Napolyon 1795 – 1810

Bir de bizlere okumaz, bilmez derler. Oysa bizlerin bildiğini yabancılar asla bilmez. Bizde herkes Napolyon’u bilir. İnanın bilirler. Çocukken onun anlatılarını annemden babamdan çok dinlerdim. Onun yan duran şapkasını biliriz, elinin birini ceketinin düğmeli yerinde sakladığını biliriz, onun para – para – para dediğini biliriz. Kapısının hızla vurulduğunda ne oldu diye sorduğunda komutanım savaş başladı dediklerinde: hay Allah bende imtihan var dediğini çocukken söylerlerdi biliriz.

Bütün bunların yanında onun büyük aşkı Josephine’i biliriz.

Gerçi bu konuda sinemada bizlere çok yardım etmiştir. Büyük komutanın hayatını anlatan bir çok filmde izlemişizdir.

Ben sizlere birkaç yerden aldığım küçük ama onu ve büyük aşkını anlatan yazıları aktaracağım. Gerçi büyük aşk nasıl heba olmuş göreceksiniz ama ne yapalım. Bu aşkta böyle bitmiş…

* Napolyon güzel Josephine'i görür görmez vurulmuş ancak kendini ifade etmesi seneler sürmüştür.
* Bir kez bir araya geldikten sonra, ihanet ve dramla dolu gerçekten fırtınalı bir aşk yaşadılar.
* Josephine bir varis doğuramayınca, Napolyon onu başka bir kadın için terk etti ve Josephine kalp kırıklığından öldü.
* Napolyon Josephine'i asla unutamadı. (alıntı)

Böyle biten aşk hâlbuki nasıl başlamıştı. Napolyon güzel genç kızı görür görmez âşık olmuş. Onun Rose olan adını Josephine olarak değiştirmiş. Onunla evlenmiş. Birde ona yazdığı aşk mektupları varki, asıl filmlere konu olanda bunlar olmuş. Savaşta, cephede nerede olur ise olsun devamlı sevdiği kadına aşk mektupları yazmış. Onu ne kadar özlediğini, onu ne kadar çok sevdiğini dile getirmiş, büyük komutan. Fransa İmparatoru ve İmparotiçesi olan bu âşık evliler çocukları olmayınca ayrılmışlar. Ne hazin…

Nazan Şara Şatana

http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

http://twitter.com/#!/nazansarasatana