Napoli kokuyor

Ne diyordu Şef Seattle, “ <ı>Toprak insana değil, insan toprağa aittir. Ve bu dünyadaki herşey, bir ailenin fertlerini birbirine bağlayan kan gibi, ortaktır ve birbirine bağlıdır. Bu nedenle de dünyanın başına gelen her felaket insanoğlunun da başına gelmiş sayılır. “

Üretimden tüketime, kontrol edilemeyen “atıklar” dünyanın sorunu olmaya başladı.

Kimi yerde turizmi bitirdi, kimi yerde insanları yurdundan, kimi yerde de insanı canından etti.

Türkiye’de sanayileşme yolunda programlarını uygularken “ atıklarla “ ilgili sorunlarını görmezden, duymazdan gelerek, yasal ve maddi koşulları yerine getirmedi.

Biriken “atık sorunlarımızın” gelecekte, daha büyük ekonomik kayıplara neden olcağını ve gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam ortamı bırakmadığımızın hesabını yapamadık.

İlgili kurumlar, son günlerde, kıt kaynaklarla Katı Atık Bertaraf Tesisleri kurmak için yoğun bir çaba içindeler. Ancak, hiçbir yerleşim beldesi bu tesislerin kendi sınırları içerisinde kurulmasına razı değil.

Biz bu haberleri, “Köylünün çöp isyanı” manşeti altında okuyoruz.

Kayseri’den İstanbul’a; Kahramanmaraş’tan Kırıkkale’ye; Manisa’dan Alanya’ya; Giresun’dan Yalova’ya, Kuşadası’ndan Ergene’ye … her yerde “çöple “ ilgili bir sorun var.

Geçtiğimiz aylarda, Alanya – Esentepe’de kurulması planlanan, Katı Atık Bertaraf Tesislerini, köylerinde istemeyen köylülerin TV’deki görüntüleri geldi gözümün önüne.”İstemiyoooooz!”

Biz bu haberlerle yoğrulurken, o da ne?! Dünya'nın 6'ncı gelişmiş ülkesi İtalya'nın Napoli’de, iki haftadır çöplerin toplanmaması üzerine halk ve ordu çatışıyor. Üstelik sorun 15 yıldır ortada duruyorken.

Ajans haberlerinden, “ Napoli sokaklarında 100 bin tondan fazla çöp biriktiği, iş yerlerinin ve okulların açılmadığı, devlet dairelerinin yarım gün çalıştığı, halkın evde oturmaya mahkum kaldığını ve ciddi bir epidemi hastalığı riski olduğu” haberlerini alıyoruz.

Vezüv Yanardağı'nın eteklerinde kurulan bu sevimli turistik belde insanı, sokaklardaki dağ gibi biriken çöplerle, iğrenç kokularıyla yaşıyor. Duruma hükümet asker göndererek el koymak zorunda kalıyor.

İnsanın inanası gelmiyor.

Olayın perde arkasında, çöp toplama işinden büyük paralar kazanan mafyanın yeni çöp işleme merkezleri açılmasını engellediği öne sürülse de, yerel yönetimin zaafiyetinin olduğu da ortada.

Yaşanan, modern dünyanın, büyük ve tarif edilemez bir trajedisi.

Ne diyordu Şef Seattle, “Gündüz ve gece bir arada olamaz.”

Olmuyor işte!