Nar-ı Aşk

KİTABIN ADI : NAR_ I  AŞK

TÜRÜ : ROMAN

YAZAN : MİNE SULTAN ÜNVER

YAYINEVİ : TİMAŞ

BASIM TARİHİ : 2012

SAYFA SAYISI : 282

Kainat yaratıldığında bir tek aşk vardı yanıbaşında, can yoldaşıydı. Hala öyle ve hep öyle kalacak. İnsanoğlunun en kadim sızısı aşk! En can yakıcı yarası, en bilindik duygusu!

Hangimiz istemedik ki aşkı en saf haliyle yaşamayı! Hangimiz şikayetçi olmadık zamane aşklarından ve hangimiz imrenmedik eski sevdaların sonsuzluğuna!

Nar’ı Aşk, işte tam da böylesi bir sevdaya çağırıyor bizi. Derin bir aşkın zerafetine sırdaşlık etmemizi istiyor. Gerçek bir aşkın lezzetine tanıklık etmemizi bekliyor.

Beyhan sultan II. Selim’in kızkardeşi, I. Abdülhamid’in yeğeni. Güzelliği dillerde, on sekiz yaşında bir genç kız. Şeyh Galip aşk ehli bir şair. II. Selim’in dostu bir mevlevi dervişi. Yirmi yaşında divan sahibi olmuş bir yürek.  

ŞEYH GALİP

Aşk, 18. yüzyılın ikinci yarısında, Osmanlı  İmparatorluğunun gizemli mücevheri Dersaadet’de bu iki genci seçiyor. İlahi aşkı arayan Şeyh Galip, Beyhan sultana vuruluyor. Beyhan sultan aşkın en acısıyla kavruluyor. Sevdalarının tek tanığıysa, bir mendil. İpek bir mendil dillendiriyor bu aşkın sırlarını.

Ve bu hikayenin gölgesinde kalmış gibi görünse de, bir aşk daha yaşanıyor romanda. Hintli bir köle olarak yolu bu şehre düşen Simla ile, türlü be çeşit macerayla dolu bir hayat yaşayan ispanyol Alehandro’nun kaderleri de kesişecektir İstanbul’da. Aşk, yüzünü farklı farklı biçimlerde gösterecektir her birine.

Mine sultan Ünver uzun soluklu bu iki aşk hikayesini anlatırken, seçtiği her cümleyle dokunuyor yaralı kalplere. Kullandığı dil sade olmasına rağmen, öylesine ustalıkla, naif bir anlatı sunuyor ki okura, kapılıp gidiyorsunuz bu aşk destanına.

Aşkın arka planını, II. Selim, Napolyon Bonaparte, II. Katerina gibi tarihi kişiliklerle beraber, Fransız devrimi, Islahat hareketleri gibi çok önemli olaylar oluşturuyor.  Dönemin siyasi tablosu, hanedanın yaşantısı, siyasi, askeri ve toplumsal hayat aslına uygun bir şekilde, ayrıntılarıyla aktarılıyor. Eser bu yönüyle de, bir aşk romanı olmanın yanısıra, tarihi bilgiler de sunuyor bizlere.  

Kimi kez şehrin sokaklarında geziniyor, kimi kez Harem’de dolaşıyorz. O esrarengiz mekanda, kadınefendilerin, sultanların, haremağalarının, cariyelerin hikayelerine kulak kabartıyoruz.

Gerçekten yaşanmış bir çok ayrıntı romanın kurgusuna birebir dahil edilerek, hikayeye apayrı bir inandırıcılık katılmış. Bu inandırıcılıkta, yazarın ayrıntılı tasvirleri, tarih bilgisi ve farklı üslubunun da büyük bir payı var.

BEYHAN SULTAN YALISI

Şeyh Galip’in hayatı tarihsel gerçekliğe uygun olarak anlatılırken, II. Selim’le olan büyük dostluğuna sık sık değinilmesi, sarayla mevlevihane arasındaki yakınlıktan, II. Selim, Beyhan sultan ve Hatice sultanın da katıldıkları mevlevi ayinlerinden bahsedilmesi ve Şeyh Galip’in anılarına yer verilmesi, tüm yaşananların okurun gözünde canlanmasını oldukça kolaylaştırıyor.

Sevda ateşini yakıyor Nar_ı Aşk. Sadece yakmakla da kalmıyor üstelik. Hiç durmaksızın, harlı odunlarla tutuşturuyor. Kavururken aşık gönülleri aşkın acısıyla, o büyülü duygudan çoktan vazgeçenlere de meydan okuyor.

Aytül  Bingöl