Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ismail hakkı özsarı

http://blog.milliyet.com.tr/ihozsari

12 Nisan '16

 
Kategori
İlişkiler
 

Nankörlük

Nankörlük
 

alıntıdır


Kurt’un birini avcılar fena halde sıkıştırmışlar. Öldüreceklermiş. Zavallı(!) hayvan ormanda oradan oraya koşuştururken karşısına bir köylü çıkmış. Adam elinde çapasıyla tarlasına gitmekteymiş. Çaresiz durumda kalan Kurt köylünün önüne çökmüş ve yalvarmaya başlamış.

“ Ey insanoğlu ne olur bana yardım et. Avcılardan kaçıp kurtulacak takatim kalmadı. Peşimdeler. Her an beni öldürebilirler.”

Bu sözler üzerine köylü hiç düşünmeden yanında taşıdığı çuvalın ağzını açmış ve kurda çuvalın içine girmesini söylemiş. Çuvalı sırtlanıp yoluna devam etmiş.

Bir süre sonra avcılara rastlamış. Avcılar kendisinin kurdu görüp görmediği sormuşlar. Köylü de görmediğini söyleyerek yoluna devam etmiş. Bir süre daha yoluna devam ettikten sonra kurdu serbest bırakmış.

Kurt teşekkür ederek, “Bana çok büyük bir iyilik yaptın” demiş.

Köylü de “Önemli değil” diyerek yoluna devam etmek istemiş ancak kurt, “Bir dakika” diye seslenmiş. “Çok uzun zamandır bir şey yemedim. Açım. Başka yiyecek bir şey yok. Seni yemem gerekiyor” demiş.

Köylü şaşırarak; “Olur mu, ben senin hayatını kurtardım” demiş.

Bunun üzerine kurt, “Yapılan iyilikler çabuk unutulur, ben de kendimi kurtarmak için seni yiyeceğim. Yaptığın iyiliği unutmak zorundayım” demiş.

Bir süre aralarında tartışmışlar. Ama uzlaşamamışlar. Bu konunun çözümünü ormanda karşılarına çıkacak üç kişiye sormaya karar vermişler.

Karşılarına önce yaşlı bir inek çıkmış. İneğe konuyu anlatmışlar. İnek de “Hangi vefa duygusundan bahsediyorsunuz siz! Ben sahibime yıllarca buzağı verdim, süt verdim. Beni arabasına sabanına koştu. Yaşlanınca da kasaba satmaya kalktı. Ormana kaçarak canımı zor kurtardım” demiş.

Kurt bu sözler üzerine çok sevinmiş. Derken karşılarına bir köpek çıkmış. Aynı konuyu köpeğe de anlatmışlar. Köpek de “Ben hizmetin değerini bilen efendi görmedim” diye yanıtlamış.

Kurdun sevinci bir kat daha artmış.

Son olarak da karşılarına bir tilki çıkmış. Konuyu tilkiye enine boyuna anlatmışlar. Tilki de “Anladım anlamasına da kurt kardeş ama sen bu küçücük torbaya nasıl girdin bir türlü onu anlamadım” demiş.

Kurt anlatmaya çalışsa da tilki “Gözümle görmeden inanmam”  demiş.

Çaresiz kalan kurt torbaya tekrar girmiş. Girer girmez de köylü torbanın ağzını bağlayarak bir taşla kurdu öldürmüş. Sonra da tilkiye dönerek “Sana minnettarım. Beni kurtardın” demiş.

Tilki de “Benim için bir zevkti” diye yanıtlamış. Bütün bunlar olup biterken köylünün gözü bir ara tilkinin çok güzel olan kürküne kaymış. Bu kürkü sattığında alacağı parayı düşününce tilkiyi hemen oracıkta öldürüvermiş.

Kurda dönerek,“Sen haklıymışsın kurt kardeş, yapılan iyilikten çabuk unutulan bir şey yokmuş” diye mırıldanmış.

Sevgili okurlarım, hemen hemen herkesin bir ya da birden çok nankörü vardır. Ne gariptir ki bu nankörlerin çoğu da yakın akrabalar arasından çıkar. Çünkü “TAŞ UZAKTAN GELMEZ” derler.

Nasreddin Hocanın “Ben o adama iyilik yapmadım ki beni niye dövsün” fıkrasını bilmeyenimiz yoktur.

Bir de “YAPTIĞIN İYİLİKLERİ UNUT AMA SANA YAPILAN İYİLİĞİ UNUTMA” diye bir atasözümüz vardır.

İyi de; iyilik yaptığınız insan size kötülük yaparsa yani NANKÖRLÜK edere ister istemez siz de yaptığınız iyiliği hatırlıyorsunuz ve dillendiriyorsunuz.

 
Toplam blog
: 291
: 1113
Kayıt tarihi
: 12.07.12
 
 

Emekli öğretmenim. Kitap okumayı ve düşüncelerimi paylaşmayı çok severim. Tarih özel ilgi alanımd..