Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Klinik Psikolog Murat ATİLA

http://blog.milliyet.com.tr/murat_atila

19 Şubat '16

 
Kategori
Psikoloji
 

Mutsuzluğa Neden Olan 8 Olumsuz Tutum

Mutsuzluğa Neden Olan 8 Olumsuz Tutum
 

İnsanları mutsuz eden 8 olumsuz tutum vardır. Bu tutumları ve yanlış düşüncelerimizi değiştirebilirsek mutsuzluk bulutlarını dağıtıp, mutluluk güneşini görebiliriz.


1-Olumsuz Varsayımlar 
 
Olumsuz varsayımlar; kişinin bardağın hep boş tarafını görmesi, hisse senedi alan birinin mutlaka zarar edeceğini düşünmesi, gibi olumsuz varsayımlar oldukça yaygın otomatik düşüncelerdir.  
Yağmurlu bir günde ıslanan birinin havayı suçlaması, fatura yatırmak üzere bankaya giden birinin kalabalıktan şikayet ederek olumsuz varsayımlarda bulunması, “hep böyle oluyor” , “şansım yok ki” gibi olumsuz düşünceler içinde olması kendisini mutsuz hissetmesine neden olmaktadır.
 
Elbetteki trafik, yağmur, kalabalık gibi durumlarla karşılaşacağız.Bu durumlara aslında olumlu yada olumsuz değildir. Bunları olumlu yada olumsuz olarak niteleyen otomatik düşüncelerimizdir. Değiştirmemizin mümkün olmadığı ortamlara kendimizi mutlu ya da mutsuz hissedebilmemize neden olacak düşünceler ve bakış açıları çok önemlidir.
 
Aynı durumlar göz önüne alındığında rahatlatıcı bir müzik dinlemek yada nefes egzersizi yapmak, yağmurlu bir günde elde kahve ve kitap eşliğinde yağmurun tadını çıkarma, fatura için daha erken ödeme yapmayı planlamak gibi gerçekçi eylemlerde önemlidir.
 
2-Kendisini Başkalarıyla Olumsuz Karşılaştırma
 
Kronik mutsuzluğa sahip bireylerin kendilerini başkalarıyla olumsuz bir biçimde karşılaştırmaları oldukça yaygındır. Kendilerini yetersiz gördükleri için keyifsiz ve mutsuz olabilirler. Bizden daha başarılıları, daha fazla para kazananları ya da Facebook arkadaş sayısı çok olanları kendimizle kıyaslayabilir ve başarısız ya da sevilmemiş hissedebiliriz.
 
Kendinizi başkalarının sahip olduklarıyla kıyaslarsanız, kıskançlık ve yetersizlik duygularının etkisine girersiniz, bu durumda sizi mutsuz kılar.
 
Araştırmalar gösteriyor ki olumsuz sosyal karşılaştırmalar bireyi; stres, anksiyete ve depresyon yaşamaya itebiliyor.
 
3-Sürekli Kendini Eleştirmek
 
Kişinin sürekli kendisini eleştirmesi, özgüvenini yıkan bir tutumdur. Bu tutum kişinin kendi potansiyelini sabote etmesidir. Kendini eleştiren ve bu nedenle kendisini mutsuz hissedenler genellikle şu ifadeleri kullanırlar:
 
-Ben yapamam …
-Ben yeterince iyi değilim..
-Ben emin değilim…
-Ben başarısız biriyim…
 
Şimdi bir arkadaşınızı düşünün ve size “sen başarısızsın”, “sen yapamazsın” “Bu iş seni aşar” gibi yaklaşımlarla sürekli sizin potansiyelinizi sabote ediyor. Böyle biriyle arkadaşlığınızı devam ettirtir miydiniz? Öyleyse bunu kendinize yapıp neden mutsuzluğa kapı açıyorsunuz?
 
4-Geçmişteki Hatalar Yüzünden Sürekli Kendilerini Suçlama
 
Hepimiz hayatta hata yapabiliriz. Geçmişe baktığımızda verdiğimizi bazı kararlardan dolayı pişmanlık duyabiliriz. Talihsiz hatalar yapmış olabiliriz. Bu hatalar kendimize ve başkalarına zarar vermiş olabilir. Bu pişmanlıkları sürekli, düşünerek kendimizi suçlarız. Ancak geçmişteki hataların artık farkında olduğunuzu bilmek ve onlardan ders alıp geleceğinizi planlamak oldukça önemlidir. Geçmişteki hatalar nedeniyle kendinizi suçlamak ve kusurlu görmek yerine hayat ve yaşam mücadeleniz için bunlardan ders almak önemli bir kazanımdır.
 
 Hata yapmış olabilirsiniz, ama bu sizi kötü biri yapmaz.
 
5-Başarısızlık ve Hata Yapma Korkusu
 
Başarısızlık ve hata yapma korkusu genellikle (en azından hayatının belli alanlarda) mükemmeliyetçilik ile ilişkilidir. Kişi başarılı olmak için kendisini büyük bir baskı altında hisseder.Ve kendisini yeterince iyi olmadığı düşüncesine inandırır.
 
Kendinizi mükemmel olmasını beklemek, motivasyon için önemlidir. Ancak hatasız olmak ve her şeyi başarmanın mümkün olmadığını bilmek, yapılacak işten keyif almayı sağlayacaktır. Mükemmel olmak mümkün olmayabilir ama denemek ve mutlu olmaya çabalamak mümkündür.
 
6-Başkalarını Suçlama        
 
Mutsuz bireyler başlarına gelen talihsizlikler yüzünden hep başkalarını suçlama eğilimi içindedirler. Kendi mutsuzluk ve başarısızlıklarının kaynağını işlevsiz ebeveynler, sosyo-ekonomik dezavantajlar, sağlık ve yaşam sorunlarına bağlarlar. Bu hayat şartlarının insana güçlük çıkarması inkar edilemez olsa da, kişinin mutsuzluk nedeni olarak başkalarını suçlama ve kendini mağdur gösterme eğilimini haklı çıkarmaz.
 
7-Çevresindeki İnsanların Baskısına Boyun Eğme
 
Çoğumuz hayatımızda zor insanlarla karşılaşıyoruz. Böyle zorlu bireylerin karşısında, kendimizi zayıf ve yetersiz hissederiz. Bu insanların bizi zorlaması ile başa çıkma yerine, sergilenen tutumları kabullenip mutsuz olmayı yeğleriz.
 
8-Geçmiş Hakkında Olumsuz Takıntılar
 
Geçmişten gelen tecrübeler önemlidir. Ancak geçmiş içinde sıkışıp kalmak doğru değildir. Bazen hayat şartlarının ağırlığı ve kişisel aksiliklere uğramak, gerçek potansiyelimizi görmemize, yeni fırsatları değerlendirmemize engel olabilir. Geçmişte yaşanan bu olumsuz tecrübeleri değiştirmek mümkün olmayabilir, ama henüz gerçekleşmemiş şeyler üzerinde etkimiz olabilir. Bazen ilk adım geçmişten uzaklaşmaktır, çünkü geçmişte yaşamak günü yaşamaya engeldir.
 
“Hiçbir şey bugün kadar değerli değildir.” Goethe
 
Geçmiş üzerinde durmayın, daha iyi tercihler için bugün karar verin ve harekete geçin.
 
 
Murat ATİLA
Klinik Psikolog/Aile Danışmanı
 
www.psikoist.net
e-mail: atillamurat@gmail.com
 
 
 
Toplam blog
: 39
: 124
Kayıt tarihi
: 12.02.16
 
 

Murat ATİLA Klinik Psikolog- Aile Danışmanı Dokuz Eylül Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danı..