusun mutlu mu acep?

Mutluyum mutlusun mutlu mu acep?
 

Nedir mutluluk? Şimdi yemek tarifi yapar gibi bir çimdik gülüş, el kararı dokunuş, birkaç tatlı söz,

Kocaman bir gülüşü alıp bir güzel yüzüne konduracaksın diye tarifini veremeyiz değil mi amaJ Bunun Yerine Google dan mutluluk yazarak herkesin bu konuda ne düşündüğünü arar bulursun…

Hoş şeyler de bulursun, ilk gözüme çarpan söz “isteklerimizi küçülttükçe, hayallerimizle birlikte büyüyen serin bir şey” demiş biri…İyi demiş şart olsun ki; yakınlarımızda bulmak varken uzaklara ufuklara bakmanın ne anlamı var değil mi ama…

Bazen kedinin peşinden koşarak tutuğudur, farenin ise kaçırdığıdır mutluluk…

Bazen sol elde terhisini belgeleyen bir yazı, sağ elde özenle doldurulmuş (çoğunlukta kirliler ama anneye mis kokar) valizle nizamiyenin kapısından çıkıp otogara doğru özgür adımlarla yol alırken dudaklarında hoş bir melodi ve yürek çırpıntıları ile yürümektir…

Çok acıkırsın hani kurtlar gibi kapuska olsa yiyeceğim, ılık bile olsa kana kana içeceğim dediğin anlarda en sevdiğin yemeği annen kardeşin ya da ne bileyim bir arkadaşının senin için pişirdiğini görmek ve tatmak veee yemek.

Hani sakarlığınla kırarsın ayağını şapşalca, pencere başına tünersin dışarıda yürüyen insanları görürsün onların sağlam fibula kemiklerine bakar ağzın sulanır, diğer bacağındaki fibula kemiğinle gurur duyarsın.

Mutluluk aslında yolculuk esnasında verilen molalar gibidir. Bir ara sigara tiryakisi idim, otobüsün mola verdiği yerlere gelince hemen iner tüttürürdüm sigaramı, daha sonra bıraktım sigarayı, yine yolculuklarda mola yerine varınca birden mutlu olduğumu fark ettim, şaşırdım nedir bu mutluluğun kaynağı diye sonra anladım elbet, sigarayı bırakan ben sigara içeceğimi sanarak sahte bir mutlu oluyormuşum…

Montaigne derki; bizi mutlu eden, bir şeyin sahibi olmak değil, sahip olduğumuz o şeyin tadına varmaktır der Denemeler adlı kitabında al sana en basit örnek bir külah dondurman var sahibisin, yemezsen eriyip gidecek sahibi olsan bile ye tadına bak mutlu ol değil mi ama…

Ev, mal, mülk, yığınla tunç ve altın;
Yarasına merhem olmaz
Vücudunda, ruhunda dert olan adamın.
Eldeki nimetleri tadabilmesi için
Keyfi yerinde olmalı insanın.
Ev bark neye yarar dertli, korkulu olana;
Gözleri çipilli olan ne yapsın tabloyu,
Damlalı hasta neden gitsin hamama?

Der, Horatius…

Bazen de aylardır giyilmeyen pantolonun cebinde ya da çantanda kötü günler için bir kenara sıkıştırdığın 50 ytl yi bulup, buldumcuk olmaktır.

"mutluluk, zamanı unutmaktır, sevdiğiniz yanındayken" der sevgili Çetin Altan

Benim içinse bugünün en kayda değer olayı; Büyütüp besleyip asker eylediğim oğul balımın artık eve dönme zamanın gelmesidir…yippuuuu Hep birlikte bekledik dönüşünü…teşekkür
 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..