Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '19

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Müzeler Haftası Geldi

18 Mayıs’ta Muğla müzelerini gezme ayrıcalığı yaşayın.
Gününüz değişsin .

Müzeler yılın bir günü değil, her anı için konuşulmalı. Eserler, geçmişimiz, uygarlıklarımız tanıtılmalı . Müzeye saygı, insana saygıdır. Geçmişe saygıdır. Geçmiş kültürüne, yaşantısına sahip milletler geleceğine ışık tutarlar.

UNESCO tarafından dünyada 18 Mayıs Müze haftası olarak ilan edilmiş. Kültür ve Turizm Bakanlığı 18 Mayıs’ı “Müzeler haftası “ olarak her yıl programında yer veriyor.

Muğla’da program  nedir bilmiyorum. Biraz duyurusunu aradım, ancak bulamadım.   İlgililer Muğla’da müze ruhunu nedense pek veremiyor.

Geçen sene sanırım Yatağan’da odaklanılmıştı. Çünkü Yatağan Stratonikeia’da kazı yapan, çalışkan bilim adamı prof hocamız var,  Bilal Söğüt.

O da olmasa neredeyse Müze, tarih.  Antik kent uygarlığı veya parçaları, tarihi eserleri duymayacağız.

Bilal Söğüt hocamız heyecan ve aşkla, tutkuyla  Stratonikeia çalışmalarını hem kazı, hem de sosyal boyutta dünya ile buluşturmakta. Stratonikeia aşk kenti

Beçin’de bir çalışma olacaktı galiba. Beçin’in de hamamları görülecek zenginlikte bir tarihi yer. Beçin kalesine gitmeli .

Müze sevgisi büyüklerin içinden dalga dalga yayılmıyor. Bari çocuklarımıza bu sevgiyi öğretelim.

Küçük yaştan itibaren öğrenilen ve etkilenilen şeyler çocuklarda  ciddi ve güzel izler bırakacak,  hayat boyunca devam ettirecektir.

Haftanın kaç günü müzeye getirip tanıtıyorlar?   Elbette karşılıklı sevgi ve müze bağı kurulmalıdır. Sanat tarihçi, arkeolog vs.  hepsi çok heyecan verici , tarihin derinliğine inmekteler. İşlerini tutkuyla yapmaktalar.

Ancak klasik duruştan ayrılmak gerek. Müzeyi gezdirmek,  çocukları tarihi sevdirmek gerek. Milli eğitimden onay düzenleyip çocuklar otobüslerle Muğla antik kentlerine götürülmeli.  Belediyeler ile işbirliği yapılmalıdır. Sivil toplum kuruluşları ile .

O tarihin,  güneşin  ışığına  götürmeli. Gezi  düzenlemeyi yıl sonu yaklaşınca çocuklara Milli Eğitim kendisi götürüp vermektedir..

İşbirliği ve karşılıklı sevgi ile Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve ilgili Müze Müdürlüğü de  bunları gerçekleştirebilir.

Belki alışılagelmiş  etkinlik türü ancak gezi programı iz bırakıyor. Çocuk tarihin içinden geçmeli, güneşli eserleri tutmalı. Özgürce koşmalı, anlamaya çalışmalıdır.

Çocuğun müzeye gelmesi,  evine gittiğinde o parçaları tasvir etmesi,  o heyecanı  tutmak için  pek çok şey yapılabilir.  Müze de dedik ki, yerli yabancı turistler için çağdaş içinde ziyaretçinin çeşitli  ihtiyaçlarını karşılayacak donanımda bir yapı yok.

Tabi ki, Muğla müzelerinden söz ediyorum.  Turistleri buraya çekmek bir çok çağdaş anlayışı ve yapıyı gerektiriyor.

Muğla müzelerinin  aktif hayata katılması lazım.  Durağan bir hayat müze.  İçinde çeşitli bölümler eserler var.

Kim ne derse desin? İlgililer ne düşünürse düşünsün?  Eğer ilgisiz kalırsak Muğla’da açılan müzelerimiz de bu gidişle kaybolur . Yani Müze binası lazım, ana şehrimiz Muğla’ya.  Menteşe’ye. Yetkili dostlarımızın uğraştıkları bilgisini alıyoru ama artık kararlı durmalı, bu işi çözmelidir. Çağdaş ve donanımlı dünya ülkelerine cevap verecek bir müze binası olmalıdır.

Gladyatör salonumuzla. Arkeolojik parçalarla, Etnoğrafya Seksiyonu ve en heyecan vermektedir.   İçinde heyecan ve sevgisi hala hissedilen eski valim Lale Aytaman’ın  kurduğu Türkiye’de ilk Doğa tarihi müzesi bulunmaktadır.  Özlüce’de çıkan fosiller. Gergedanlar çenek kemikleri. Trolian Park hayali dolaşır gözlerimde.  Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Muğla’ya yakışır, çağdaş bir MÜZE konuşlandırmalıyız.

Muğla tarihi zenginliği ve uygarlıkların içinde buluşmuş bir tarih şehri , kenti.  Çok sayıda antik kente sahip ve kültürel çevreye doğaya sahip.

Aslında tarihin içinden çıkarıp geldiğin o parçaların sessizce terkedilişi  sanki. Oysa ki, gün ışığında kendi uygarlığında belki daha umutlu, daha mutluydu.

Güneş ışığını sezmekteydi. O nedenle müze deyince bizdeki anlayışın öncelikle değişmesi ,değiştirilmesi, sevilmesi gerekir. Gerekirse yasalarla desteklenmelidir.  Bu tür politikalar geliştirilmelidir.

Belki de küçük bir oda veya salonda sıkışıp kaldı görkemli tarih. Üç dört bölüm var. Ancak heyecan yok.

Aşk yok. Sevgi yok. Müzeye girdiğinde büyülendiğin,  başını döndüren geçmişin zaman tüneline girdiğin ve kaybolduğun o sır ve gizemli buluşma yok.

Kendim müze deyince sevgim diğer tarihi kentlerin içinde  hayal ettiğim o dönemin uygarlığının sesi ve çığlığı,  haykırışı ile buluşturuyorum.

Müze ve tarih sevgim sevgisi, paha biçilemeyecek kadar heyecanlı  duygudur. İşte tam da bu kültür ve tarihe aşık olduğum için o bakanlığın dalında çalıştım.

İşte tam da bu nedenle işimi severek, güneşe varıncaya dek yaptım.  Ancak bir müze veya anıtlar kurulu gibi heyecanlarımı da gerçekleştirerek ayrılmadım.

Ancak o sevgim içinde dalga dalga yükseldi, yayıldı. Biz çocuklarımızla müzelerimizi, tarihi yerlerimizi sevdik .

Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün çalışmaları belki de tarihin ve kültürün  çarpıcı sahnelerinden kesitlerle değil, daha bürokratik araştırma çerçevesinde geçiyor.

Daha toplumun tabanı ve Muğla’yla,  çevresiyle buluşan programlar ve bunların çarpıcı etkinliklerle basınla buluşturulması gerek.

Biz yine de Müzeler haftasını kutlayalım ve tarihçi dostlarımıza ve eserlere  bir gün ışığı selamı verelim.

 

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..