Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '10

 
Kategori
Tenis
 

Nadal fırtınası bu kez Amerika'da esti.

Nadal fırtınası bu kez Amerika'da esti.
 

NADAL


Ülkemizle olan saat farkı dolayısıyla maçların gece yarısı yayınlanmaya başlaması nedeniyle çok fazla sporseverin izleyemediği Amerika Açık Tenis turnuvası tek erkekler finalini İspanyol Rafael Nadal kazanarak hem tarih yazdı, hem de 1.750.000 dolarlık ödülün sahibi oldu.
1 numaralı seri başı. Rafael Nadal müthiş formunun sürdürüyor. Fransa Açık ve Wimbledon’dan sonra daha önce kazanamadığı Amerika Srand slam’ını da kazanarak, bu spordaki krallığını ilan etti ve çok zor bir başarıya imzasını attı.
Aslında Pazar günü oynanması gereken ama yağmur sebebiyle pazartesiye ertelenen maçta Nadal’ın rakibi Sırp Novak Djokoviç’ti ve maç tam 3 saat 43 dakika sürdü.
Spor sahalarında furallar doğrultusunda, hırsı ve kazanma isteği güçlü, mağlubiyete isyan eden sporcuyu seviyorum. O yüzden Nadal’a büyük bir Hayranlık duyuyorum. Maç esnasında taraftarı oluyor, kazanmasını istiyorum.
Bakınız, dünkü müthiş finalde aslında Nadal’ın rakibinin Djokoviç yerine Federer olması gerekirdi. Federer’in , Djokoviç ile yaptığı maç, kelimenin tam anlamıyla kendi açısından bir dramdı.Federer tam 3 kez maç sayısı attı, babası ve eşi 40-15 de tribünde ayakta onu alkışlıyor ve maçı kazandığına inanıyorlardı. Federer o sayıyı bir türlü alamadı. Önce seti, sonra da maçı kaybetti.Federe duygusal. Çabuk etkileniyor. Kolay mağlup oluyor... Oyunda uzun süre kalan topta, hatayı hep o yapıyor. Rakibinin imkansız bir topu çıkarması veya servis kırması, oyununu fazlasıyla etkiliyor.
Finalde rakibi olsaydı, Nadal, Federer’i bu kez daha da kolay yenerdi. Çünkü, Sırp Djokoviç çok daha henç, çok daha güçlü, çok daha hareketli. Federer gözünün kesmediği topa koşmazken, Djokoviç, neredeyse kaleci gibi plonjon yapıyor ve etkili servisler atabiliyor, topu santimlik alanlara gönderebiliyor. Nitekim Federer son sayısıyı bir türlü undan alamazken, bunda o santimle çizgi önüne düşen topları etkiliydi.
Ama Nadal’a bunlar işlemiyor. Nadal, kaybettikçe hırslanıyor. Başardığı sayılardan sonra hareketini çekiyor, kendini yeniden oyuna daha hırslı bir şekilde modive edebiliyor. Müthiş tekniği ve etkili servisleri cabası.
Federe Nadal 24 yaşında. Bu sezon gösterdiği muhteşem başarı ile bu spor dalında başarılması çok zor bir işi başardı. Şampiyonluklara doymadı. Bu iştah, bu hırs ve kordlara yakışan karizması ile daha 3-4 yıl hegemonyasını sürdüreceğe benzer. Kazanmaya doymuyor ve adeta haykırıyor. Başka Grand Slam var mı?.
Sırp Novak Djokoviç ise bu formu ile ve görüntüsü ile onu önümüzdeki yılların Grand Slam’larında en çok zorlayacak bir isim olarak gözüküyor. Federer için en iyi dereceler ise sanırım en fazla yarı finaller olacaktır.
Şampiyonanın yapıldığı muteşem kortun tribün mimarisi futbolun Barnebau’su idi ve 24.000 kişinin rahatlıkla izlediği bu dev spor kompleksinde maç izlemek de, yukardan görüntüsünü görmek de, maçın atmasforine ve heyecanına bir hayli fazla yakışıyor, keyif veriyordu.
 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..