- Kategori
- Sinema
Nadide Hayat ve Nadide Kadınlarımız
Nadide'lerin çoğalması ümidiyle...
Özgün senaryo+özenli kurgu+harika gözlem yeteneği+ yaşadığı toplumu ve insanı iyi tanıma+teknik ayrıntılarda özen ve çok daha fazlası= Çağan Irmak...
Birinci bölümün sonlarına kadar bir parça hayal kırıklığı yaşamadım değil... "Öncekilere pek benzemiyor" dedim eşime... Aradan hemen önce fikrim değişti. Demet Akbağ her zamanki gibi deyim yerinde ise, oyunculuğunu tam anlamıyla konuşturmuş.
Türkiye'de kadın olmak ... Tema bu. Hele eşinden ayrılmış veya eşini kaybetmişse, üstüne bir de yaşı ellili yaşlar gibi gençliğe veda edilen ama yaşlılığın da henüz "kabullenilmemiş" bir dönemini yaşıyorsa... İşi zordur kadının.
Nadide, otuz yıllık evliliğin ardından, eşinin ölümü ile boşluğa düşmüş; çocuklarının ve çevrenin kıskacını yaşamaktan bıkmış, gençliğinde yarım bıraktığı üniversiteye dönüş kararı ile kabuğunu kırmaya karar vermiştir...
Kızı, onu beş yaşındaki oğluna , torununa bakması için evine götürmeye ikna edememiştir... Yarım bıraktığı Su ürünleri fakültesine kaydını yaptırır ve gençlerle yani sınıf arkadaşları ile kuşak farkından kaynaklanan engelleri yılmadan aşmaya çalışır. Okulun düzenlediği , karettelerin yaşamlarını güven içinde devam ettirebilmeleri amacına yönelik araştırma gezisinde dalış çalışmalarına, o güne kadar hiç deneyimi olmamasına karşın inatla katılmakla, demir gibi bir özgüven kanıtlaması yapar...
Bu sıradışı kadının hayata böylesine sağlam bağlanışı, gemi kaptanının dikkatini çeker gönlünü bu torun sahibi ama ruhu genç kadına kaptırır...
Filmi izleyecekler için daha fazla bilgi vermem doğru olmaz elbette...
"Şimdiye kadar hep başkaları için yaşadım. Bundan sonraki ömrüm belki kırk yıl, belki bir gün ... Ne kadar kaldıysa, kalanını kendim için yaşamak istiyorum" diyerek yakınlarının ve çevrenin alışıla gelen yaşam biçimine hiç de uygun olmayan bir çizgi çizer kendine Nadide Hanım...
Kaptanın sözü de, bu anlamda; toplum kurallarının, kişinin yaşam şekline karar veren ana unsur oluşuna karşı koyuşudur... "Birileri , kendilerinin isteyip de ulaşamadığı mutluluğa, başkalarının ulaştığını görünce onun dedikodusunu yaparak , intikam duygusunu açığa vurur aslında..." şeklindeki görüşü gerçeğin ta kendisidir elbette...
Nadide Hanım , ülkemizde nadide bulunan bir kadın örneği... Film; izleyen aynı durumdaki kadınları yüreklendiren , yakınlarını ve toplumu da düşünmeye sorgulamaya yönlendiren mesajlarla dolu .
Kaptan rölünü üstlenen Yetkin Dikinciler de , Çağan Irmak'ın diğer filmlerindeki gibi oyunculuğunu kanıtlamış ama her nedense ismi pek bilinmiyor filmdeki partneri kadar...
Kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin gündemden hiç eksik olmadığı ülkemizde toplumun değer yargılarını tekrar tekrar sorgulamaya çağırıyor bu güzel film...
Nadide Hanım'ın yürekliliğine, özgüvenine sahip kaç kadın vardır ülkemizde bilinmez; sayıları çok da fazla değildir, diye düşünüyorum.
Ancak böylesi başarılı yapımlar çoğaldıkça; yüzyılların eseri paslı zincirler kırılabilir ...
*** *** *** *** ***
2016, 2015'den güzel geçer, acılar son bulur, ülkemiz hak ettiği huzura, barışa, mutluluğa kavuşur; gençlerimiz ve insanlarımızın kaybıyla duyulan yürek yangınları son bulur İNŞAALLAH...
Bu dilek ve düşüncelerle, tüm okuyanlarımın ve MB yazarlarının yeni yılını kutlar; sağlık ve esenlikler dilerim...
.