Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Mutsuzluk aşılı nesil

Hayattan o kadar çok beklenti içindeyiz ki yaşamın tadına varmaya fırsat bulmak nerdeyse imkansızlaşmış durumda, gelecek endişesi neredeyse bebeklikten aşılanıyor genlerimize, daha minnacık bebekken dişlerimiz çıktığında hedik dökme töreniyle başlıyor belki de, önünüze türlü mesleklere ait malzemeler konur ve bebek hangisini alırsa gelecekte o mesleği seçeceğine inanılır, annemiz kızım doktor olacak diye havlara fırlatır babamız oğlum futbolcu olacak diye, eskiden  futbolcu olacak denmezdi de ebeveynler şimdilerde  en çok kazandıran mesleklere yönelmiş durumda kendilerince haklı olabilirler.
 
Okulda da durum aynı,  beklentiler yüksektir ve ısrarla talep edilmeye devam edilir, daha çok neye yatkın olduğunuz ya da neyi yapmayı sevdiğinizle ilgilenen yoktur. Ya o istedikleri olamasam endişesiyle ilk mutsuzluk hali ve kaygı bu dönemde başlar. Sanırım aşağı yukarı hatırladınız o günleri.
 
Şu an gelinen noktaya bakıyorum da, teknolojinin hayatımızın her alanına bulaştığı iletişimin yüksek düzeyde sanallaşıp fiziksel-ruhsal temasın yok denecek kadar azaldığı bu robotlaşmış düzende mutlu olmaya çabalamak daha zor ve başarı oranı daha az bir seviyede seyrediyor.
 
Kendimiz dışında herkesten beklentilerimiz gün geçtikçe artıyor, hal böyle olunca çarelerde başkalarına atfediliyor, en nihayetinde yaşam bu çarelerin gelip bizi bulmasını beklemekle geçiyor. Sanal ilişkiler insanın yalnızlığını arttırıyor olmasına karşın yine de yalnızlık sanal ilişkilerle dağıtılmaya çalışılıyor, öyle çok kalıbımıza çekilmiş durumda ve mutsuzlukla boğuşuyoruz ki en yakınlarımızın bizi anlamasına imkan yokmuş gibi bir yanılgı sarıyor düşüncelerimizi, bunun yanında genel olarak eğitim sisteminin sürekli değişmesi ve geleceğimizi garanti altına alma sürecindeki güvensizlik de yine kaygılarımızın ortak noktasını oluşturuyor. Bunlarla baş etmek elbette çok güç.
 
Bütün bunlarla mücadele ederken zamanı hiç de iyi kullanmadığımızda ayrı bir konu, evet nerdeyse hepimiz bu dayatılan sürçlerden geçtik veya geçiyoruz ve ne yazık ki mutsuzluk dağıtan bu süreçte mutlu olmaya, daha iyi, daha işe yarar hissetmeye, motive olmaya alternatifler yaratmıyoruz. Mutlu olmanın bir çok yolu vardır ve ben bunların başında işe yararlık duygusunun geldiği kanaatindeyim. Kendimizi ne kadar işe yarar hissedersek o düzeyde mutlu oluruz ve bu süreci yeteneklerimizi keşfetmekle başlatabiliriz, küçük bir örnek olarak bazı kişisel becerilerden bahsetmek istiyorum, stres atmanın kafa dağıtmanın en etkili yoludur bence, şarkı söylemek, enstrüman konuşturmak, resim yapmak, spor yapmak, şiir yazmak, ahşap boyama, ebru yapma, dikiş ve daha onlarcasını saymak mümkün, çocukken en çok sevdiğim şeydi çamurdan bir şeyler yaratmak ve resim yapmak, şimdi bile fırsat buldukça hobi olarak yapmaya çalışıyorum daha doğrusu hafta da bir gün birkaç saat bile olsa fırsat yaratmaya çalışıyorum.
 
Rutin işler arasında  yaşamın koşturmacasından yorulup kaygılarımdan uzaklaşmak istediğimde sığınabileceğim küçük bir dünya yaratıyorum üstelik kendi ellerimle yaptığım her ne olursa ortaya çıkan sonucu izlemenin zevki çok başka, sevdiklerimle paylaşıp hediye ettiğimde, hem kendim seviniyor hem de sevdiklerimi sevindiriyorum. Kısacık bir süre de olsa kendimi daha iyi daha zinde ve daha işe yarar hissetmeme sebep oluyor.
 
Kendinizi dinleyin, gerçekten de  daha çok başarılı daha çok kazanan mı olmak istiyorsunuz, yoksa daha işe yarar daha huzurlu mu?  Sizi mutsuzluğa sürükleyen gidişatı değiştirmek bence sizin elinizde. Henüz vakit varken ve sorumluluklar tamamen üzerinize yığılmamışken mutlu olmanın yollarını bulmak gelecekteki yaşamınızın da şekillenmesine katkıda bulunacaktır. Daha sağlıklı ve daha kaliteli bir yaşam sürmek emin olun ki o kadar da pahalı bir şey değil bunu sakın unutmayalım ve kendimize zaman ayırmayı da ihmal etmeyelim…
 
Diclegül MENEKŞE
                                                                                                                             diclegül_menekse@hotmail.com
 
Sosyolog
 
Toplam blog
: 18
: 66
Kayıt tarihi
: 20.02.14
 
 

2008 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Halkla İlişkiler Yüksek Okulundan Mezun oldum. İşletme..