Namus cinayeti işleyenler ne muhafazakâr ne de açık görüşlü

Muhafazakârlarda/dindarlarda kadın istese de böyle şeyler yapamaz ki zaten o inancın içine girmiştir, inancı baskındır, düşünmez yani.

Açık görüşlü kimseler ise namus konusunda böyle öldürecek kadar hassas değildirler. En fazla eşinden boşanır.

Bu durumda namus cinayeti işleyenler ne muhafazakâr ne de açık görüşlü.

Peki, kim bunlar?

Ekonomik olarak orta sınıf olduğu gibi sosyal anlamda da orta sınıf vardır. Yani ne muhafazakârlar kadar katı ne de açık görüşlüler kadar serbest.

Zaten sorun onların böyle olmalarıdır. Katılık olmadığı için kadın kendini serbest hisseder, bazı şeyleri yapabileceğini sanır. Erkek muhafazakâr sınıfında değildir ama namus ölümcül bir değer, kendisi de cahildir.

Muhafazakâr olsa ondan iyi, muhafazakâr belki de öldürmez. Bu, dejenere olmuş bir kimliktir. Bir o yana dalsınmış bir bu yana, karasız kalmış, bilgisi görgüsü yok cahil, kendini bir yere oturtamamış, boşlukta, değerleri yok olmuş, uçurumun kenarında, bir hiçtir adeta.

Kendini ispat etmek zorundadır, yoksa içinde bulunduğu toplumda yaşayamaz. O şu haliyle hiçbir şey değildir. Bu cinayeti işleyerek kendine bir kimlik bulacak “namusu için karısını öldüren adam”

Orta sınıfın bela olduğunu “Orta Sınıf” başlıklı yazımızda yazmıştık. İyiler de kötüler de ağırlıklı olarak buradan çıkar.