Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '07

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Mutsuz bir ruhla dans

Mutsuz bir ruhla dans
 

Cevaplanamayan sorular ve ulaşılamayan arzular zirvesinde kopan fırtınaların esiri olmuş ruhların hikayesi bu. Anlaşılamayan ve ismi konulamayan sadece hissedilen bir duygunun yakalanma noktasındaki uyanışı bedenlerin. Uyku ile uyanıklığın arasında dolaşan, gerçekle hayalin ortasında buluşan ışığın ruhlarda bıraktığı anlamsızlığın çözülemeyen aydınlığı. Daha evvelden ziyaret edildiği ve yaşandığı izlenimi veren yabancı tanıdıklığın gizemli yerleri. Karanlığın içinde keşfedilen, aydınlığın içinde yok olan, uzaklarda görülüp, içimizde bulunan bir amacın efsanesi bu.

Notaları ruhumuza tek tek serpiştirilmiş, özgürce dizilip bestelendiğinde yaşam melodisi haline gelen ve muhteşem bir hesabın derinliğindeki bilmecelerin cevaplanamayan sorularındaki inanılmaz ahenk. Haritası kolay çıkarılan fakat içine girildiğinde kaybolunan ve birbirinden farklı sonsuz renkler üretilebilen insan ruhunun derinliğinde gerçekleşen çok kısa bir seyahatin öyküsü bu. Mutluluğun peşindeki serüvenin, maddenin rehberliğinde yanlış hedefe yönelen ve gereksiz yere uzatılan anlamsız yolculuğundan kurtulabilmenin şaşırtmalarla dolu sınavının ta kendisi.

Ruhların bedenlere hapsedilmiş tutsaklığından, beynin keşfedilmemiş boşluklarındaki ince yolları kullanarak ve bu muhteşem trafoya zarar vermeden, özgürlüğe kavuşabilmenin hassas terazisinde mutluluğu yakalayabilmek. Verilenlerin farkındalığında, dağıtabildiklerimizin huzurunda ruhların tekamülü sınavını kendi yarattığımız bestenin dansına çevirebilmek. Rüyaları gerçeklerin içine yerleştirip, hayalleri rüyalarda görebilme senaryosunu oynayabilmek özgürce. Tanrının kozmik ışığından beynimize sunulan ana kaderin rakamlarının sınırlarını görebilecek kadar gerçekçi, hizmetimize sunulan muhteşem yaşamın bize kullanma şansı verdiği yolda özgür ve cesur olabilmek.

Kaderci bir tutsaklığın karanlığındaki hatasız olabilmenin basitliğinden kurtulup, muhteşem renklerle donatılarak bize sunulan yaşamın sonsuz denizinde hata yaparak düşmeyide göze alıp, doyasıya sörf yapabilmek özgürce. Ruhlarımızın bedenimizle elele vererek bizlere yaşattığı acıların ağırlığında kaybolmadan, en güçsüz anımızda gözyaşları içinde ruhumuzu dansa davet edebilmektir yaşam. En ağır ve kaldırılması çok güç olan travmalarla diz çöken bedenimizi, herşeye rağmen başka bir ruha verebileceğiniz bir damla sevgi adına ayağa kaldırabilmek ne örnek bir duygudur bu kutsal sahnede. Ruhunuzun derinliğindeki sırları keşfedin ve o acıları bir daha yaşamayacağınız bir dünyaya yelken açın sessizce. Çünkü yaşam perdesi kapandığında nasıl yaşarsanız yaşayın, başka ruhlara örnek olduğunuz için, kutsal yaşamdaki rolleriniz gereği alkışlanacaksınız Tanrının huzurunda.

METİN ÖZKAYA


 
Toplam blog
: 116
: 3217
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

İstanbul' da doğdum. Antikacı, saray restoratörü ve eksperim. Antika konusunda 50’ye yakın belgesel ..