- Kategori
- Anılar
Namık Kemal
milliyet.com.tr
Aralık ayı diyebiliriz ki, Namık Kemal ayıdır. Büyük şair ve yazar Namık Kemal 2.Aralık’da doğmuş; 21.Aralık’da ölmüş. Ve bütün ömrünü Osmanlı Devletinde Özgürlüğü anlatarak, tattırarak, onun için şiirler yazarak geçirmiştir. O devrinde ve şimdi herkesin saygı duyduğu bir “Vatan” şairidir.
Aslında Namık Kemal büyük Milliyetçi şairlerimizden biridir. Fakat o sözü Osmanlı Devleti sırasında söyleyebilmek hapishaneye gitmenin en kestirme yoludur.
“Namık Kemal (21 Aralık 1840, Tekirdağ - 2 Aralık 1888, Sakız Adası), Türk milliyetçiliğinin öncülerinden, Genç Osmanlı hareketi mensubu yazar, gazeteci, devlet adamı ve şairdir.
Yurtseverlik, hürriyet, millet kavramlarına bağlı bir Tanzimat Devri aydınıdır. Bu kavramları Türk fikir hayatına ve edebiyatına sokan kişi kabul edilir. Heyecanlı, kavgacı kişiliği, akıcı, parlak üslubu nedeniyle devrinin diğer yazarlarından daha fazla tanındı. “Vatan Şairi” ve “Hürriyet Şairi” olarak anılan Namık Kemal, şiirin yanı sıra tenkit, biyografi, tiyatro, roman, târih ve makale türlerinde eserler verdi. Özellikle Türk Edebiyatının ilk edebi romanı olan "İntibah" ve batılı anlamda Türk Edebiyatının sahnelenen ilk tiyatro eseri olan "Vatan Yahut Silistre" eserleriyle ünlüdür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü eserleri ve fikirleriyle etkiledi.”(wikipedia)
Aslında , Namık Kemal’in hayatı ve eserleri; ayrıca sürgün anıları onun bu günkü Türk gençliği için çok önemli bir öncü olmasına yol açabilecektir. Fakat bunu engelleyen bir tek şey var. Namık Kemal’in devrinin bütün diğer büyük yazarları gibi bugün anlaşılmayan Osmanlıca dili… Ne yazık ki, onun şiirlerindeki derin anlama artık kolay kolay varamazsınız. Yapılacak tek şey vardır. O güzel insanın eserlerini bugünkü dile aktarmak.
Namık Kemal’in nesirlerinin çoğu bugünkü Türkçe’ye aktarılmıştır. Ama şiirlerinin çevirisini yapmak hiç de kolay değildir; hatta imkansız gibidir. Ama düşüncemize göre, bu büyük şairi daha iyi tanımak adına bu çaba gösterilmelidir.
Bu satırların yazarı da bu çabayı Namık Kemal’in “Hürriyet Kasidesi” için gösterdi. Belki şiir olarak değil ama anlaşılabilmesi için Türkçe söylemeyi yeğledi. Okuyun bakalım, burada hem çevirisini, hem de özgün örneğini veriyoruz. Belki anlayarak onu daha çok seversiniz gençler.
…………………………………………….
Hürriyet Kasidesi (Namık Kemal)
1.Baktık dünya hiç doğru yolda değil anladık
Çekildik kendi isteğimizle devlet kapısından.
2.Usanmazlar iyi insan olanlar halka hizmetten
Yardımseverler mazluma yardımdan kaçınmaz
3.Hor görüldüyse millet şanına dokunur sanma
Yere düşmekle mücevher değerinden eksilmez.
4.Vücudun mayası bil ki vatan toprağındandır
Hiç bir üzüntü duyulmaz vatan için ölmekten.
5.Dünyada zalimin yardımcısı kötülükte ustadır
İnsafsız avcıya hizmet eden köpekten beterdir.
6.Hayatın değerini şöhretten üstün tutanlar
Kalıcı zevkleri geçici olanlara tercih ederler.
7.Nedendir halkın uzun yaşama isteği böyle
Emaneti korumakta insanın çıkarı nedir söyle?
8.Cihanda kendini her bireyden alçak gören kişi
Ayıplanmaktan utanır da niye kendinden değil.
9.Akıllı olanların pişman olup çaba göstermesi
Ders alıp çalışması, felekten öç almak gibidir.
10.Başarının değeri milletin gönül birliğinde durur
Bu yurdu korumak, fikirlerin çatışmasından çıkar.
11. İktidarda olan kişinin gücü dünyayı düzene sokar
Cihanı titretirler düzgün olmakla metin insanlar
12.Kader iyiliğini cömertliğini bir vakit için saklar
Milletteki gevşeklikten, zayıflıktan sakın korkma.
13.Zincire vurulmuş aslana zincir hiç ağır gelmez
Dünyadaki kişilerin talihsizliğinden felek utansın
14.Işık dorukta uzaksa aydınlıktan, çaresizliktendir
Doğa, yerde sürünen yeteneklerden kendi utansın.
15.Biz ki , Osmanlı boyunun eski ulu soyundanız
Kanımız tümüyle şehitlik mayasıyla karılmıştır.
16.Biz öylesine hamiyetli, çalışkan bir milletiz ki
Sade bir aşiretten kocaman bir devlet yaratmışız.
17. Öyle yüce yaratılmış bir milletiz ki, ölmek bize
Ayaklar altında kalıp çiğnenmekten daha iyi gelir.
18. Hürriyet kavgası ateşler içinde olsa bile ne gam
Hiç kaçar mı, gayret meydanından yiğit olan
19.Celladın zalim kemendi acımasız ejder olsa bile
İnsan için esaret zincirinden bin kez daha iyidir.
20.Felek her türlü belasını, cefasını toplasın gelsin
Millet uğruna bir hizmetten dönersem kahpeyim.
21.İşimde öyle acılar dertler çektim ki bu iyi bilinsin
En küçüğü bile vezirlikten de, sedaretten de iyidir.
22. Vatan öylesine vefasız bir sevgiliye dönmüş ki
Aşkına düşenleri bir türlü gurbetten çağırmıyor.
23. Ne yalvarır yakarırım, ne de bir menfaat isterim
Görevimi yaparım, her türlü kötü niyetten uzağım.
24.Ey zalim,milletin yiğitleriyle kavgadan sakınmalısın
Zulmünün kılıcı onların kanının ateşi karşısında erir.
25.Zulüm ile işkence ile özgürlüğü yoketmek ne mümkün
Eğer o kadar güçlü isen, hadi aklı kaldır insaniyetten.
26.Gönüldeki çalışma cevheri, elmas cevherine benzer
Ağırlığın etkisinden, baskının şiddetinden hiç ezilmez.
27. Ey hürriyetin güzel yüzü, sen ne büyüleyici imişsin,
Esaretten kurtulduk derken senin aşkının esiri olduk.
28.Güzelliğini gizleme, kalbi fethedecek güç sendedir
Yüzün milletin gözünden ebediyete dek ırak kalmasın.
29. Ey gelecek umudu, sen ne çok can dostuymuşsun
Dünyayı bin üzüntü ve sıkıntısından kurtaran sensin.
30. Hükmetme çağı senindir, hükmünü dünyaya geçir
Yüce Allah yükselişini her türlü belâlardan korusun.
31.Uyan ey yaralı kükreyen aslan, gaflet uykusundan uyan
Senin gezdiğin güzel sahralar , azgın köpeklere kaldı.
……………………………………………………………
HÜRRİYET KASİDESİ (Namık Kemal, özgün şiiri)
1.Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selametten
Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten
2.Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten
Mürüvvet-mend olan mazluma el çekmez ianetten
3.Hakir olduysa millet şanına noksan gelir sanma
Yere düşmekle cevher sakıt olmaz kadr ü kıymetten
4.Vücudun kim hamir-i mâyesi hâk-i vatandandır
Ne gam rah-ı vatanda hak olursa cevr ü mihnetten
5.Muini zalimin dünyada erbab-ı denaettir
Köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten
6.Hemen bir feyz-i baki terk eder bir zevk-i faniye
Hayatın kadrini âli bilenler hüsn-i şöhretten
7.Nedendir halkta tul-i hayata bunca rağbetler
Nedir insana bilmem menfaat hıfz-ı emanetten
8.Cihanda kendini her ferdden alçak görür ol kim
Utanmaz kendi nefsinden de ar eyler melametten
9.Felekten intikam almak demektir ehl-i idrake
Edip tezyid-i gayret müstefid olmak nedametten
10.Durup ahkam-ı nusret ittihad-ı kalb-i millette
Çıkar asar-ı rahmet ihtilaf-ı rey-i ümmetten
11.Eder tedvir-i alem bir mekînin kuvve-i azmi
Cihan titrer sebat-ı pay-ı erbab-ı metanetten
12.Kaza her feyzini her lutfunu bir vakt için saklar
Fütur etme sakın milletteki za'f u betaetten
13.Değildir şîr-i der-zencire töhmet acz-i akdamı
Felekte baht utansın bi-nasib- erbab-ı himmetten
14.Ziya dûr ise evc-i rif'atinden iztırâridir
Hicâb etsin tabiat yerde kalmış kabiliyetten
15.Biz ol nesl-i kerîm-i dûde-i Osmaniyânız kim
Muhammerdir serâpâ mâyemiz hûn-ı hamiyetten
16.Biz ol âl-i himem erbâb-ı cidd ü içtihâdız kim
Cihangirâne bir devlet çıkardık bir aşiretten
17.Biz ol ulvi-nihâdânız ki meydân-ı hamiyette
Bize hâk-i mezar ehven gelir hâk-i mezelletten
18.Ne gam pür âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet
Kaçar mı merd olan bir can için meydân-ı gayretten
19.Kemend-i can-güdâz-ı ejder-i kahr olsa cellâdın
Müreccahtır yine bin kerre zencîr-i esâretten
20.Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin
Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten
21.Anılsın mesleğimde çektiğim cevr ü meşakkatler
Ki ednâ zevki aladır vezâretten sadâretten
22.Vatan bir bî-vefâ nâzende-i tannâza dönmüş kim
Ayırmaz sâdıkân-ı aşkını âlâm-ı gurbetten
23.Müberrâyım recâ vü havfden indimde âlidir
Vazifem menfaatten hakkım agrâz-ı hükümetten
24.Civânmerdân-ı milletle hazer gavgâdan ye bidâd
Erir şemşîr-i zulmün âteş-i hûn-i hamiyetten
25.Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet
Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten
26.Gönülde cevher-i elmâsa benzer cevher-i gayret
Ezilmez şiddet-i tazyikten te'sir-i sıkletten
27.Ne efsunkâr imişsin ah ey didâr-ı hürriyet
Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten
28.Senindir şimdi cezb-i kalbe kudret setr-i hüsn etme
Cemâlin ta ebed dûr olmasın enzâr-ı ümmetten
29.Ne yâr-ı cân imişsin ah ey ümmid-i istikbâl
Cihanı sensin azad eyleyen bin ye's ü mihnetten
30.Senindir devr-i devlet hükmünü dünyaya infâz et
Hüdâ ikbâlini hıfzeylesin hür türlü âfetten
31.Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar
Uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten (Namık KEMAL)
Özgürlüğü, “Vatan” kavramını anlatmak için yıllarca sürgünlerde yatmış ve 48 yaşında Sakız adasında yine sürgünde ölmüş, bu büyük şairi bu ayda bir kez daha anmak her halde aymazlık değildir. Anısı önünde saygı ile eğiliyoruz.