Muzur Evi,Müjdat Gezen in huzurunu kaçırdı...

Sanatçı kimliğine saygı duyduğum ve toplumun önünde giden kişilerin her sözüne inanırım.

Böyle bir mizacım var...

Müjdat Gezen de 50 yıldır izlediğim ve çok saygı duyduğum bir sanatçıdır.

İstanbuldaki ,MSM-Müjdat Gezen Sanat Merkezi, Muzur Evi adı altında bir oyun sergiliyor...

Başrollerde, yılların sanatçıları oynuyor...

Oyunun konusu, Huzur Evinde geçiyor...İhtiyarların sevimli yaramazlıklarını anlatıyor...

Oyunun afişlerinde, eserin Müjdat Gezene ait olduğu yazılı...

Dilara Selek isminde genç bir yazar ise,oyunun kendisine ait olduğunu ve Müjdat Gezenin kendisinden izin almadan oyunu sahnelemeye devam ederek suç işlediğini ısrarla söylemektedir...Hatta bu konuda dava açtıklarını da belirtmektedir.

Dilara Selek ,TRT de dizi halinde yayınlanacak olan Muzur Evinin tesçillerinin yapıldığını ve TRT nin de onaylayarak ,dizinin yakında gösterime sunulacağını belirtiyor...

Dilara Selek i daha yakından tanırım...Yalanı ,dolanı olmayan ;zeki ve dürüst bir ev hanımıdır...Yeni senaryolar yazdığını ve onların da TV lerde dizi olacağını öğrendiğimde sevinmiştim...

Sayın Selek,kendisine dolandırıcı kadın denilmesini de hiç affetmez...Hele emeği çalınmışsa sonuna kadar götürür...

........

Bu konuda yazılı ve görsel basında çok haber çıkmış...

İşte,onlardan biri ...

............

‘Muzur Evi’ kimin eseri
Tiyatro sanatçısı Müjdat Gezen’in sahneye koyduğu “Muzur Evi” adlı oyun davalık oldu. Dilara Selek, “Eseri 2008’de ben yazdım” diyerek oyunu adına tescil ettirdi. Gezen ise oyunu 2007’de yazdığını söyleyerek “Kadın dolandırıcı” dedi.

MÜJDAT Gezen’in 2009-2010 sezonunda sahneye koyduğu “Muzur Evi”yle ilgili “Eseri 2008’de yazdım” diyen amatör senarist Dilara Selek’in başvurusu üzerine Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü 11 Haziran’da oyunu adına kayıt ve tescil etti.

Karşılıklı dava açıldı

Selek, 11 Kasım’da Türk Patent Enstitüsü’ne oyunun marka tescilini almak için de başvuru yaptı. Selek, Müjdat Gezen’den telif talebinde bulunup 11 Kasım’da ihtarname gönderdi. İhtarnamede, “Bir başkasına ait edebi eseri umuma arz ettiğiniz, kendi eseriniz gibi gösterdiğiniz, eser sahibinin izni olmadan eserin içeriğinde değişiklikler yaptığınız tespit edilmiştir” iddiasında bulundu. Selek, Fikri ve Sınai Hakları Mahkemesi’ne konuyla ilgili dava da açtı.

Gezen’in avukatı Saim Yapıcı ise 22 Aralık’ta gönderdiği karşı ihtarnamede, “Aslı Muzurevi olan bu edebi eser müvekkilin ürünüdür” diyerek şöyle dedi: “Muzurevi adlı eser 2007’de yazılmıştır. Bu edebi eserin ilk baskısı 2007, ikinci baskısı 2010’da yapılmış ve müvekkil tarafından meydana getirilmiştir. Müvekkilin eserini kendi adınıza tescil ettirdiğiniz için ‘Tecavüzün ref’i davası açılmasına sebebiyet verdiniz. İhlallerde tazminat davası açılacaktır.”

Kadın dolandırıcı, hapse attıracağım

Müjdat Gezen: Bu kadının eseri nerede yayınlanmış, nerede basılmış? Hiçbir yerde. Benim bir de huzurevim var. Oradaki yaşananları yazdım. Benim mi ondan çalma ihtimalim yüksek, onun mu benden? Benim yazıp yönettiğim bir eser için para talebini benden yapıyor. Kadın dolandırıcı. Manevi tazminat davası açtım. Kadının eserini de okudum, benimkine benzemiyor. Bu kadar açık dolandırıcılık var mı? Hapse attıracağım.

...............

Hayret...Bayan yazara Kadın diye hitap ediyor ve sokak jargonu ile hapse attıracağım diyor...Hapse attırmak...Kodese tıkatmak...deliğe sokmak...Sanki çok kolay bir eylem...Sanki kadı baba gelmiş ;ortada geziyor...Yazık...

İnşallah benim gözümde çok değeri olan M. Gezene ait değildir bu sözler...Sükut-ı hayale uğrarım...

.............

Bendeki Ayşegül Bey ;onda Saldıray Abla

Dİlara Selek: Muzur Evi’ni 1.5 yıl önce amatör senaristlerin yazdıklarını paylaştığı bir forum sitesine koymuştum. Müjdat Gezen beni arayarak şahsımı küçümseyerek, fırça atar şekilde konuştu. Gezen’den hakkımı alacağım. Çok fazla emek harcadım. Amatörüm ama Muzur Evi’ni kime gösterdiysem çok beğendi. Üç yıllık emeğimi heba etmek istemiyorum. İsim, içerik aynı, isimler benzetilmiş. Ben de ‘Şarapnel Feyzi’, onda ‘Eski Tüfek’, ben de ‘Ayşegül Bey’, onda ‘Saldıray Abla’ var.

Hürriyet ten

............

Yargıya intikal etmiş bir konuda yorum yapmak bana düşmez...

Bekleyeceğiz...göreceğiz...

Her ne kadar genç yazar Dilara Selek,kuzenimin eşi olsa da...