Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '11

 
Kategori
Mizah
 

Mutsuz başbakan

Sayın Başbakanım, lütfen şöyle uzanın!
-Yüzü koyun mu?
-Yok efendim, sırt üstü!
-Ayakkabılarım dursun mu?
-Dursun, yaslayın sırtınızı.. Evet sizi dinliyorum..
- Bilmem ki nereden başlasam doktor?
-Şuradan başlayın isterseniz: Efendim, geçtiğimiz hafta yapılan 2015 genel Seçimlerinde yine muazzam bir başarı elde ettiniz! Bu defa halkın % 100' ü size oy verdi. Peki neden mutsuzsunuz?
-Mesele de bu ya! Ben başarmaktan çok sıkıldım! Başar başar nereye kadar? Anneciğimin tereyağlı bazlamalarını özledim ben.
-Tereyağlı bazlamanın konumuzla ilgisi ne? Açar mısınız biraz?
-Ne bileyim, psikiyatrisler çocukluğa iner ya, ben direkman ineyim dedim, seni yormadan..
-Çok yaşayın siz e mi? Neyse efendim, buyurun sizi dinliyorum!
-Bak doktor, malum, 2011 seçimlerindeki başarımızdan sonra, Ya Allah Bismillah diyerek bir hızla işe koyulduk. Anayasayı komple değiştirip babayasa yaptık, Babayasa referanduma sunuldu. Basılı oy pusulalarından daha çok sayıda EVET oyu çıktı! Kürt' lere davul zurna eşiliğinde istedikleri toprakları verdik. Onlara maddi destek verebilmek için bizim tarafta " Komşu Hakkı Vergisi", " Yuvadan Uçan Kuşa Destek Vergisi" gibi enva-i çeşit vergiler koyduk. ABD ' nin yerine Orta Doğu' nun jandarmalığını biz üstlendik. Oraya buraya kaçışan sığınmacılara " Uf mu oldu! Dur öpeyim de geçsin!" demek üzere BM iyi niyet elçisi olarak Ajda Pekkan'ı görevlendirdik. Şehit sayısını 100 misline çıkardık. Baktık ki, şehitlik olarak boş arazi bulamıyoruz, Özelleştirme kapsamında " Her Mahallede Bir Şehitlik!" kampanyası başlattık!........
-Ne oldu başbakanım, neden duraksadınız?
-Kellelerden, şey yani şehitlerden bahsedince his şeysi geldi de....Ne diyordum, hah, Babayasayla işçi ve memur hakları diye bir şey kalmayınca , sendikalar da lağvoldu. Sendikaların boşluğunu doldurmak amacıyla Okey Bezik salonları açıp halkımızın hükümet ile değil, birbiri ile yenişmesinin önünü açtık! Kukla Tiyatroları hariç bütün tiyatrolar kapatıldı. İlahiler harici beste yapmak isteyen müzisyenlerin bütün müzik aletlerinin akortlarını bozduk! Heykel yapmak yasaklandı. Heykeltraşlar geçim zorluğu çekmesin diye berberlerin yanına çırak verildi. Halkevleri kaldırıldı yerine Ümmethaneler açıldı. Gazetecilik meslek olmaktan çıkarıldı. Gazeteciler; Gazetecilik Yüksek Hobi Birliği adı altında Başbakanlığa bağlandı! ÖSYM' de şifre gelenekselleşti. Alo Şifre hattı kuruldu. İsteyen yandaşlarımıza şifreleri telefonla bildirdik. Eğitim sistemini kız-erkek diye ikiye böldük. Yetmedi , kızlarını okutmayıp erken yaşta evlendiren ailelere her ay, bir tam Ata (!) altınla ödüllendirdik!
-Anlıyorum, devam edin lütfen...
-Tek tek uğraşmaktansa Orduyu komple hapse attık! Türk Silahlı Kuvvetleri' nin adını değiştirip Tüm Silahlı Kullar yaptık. Sonracııma efendim, her şehirde en az 3 dev santral kurduk. Santrallerin ekolojik çevreye etkisi yüzünden epey ölen oldu, ama biz zaten "En az üç çocuk" önerisini bunun için yapıyorduk! Çocuklardan biri muhtelif çevre felaketleri yüzünden ölünce, ailelerin eline net iki çocuk kalsın diye yani.
- Efendim, bi morardınız siz, pencere açalım mı? Bir ara verelim dilerseniz?
- Ah doktor, nasıl morarmam? Hizmet de bir yere kadar ! Artık evimi barkımı bilmek, torunlarımla vakit geçirmek istiyorum! Ben bu halka daha canımı mı vereyim, ne yapayım? Afedersin, artist fanları gibi bir dadandılar, gitmiyorlar .Sevgi değil onlarınki! Sabit fikir! Ne yapsam bir alkış, bir kıyamet! Başarmanın tadı tuzu kalmadı. Muhalefet diye bir şey yok, çatlak ses desen o da yok! Mücadele ruhum köreldi. Kalabalıklar içinde yapayalnız hissediyorum kendimi. Çok mutsuzum doktor, bana bir çare!... 

 
Toplam blog
: 22
: 262
Kayıt tarihi
: 19.07.11
 
 

Sessiz , sakin, kendi halinde, ağzı var dili yok, güler yüzlü, tatlı dilli, sevecen, kendisiyel b..