Namusun gerekçesi ahlak değil, mahremiyetiniz ziynetinizdir düşüncesi

Namus konusunda ahlakla bağlantı kuruluyor, hatta birbirinin yerine kullanılıyor. Genel algı böyle ama namusun ortaya çıkış nedeni ahlak olmayabilir. Kadının vücuduna namahrem eli değmesi kötü bir şey olup ahlak bozukluğu şeklinde değerlendiriliyor ama bana göre namusun var olmasının nedeni bu olmayabilir.

Namus koruması kadınların mahremiyeti ziynetidir(yani en değerli varlığıdır) anlayışıyla ilgili; değilse kadına dokunmak ahlaksızlıktır/kötü bir şeydir anlamında değil.

Aslında bu da var ama asıl neden kadının mahremiyetini(cinsel kimliğini) yüceltmek; yani kadını değerli yapmak, her istediğinde ulaşamıyorsun.

Namusun bu iki gerekçesi(bizim bildiğimiz ahlaki yan ve benim ileri sürdüğün mahremiyetin ziynet olarak görülmesi)birbirinden farklı.

Namusu ahlak olarak kabul ettiğiniz zaman toplumsal koruma/yasak giriyor işin içine ve bazen bu koruma ölümcül olabiliyor.

Ancak mahremiyetiniz ziynetinizdir(bu nedenle koruyun) denildiği zaman kişinin kendi sorumluluğu. Değerli bir insan olmak için mahremiyetini koruyor. İlişkiler vücudu kirletebilir. Yani biri toplumsal diğeri kişisel. Ve mahremiyetiniz ziynetinizdir daha mantıklı.

İleri ülkelerin kadınları namussuz mu yani? Namusu şu bildiğimiz ahlakla ilişkilendirmeden sadece kadınlık onuru, değerli olma gibi nedenlerle mahremiyetlerini koruyorlar. Bunu yapmayanlar orada da sokak kadını. Tek fark namus diye bir saçmalık yok.

Onlar mahremiyetlerini kendi onurları için koruyorlar. Bizde ise toplum tarafından ahlaksız damgası yememek için var. İleri ülke kadınları mahrem/namahrem gibi(bir nikahla mahrem oluyor)gibi şeylere takılmadan kendi değerlerini düşürmeyecek ilişkilere giriyorlar. Ve buna kendileri karar veriyorlar. Toplumun dahili yok.