Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '11

 
Kategori
Sanat Eğitimi
 

Müzik Masterclas'larını anlatmaya devam ediyorum.

Müzik Masterclas'larını anlatmaya devam ediyorum.
 

2009 Mayıs Kadir Has Üniversitesi Burcu Göker ve Eric Jenkins konseri


Müzik Masterclas'larını anlatmaya kaldığım yerden devam ediyorum. Burcu Göker'in katıldığı ikinci masterclas Temmuz 1994 de Festival des Arcs idi. Bu festival ve masterclas Fransa Lyon yakınlarında Arcs dağlarında yapılıyordu. Daha öncede bahsettiğim gibi bu kurslar genellikle turistik tesislerde mevsim dışında yapılıyordu. Arcs dağları Fransanın güneyinde bir dağ kitlesi. 1800 ve 2000 metre deniz seviyesinden yüksek dağlar. Zaten şehir merkezinden yukarı çıkan teleferik de 1800 ve 2000 metre duraklarında ayrı ayrı duruyor. Duraklar ve bölgeler de Les Arcs 1800 ve Les Arcs 2000 olarak adlandırılıyor. Biz Arcs 2000 deki tesislerde kaldık. Kış aylarında kayak turizmiğne tahsis edilen tesisler yaz aylarında konferans, masterclas, seminer turizmine tahsis ediliyor. Ayrıca bu aktiviteleri seyretmek isteyen ve dağ havasından hoşlanan kişiler de buralara yaz aylarında rağbet ediyor.

Burcu, ablası ve ben çok sıcak bir yaz günü Lyona indik. Bizi büyük kızımın önceden tanıdığı ve yanında kaldığı bir Fransız aile karşılayacak, o gece onlarda kalacak ve ertesi günü bizi Les Arcs'a otomobilleri ile götüreceklerdi. Lyonda ilk kaldığımız gece 14 temmuz Fransızların milli bayramı idi. Gece şehirde o güne kadar görmediğimiz büyüklükte bir havai fişek gösterisi vardı. Harika bir gecenin ardından ertesi sabah Les Arcs'a doğru yola çıktık. Dağa vardığımızda hava iyiyce soğumuştu ve biz ne yazık ki temmuz ayı olduğu için yazlık giysilerle gelmiştik. Tesisler çok güzeldi. Burcuyu burada çok güzel bir eğitim dönemi, bizleri ise çok güzel bir dağ tatili bekliyordu. Burcu daha önceden çalıştığı hocası ile çalışacaktı ama masterclas kadrosunda yeralan başka hocalarla da ilave dersler yapacaktı. Kalacağımız dairemize yerleştıkten sonra hemen kurs binasına gittik ve Burcu'nun kurs süresince yapacagı derslerin ve hocaların listesini aldık. Bu kurslarda organizasyon çok iyi yapılıyor. önceden bütün öğrencilerin ders saatleri , çalışacakları hocalar, bu hocalarla yaptıkları çalışmaları gösterecekleri dinleti zamanları önceden tesbit edilip kursiyerlere geldikleri zaman bildiriliyor. Bu durumda herhangi bir karışıklık olmadığı gibi bütün ögrenciler de kurs süresince en fazla eğitimi alacak şekilde planlanıyor. Bu kurs planlaması çok önemli. Seneler sonra ülkemizde tertip edilen bir masterclasda bu düzensizlikler o kadar fazla idi ki bir çok öğrenci kurstan bir fayda sağlayamadığı gibi bir çoğu kursu daha bitirrmeden terk edip gitti. Gelelim Arcs dağlarındaki kursumuza. İlk gece çok yorgun ve uykusuz olduğumuz için hava kararmadan yattık. Gece bir müzik sesi ile uyandık. 1492 adlı filmin müziği çok yüksek bir sesle çalıyordu. Saate baktım henüz gece yarısı idi. Pencereden baktım. Gördüğüm harika manzarayı hala unutmadım. Yüzlerce ışık arkadaki dağdan aşağı kayıyordu. İnanilmaz güzel bir manzara ve inanilmaz güzel bir müzik. Daha sonra öğrendik ki her haftasonu bu gösteri yapılırmış. Yüzlerce meşaleli kayakçı gece 12 de dağdan müzik eşliğinde inerek bu görsel şöleni yeni gelenleri karşılamak için gerçekleştirirmiş.

Bu kadar güzel bir şölenle başlayan kurs dönemimiz, çok güzel günlerle devam etti. Kayak merkezinde kurulan çok büyük bir çadır konser ve etkinlik merkezi olarak kullanılıyordu. Hergece saat 9 da bir konser vardi. Hergece saat 7.30 dan itibaren bu merkezde tatil yapmaya gelmiş aileler Çadırın kapısında büyük kuyruklar oluşturuyor, gece gerçekleşecek konserleri dinlemek için sabirsızlanıyordu. Burcu'yu hocaları aynı yaşlarda kemancılarla hemen ikili keman haline getirdiler ve Bartok ikili keman eserlerini çalmak için çalıştırmaya başladılar. İlk konsere çıktıkları gece Çadır çok doluydu. Yüzlerce insan konseri zevkle izliyorlardı. Burcu ve arkadaşı sahneye çıktığında seyircide bir şaşkınlık oluştu. Herhalde bu kadar küçük kemancı ilk defa görüyorlardı. Gerçi Burcu daha önce 10 yaşında iken Türkiye'de konserlere çıkmış ve çalmıştı ama ilk defa bu kadar büyük bir kalabalığa tek olarak çıkıyorlardı. Bela Bartok'un ikili keman eserlerini kusursuz ve çok güzel çalan ikili selam verip içeri girdiler. Cadır alkıştan inliyordu. Halk coşkusunu göstermek için çadır içindeki tahta oturma yerlerine vuruyor ve tempo tutuyoırdu. Bizim küçük kemancıların çıkıp tekrar selam vermesı lazımdı.

Seyirci küçük kemancıları tekrar görmek için sabirsızlanıyor ve bizimkiler çıkmıyordu. İşte o an sahnenin perdesi aralandı ve bizim küçük kemancılar sahneye itildi. Bizim şaşkın bakan küçücük kemancılar resman sahneye atılmıştı. Bu çok şirin görüntü seyircide okadar büyük bir coşku yarattı ki alkışlar uzun süre durmadı. O gecenin en şirin ikilisi daha sonra kurs bitimine kadar kayak merkezinde herkes tarafından büyük bir sevgi ile karşılandı. Evet Burcu daha sonra kendisinin de ifade ettiği gibi kemanını çalarken büyük fedakarlıklar etti ama gene kendisinin söylediği gibi o kadar çok sevgi ile sarılıp sarmalandı ve onore edildi ki yaptığı fedakarlıkları hatırlamıyor bile sanırım.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..