Naberler Raporu 7

NABERLER OKUNUR OLMADI, NEDEN? 

Alexa’ya göre Naberler, okunurluk oranında başladığı noktaya geri döndü. Günde 4.000 okur kimilerine göre uygun olabilir ama 10.000 yerine 4.000 göze pek uygun görünmüyor. 

Naberler yazarlarının belki tamamı başka bloglarda da yazıyor. 

2008 Onpunto zamanında da öyleydi. 

Ana akım olarak bir de Milliyet Blog var, 2006’dan beridir. 

Onpunto MB’u geçmişken, Naberler bunu başaramadı. 

Kendi hesabıma, seçilmemiş binlerce, seçilmiş yüzlerce yazarı olan blogların, bizim gibi ülkelerde, köşe yazarları dahil, okuryazar kesimin anlamlı bir izdüşümü olduğudur. 

Gözlemlerim şunlar: 

Blog yazarları gerçekten bilgi eksikli. Yazdıkları konularda, yazmadan önce birşeyler okuma gereği duymuyorlar. Zaten genelde okuma gereği duymuyorlar. Okumadan yazar olunamayacağını kavrayamayanı ben kavrayamıyorum. 

Editörlük / moderatörlük süzgeci, sansürden nefret eden ben için bile, gerekli duyulmaya başlıyor. Hoş editörler de, yazarlardan fazla bilgi sahibi değiller ya, neyse. 

Böylelikle ortaya Naberler’in Nisan-Haziran 2011 seyri gbi panoramalar ortaya çıkıyor: 

Taze dışkıya sinek konar misali, okur sayısında hızlı bir artış, sonra maymun iştahlılıktan dolayı hızlı bir düşüş. Eğer site istikrarlıysa, ikinci yükselmede varacağı yere varıyor. 

Naberler uygun bir zamanda yayına başladı: Bir genel seçim öncesi. Böylelikle yazacak konu bulmakta kimse zorlanmayacaktı. Oysa görüldü ki kimse tarih bilincine sahip değilmiş. Kimse siyasal partiler tarihini, hem global olarak, hem yurtiçi olarak bilmiyor. Yaşananları kimse anımsamıyor. Çözümlemelerin içi bomboş. 

Zaten okur düşüşü tam da bu seçim öncesi moment sırasında vuku buldu. 

Naberler yazarları bir türlü Hürriyet Yorum kategorisiyle buranın serbest kategorisini ayırdedemedi. Örneğin, kimse kendi gündemini yaratamadı. Yazılar birer ikişer paragrafta kaldı. Polemik bile doğru dürüst oluşamadı. 

Bu durumda, 1 metinde kalınma süresi, ve ortalama bakılan metin sayısı hızla düştü. 

Sevgili kılavuz abimiz ikinci hakkını kullandı. Benim açımdan üçüncü hakkı olmayacak. Bendeniz kaybedenler klübünün has üyelerinden biriyim ama kılavuz abimiz beni gerçekten geçti. 

Yaşam koşullarım nedeniyle, çok yakında internette yazmaya vadesiz bir kesinti vermek durumunda kalacağım. Dolayısıyla, bu benim vasiyet metnim. 

Baylar ve bayanlar: Sayıyla kendinize gelin. Hayat ve internet, sizin çocuk bahçeniz veya huzureviniz değil. Yazmak gibi bir eylemin içini böyle boşaltmanız hem kognitif, hem de informatik faşizmdir. Yani, hem dezenformasyona, hem de kirliliğe neden oluyorsunuz. 

Adios muçaços.