Müzikomamanik olmak

Bir süre Ağustos Böceğine özendim. Anayasada kanun mu diyerek Ağustostan önce çalmaya başladım sazımı. Bir türküdür tutturdum, Türklükten yana. Baktım ki Orta Asya nın göç öncesi bir yerindeyim. Ergenekon Destanı-Estergon kalası birbirine karışmış zaman tünelinde.. Aslında ben, yaratılışın bir nizam üzerinde olduğundan ve kainatın temelinin matematik olduğunu düşünenlerdenim.bu yüzden notalarla natoyu karıştırmadım henüz.. Eğer bir oran, bir determinasyon olmasaydı, bizler bu yazıları da yazamazdık. Nota da en güzel yazıdır. Çünkü bu yazının, ne milliyeti ne memleketi ne cinsi, ne cibiliyeti vardır. Bir nota ve besteyi eline alan her kimse hangi dil , din , vb olsa aynı melodiyi anlar ve çalar.Bu yüzden müzik dili evrenseldir. Bir do-re vb gamın portesinde okunan aynıdır.Bu yüzden ayetlere benzetirim ben.. bu yüzden ney in içinden bana gelen evrensel dildir , söz olmasa bile...duygu anlar...Ama bunları sonsuz kılmak için yazıya dökmek gerekir.Tıpkı Kuran harfleri gibi..

.Yazıyla başlar söz-kelam dan sonra herşey....Tarihimiz olmazdı eğer yazı olmasa....Hatta tarih öncesi dönelere yazıdan önce deriz.Yazı nın , bu kalem yada , çivi , ya taş levhada olsa öneminde bu gözle bakmalı müziğe.Müzik denildiğinde aklımıza oynamak , dans tan da öte bir duygusal ortak, müşterek bir paylaşımdan doğan haz duyan, bundan vazgeçemez..Eline bir enstrüman alan bir ozan olsun çoban olsun güneşin batışını bile fark etmez bir nağmeyi için için ağlayarak dökerken.Neler yazılır , neler söylenir gider.

Yazı fenomenini M.Ö 1500 yıllarında Fenikeliler, Mısır, Hiyeroglif yazılarından yararlanarak bulmuşlardır.amacım tarih dersi vermek değil ama, müziğin temelini teşkil eden en arabesk ve Helenistik tarzın doğmasına neden olmuşlar..Adı üzerinde alfa-beta bileşimi semboller , sesli sessiz harflere geçiş hep pan ın lir indeki gibi matematiksel düzenden doğmuş.Birbiriyle orantılı ve milimetrik mesafelerle dizilen borular rasgele değil birer nizamla dizilip ilk harfleri seslendirmişler..bu yüzden ben şarkı sözleri ve sözsüz şarkıları uçuşan yazılara harflere benzetirim .birer vahiy niteliğinde belki....Estağfurullah ...İlahiler değil mi bizi zikre götüren?Ağıtlar değil mi bizi acılarımızı bölüştüren..Ezan değil mi ahenkle çağrıştıran.

.Müzik yazısını ilk bulan da, yine Sümerler olmuş.Kısaca insanlar en az 4000 yıldan beri müzik yazısını kullanmakta.Düşünün bir bu yönden...Türklerde müzik yazısı , İslamiyete geççişten sonra görülmüş .Tabi ki matematikçiler tarafından .Ve Farabi, Ebcet hesabıyla bir de ebcet notası geliştirmiş.Ebcet Notasının gelişimiyle bir çok , müzik nazariyatçıları da yetişmiştir.bunlardan bazıları;

Urmiyeli Safiyüddin, Şerefiye, şirazi, Maragalı Abdülgadir, ve arkasından bir çok müzik yazarları nota ve beste oluşturmanın temelini atmışlar..Zaman la bunlar Sistem oluşturmaya başlamış.Ve matematiksel düzen ritm ve yazıyla müziği oluşturmuş .Bu sistemlerden kısaca örnek verisek

1-eşit aealıklar sistemi

2-eşit olmayan aralıklar yani makam sistemi

ve müzik hakkında ara ara bilgilendirme yapacağız inşallah ,

Şarkı sözleri ise bir başlangıç olarak .örnekleyeyim , , tabi ki öncelik halk tır...

BÜTÜN DÜNYA SENİN OLSUN

Bütün dünya senin olsun,

Bir dost , bir post yeter bana.

Atlas libas senin olsun,

Bir dost , bir post yeter bana

Beyler tahtından inerler,

Ayaksız ata binerler,

Toprağa gömüp dönerler,

Bir dost, bir post , yeter bana.

Sonu yok , dünyada nolur,

Ecel gelir seni bulur,

Seyit , sefilem işin bilir,

Bir dost bir post yeter bana..