Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

15 Mayıs '14

 
Kategori
Güncel
 

Nalına da mıhına da (Yas bitti şimdi gerçeklerin zamanı)

Haklısınız, milletin acısı çok büyük, millet olarak acı çekiyoruz üzülüyor kahroluyoruz, hatta yastayız…
Zaten topu topu üç gün yas ilan edildi…
Üç gün içinde acılar kederler üzüntülerin bitmesi mümkün müdür? Bitmeyecek…
Biz millet olarak sevinci de kederi de adam gibi paylaşamıyoruz. Televizyonlara bakın; sağında solunda yas anlamına gelen siyah kurdele var ama sunucu kahkahalarla gülüyor…
 
***  
 
Neyse önemli değil, önemli olan bundan sonrası. Bu ülkede insanın beş kuruşluk değerini oldum olası yazarım. Karadeniz de bir insanın değeri bir mermi çekirdeği kadardır, yalansa söylesinler…
Maden işletmelerini çalıştırmak da kolay değil madenlerde çalışmak da kolay değil. Buralarda çalışan insanların yaşama şansı yarı yarıyadır. Yani işe girdiğiniz andan itibaren yaşama şansınız yüzde elli…
Evet, haklısınız buralardaki çalışma şartları değişti eskisi gibi değil ama görüyoruz ki yeterli de değil. Bir kere madenlerin sahiplerinin çoğu işinin ehli değil; Konya da bir kömür madenin sahibi akrabamız olan bir “Oto tamircisi” idi. 
 
*** 
 
Eh son zamanlarda da özelleştirmelerin çoğu ehillerine değil de yandaşlarına verildiği için, kaza da bela da geliyorum diyordu…
Oy kaygısı ve makam hırsı, patronların ise para kazanma hırsı gerek siyasi gerek ekonomik gerekse güvenlik açısından almaları gereken önlemleri aldırmıyor, birilerine(?)
İnsanın aklına daha doğrusu benim şu minicik beynime bile takılıyor; Maden ocaklarının içinde “trafonun” ne işi var, diye bunlar görmüyor mu acaba?
Hadi diyelim trafoyu kurdunuz içinde ev gibi tünel kazma makinelerinin ne işi var; bunlar elektrikle çalışıyor hangi trafo saatlerce bunları kaldırabilir…
Trafo kuruldu çevresi çelik ya da kalın duvarlarla örülemez miydi?
Ayrıca kömür madenlerinin önemi ve riskli yapısı içinde otomatik devreye giren yani sensörlü yangın alarm sistemi ile yangın söndürme sistemi neden kurulmaz, şahsen anlayamıyorum.
Her yüz metre de bir ünite hazırlanıp bu ünite sistemleri otomatik bir sisteme bağlanıp kaza anında otomatik kapanıp diğer ünitelere sirayet etmesi önlenebilir miydi acaba?
Neyse bu konu bilim adamlarının ve mühendislerin işi, biraz da “paraya kıyma” işi…
 
***
 
Öncelikle benim dikkatimi çeken bir başka husus var, akşam televizyonda izlerken dikkatimi çekti daha doğrusu; ülkede bunca “kömür madeni” var, ful kadro ve kapasite ile çalışıyor hepsi, “kömür” ihtiyacımız da doğal gaza geçilmesi nedeniyle azalmış. O halde Rusya’dan hala neden “kömür” ithal ediyoruz.
Bu işten kim ve nasıl bir “Rant” sahibidir,  araştırmak da yarar var diye düşünüyorum.
Ayrıca dün açıkladılar bütün kömür madenlerinden çıkarılan “kömürlerin” tonu 150-200 TL iken piyasa da “kömürünün tonu” 1.100 TL sına satılıyor, arada neden bu kadar büyük fark var, bilen var mı?
 
*** 
 
Şimdi gelelim aslı meselemize; Başbakan şu bu bakan olan olmayan herkes; suçluyu arama telaşında, buldular hemen “idam” edecekler sanki. Bu ülkede yapanın yanına kar kalmıyor mu da?
Tıktınız adamı, içeri, yandaş ve güçlü birinin ricasıyla (?) ya çıkacak ya da paşa paşa çekecek cezasını, adı da hapse tıktık olacak…
Hem böyle yaparak kimi geri getireceksiniz, hangi madenci evine dönebilecek, işte yüzlerce dul kalan kadın yüzlerce öksüz-yetim kalan çocuk…
Kaç gündür izliyoruz yaşanan acıları dramları, kafam kazınıyor; bu acıyı nasıl dindirebiliriz, diye boşa koyuyorum dolmuyor doludan alıyorum boşalmıyor…
Hayat aynen hatta büyük bir hızla ve acımasızca devam ediyor…
 
***  
 
Peki, bu acıları kim dindirebilir kim onlara kol kanat gerebilir, diyorum ve sesli düşünüyorum;
Olsa olsa bunu gerçek Türk Halkı ile ilk zamanındaki ruha sahip Türkiye Cumhuriyeti nin güçlü ve şefkatli kolları yapabilir…
Bakın bugün bir dönem benim de onurla görev yaptığım İş Bankası ve birkaç banka daha Soma faciasında hayatlarını kaybedenlerin ve yaralananların kredi borçlarını silme kararını almış. 
Ayrıca ağır yaralanan ya da çalışamaz hale gelenlere de çeşitli yardımlar yapacaklarmış. Müthiş bir olay bu; İş Bankasının tüm yöneticilerini canı gönülden kutluyorum…
Devlet de benzerlerini yapabilir; madende ölenler “şehit” konumuna alınıp çocuklarına iş garantisi verilebilir, eğitimlerine yardımcı olunabilir, diye düşünüyorum.
Çok zor değil, niye olmasın...
 
Yapmalıdır ve derhal açıklamalıdır ki bu insanlar “insan” yerine koyulduklarını görsünler ve acılar biraz hafiflesin…
 
*** 
 
Ve mutlaka biri veya birilerinin “bedel” ödemesi gerekiyor, Bakan ya da sorumlular istifa eder mi acaba.
Ama bunun bir bedeli olmalı diye düşünüyorum…
Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanı mı olur Çalışma bakanı mı olur ya da Başbakan mı bilemem…
Bu onların onuruna ve insanlık anlayışına kalmış bir şey…
Dedim ya nalına da mıhına da bizim işimiz; istifa kurumu çok çalışmaz biz de ama şayet bu kez çalışırsa bence acılar biraz olsun dinecek ve hafifleyecektir…
 
***    
 
Ne yazık ki elimizden hiçbir şey gelmiyor dua etmekten başka; 
Bu nedenle de hayatlarını kaybeden tüm işçilerimize Allah'tan rahmet kederli ailelerine ve ülkemize başsağlığı ve sabırlar diliyorum.  Mekanları cennet olsun…
 
Erdoğan ÖZGENÇ
Adana 16.05.2014 
 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..