Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '09

 
Kategori
Mizah
 

Naber?

*Ortaokulda ya da lisede sınav notları açıklandıktan sonra düşük alıp üzülen öğrencinin yanında onu teselli eden "Boşver oğlum takma kafana. İkinci sınavda düzeltirsin nolucak." falan diyen bir öğrenci varsa bilin ki o öğrenci yüksek not almıştır. Sevincinden ne yapacağını şaşırır gider üzülen öğrenciyi teselliye başlar. Aslında orda onun haline üzülmez, kendisi yüksek aldı diye sevinir. Aynı öğrenci, notunu herkes duysun istediği için her önüne gelene "kaç aldın" diye sorar. Çünkü sorduğu kişi notunu söyledikten sonra "Sen?" diye soracak ve kahramanımız notunu söyleyip mutlu olacaktır.

*Herhangi bir yazıda "vb." kısaltması gördüğümde bunu "ve buna benzer" şeklinde okumaktan kendimi alamıyorum. Kaç kere kendi kendime söyledim "oğlum" ve benzeri" demek o. " ve buna benzer" olsa vbb. olurdu. Şapşal mısın sen? " dedim ama sonuç hala aynı.

*Alışveriş yaparken karşılaşılan en zor şey " Israrcı esnaf" tır. Bir mağazaya girip almak istediğiniz şeye bakarsınız, istediğiniz gibi birşey bulamazsanız çıkmak istersiniz ama ısrarcı esnaf başka bi ürün getirir "Bunu da dene, bu olur bak" der. Denemeyi reddedenler takdir edilesidir ama mesela ben hayatta bırakıp gidemem. Sanki adamın verdiği şeyi giyip denemezsem ayıp olacak gibi gelir. Ama deneyip yine beğenmediğinde "Kırmızısı da var" tarzında bir öneri gelir esnaftan. Kurtulmak zordur. Bir de o kadar giysiyi paketinden
çıkarttırıp hiçbirini almayınca adama küfretmiş gibi hissederim kendimi.

*Bir de şu var ki; bir dükkana girip misal bir t-shirt denediniz. Size biraz küçük gibi geldi ve dükkan sahibine "Büyüğünü deneyebilir miyim bunun?" dediniz. Eğer adam size "Bu tam oldu, bi büyüğü çok bol gelir." falan derse bilin ki büyüğü falan yok onun bu dükkanda. Tam olmuşmuş, sen versene kardeşim büyüğünü bol olursa almayız, ama "Büyüğü yok" demek istemiyor, bizi kandırıyor.

*Msn iletisinde kendini mutlu eden birçok insan var. İletisinde çok iddialı sözler yazan kişilerin gerçekte senin benim gibi normal insan olduğunu, kimseye "qapaq üsthüne qapaq yhapıp Tefal'e NuMuNe diee" yollayamayacağını bilirsiniz. Ama bir de iletisinde kimsenin anlayamayacağı şeyler yazıp mutlu olan insanlar var ki onları o mutluluğu bozulmadan alıp müzeye koyup sergilemek gerekir. Mesela "Ouzumm, aysheemm, hülyaam süperdiiiii:D:D". Bu ne lan? Bunu sadece
Oğuz, Ayşe ve Hülya anlayabilir. Öyleyse sadece onlara yaz sorunlu musun sen?

*Şehirlerarası otobüslerde ikram yapıldığı zamanda gerginlik hissi alır beni. Birşey istesen de istemesen de sıra tam sana geldiğinde muavin ya da host mu her neyse onunla gözgöze gelmen gerekir. Bir de her su dağıtıldığında alan insanlar var ki o daha fena. Sırf almış olmak için alıyorsun yani, evde olsan bu kadar su mu içeceksin? Yoo...(Birden kendi kendine diyaloğa girmek)

*Dolmuşlarda da inmek istediğin zaman gerginlik oluşur. Hemen hemen herkes "Müsait bi yerde inebilir miyim" demeden önce içinden bir kez tekrarlar. Sonra boğazını temizler, ama genelde o cümleyi söylerken ortaya koyduğu performanstan kimse memnun olmaz. Bir keresinde bunların hepsini yapıp inmek için söyleyeceğim cümleye iyice çalıştıktan sonra "Müsiit bi yirdi inibilir
miyim" şeklinde bir ses çıkmıştı benden, o günden beri hiç hazırlanmıyorum "Müsait bi yerde inebilir miyim" demek için.

*Saçını tam istediği gibi kestirebilen 10-17 yaşındaki erkekler, sizi yürekten tebrik ederim. Bu yaşlarda berbere giden çoğu kişi saçını istediği gibi kestiremez. "Abi arkalar uzun kalsın, önler pek uzun olmasın, fazla kısa yapma" dersin tamam der ama bir girer saçına, gitgide üzüntüden yerinde duramaz hale gelirsin. Arada bir "Abi timim artik dihi fizli kise olmesin" diye mıymıy bişeyler söylersin ama berber seni dinlemez kafasına göre keser. Bu neyse de küçükken ben berberden eve gelince kulağımın kanadığını farketmiştim. Hadi kafana göre kesiyorsun da kulağımdan ne istedin arkadaş?

 
Toplam blog
: 13
: 511
Kayıt tarihi
: 23.05.09
 
 

Yuvarlanıp gidiyor. ..