Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Nar'ın zararları!

Nar'ın zararları!
 

Kızarmamış haliyle bile (ç)albenisi var!


Zararlı besin maddelerini içeren yeni bir yazı dizisi ile karşınızdayım.

İlk bölümde konumuz “Nar”.

Nar zararlı bir besindir!

Geçen sene bütün yaz komşu bahçedeki narların büyümesini bekledim. Nara da öyle aman aman düşkünlüğüm yoktur aslında ama komşunun tavuğu misali, nar ağacı yan bahçede olunca gözüme pek bi hoş göründü.

Eylül sonu tam narlar karpuz kadar olduğunda ne yazık ki benim şehre dönme zamanım geldi. “Karpuz kadar” dedim diye hemen “Hadi oradan” demeyin rica ederim. Geçen yaz ektiğim karpuzlar (Balcı şahit) nar kadar büyüdü, yani bu mukayesemde hata yok. Sadece ölçülendirmem biraz kısır döngüye girmiş gibi görünüyor!

Köyden kente dönüş günü baktım narların sahibi komşum evde yok. E benim de bütün yaz sabırla gelişimini izlediğim narları oracıkta bırakıp gitmeye niyetim yok. Bahçe çitinden atladığım gibi soluğu nar ağacının yanında aldım. Yanımda getirdiğim naylon torbaya iki üç tane (vallahi fazla (ç)almadım yemin ederim) nar attım ve torbayı da valize koyup gönül rahatlığıyla köyü terk ettim.

Ertesi gün, "hoş geldin" ziyaretine gelen arkadaşım Ayfer’i salonuma buyur ettim. Köyden ellerimle topladığım narlardan ikram etmek üzere nar torbasını olduğu gibi kapıp salona getirdim. Yerdeki beyaz halının üzerine bağdaş kurup oturdum. Torbayı önüme koyup içinden en kocaman narı çıkardım. Tam karşımda oturan Ayfer’e uzatıyordum ki narın içinden işaret parmağımın yarısı kadar bir böcek fırladı. Hadi yarısı kadar değilse de işaret parmağımın ilk boğumu kadardı!

Böcek beyaz halının üzerinde “nerdeyim ben” şokuyla bir sağa bir sola koştururken, torbadan bir böcek daha çıkmaz mı?

Ayfer anında karşı koltuğa zıplayınca böceklerle bir başıma kaldım. Korkunun verdiği o telaşla dolapta duran böcek ilacını alıp gelmek yerine, elimdeki koca narı kaçışmakta olan böceklerin üzerine defalarca vurdum.

Bam… Bam… Bam…

Ve nar patladı…

Arkadaş o ne kırmızı bir narmış öyle!

Ortalık kan gölüne döndü, bembeyaz halı telef oldu.

Halının yumuşak tüyleri arasında bir türlü ölmeyen böcekler parke zemine fırlayıp süpürgeliğin altına sığınarak gözden kayboldular.

İlk şoku atlatıp da Ayfer’in şaşkınlıktan büyümüş gözleriyle karşılaşınca “Karşı koltuğa zıplayacağına bir nar da sen kapıp destek olsaydın ya!” dedim.

Böceklerin akıbetini bilmesem de halınınkini biliyorum. Altı metrekarelik halıyı yıkama fabrikasına gönderdim. 200 lira ödedim. Narın tanesi yarım kilo olsa, kilosu 100 liradan nar yemiş oldum.

Böylece nar’ın zararlı bir besin maddesi olduğuna hükmettim ve bir daha nar yemeye tövbe ettim.

Şimdi dut zamanı!

Yan apartmanın bahçesinde koca bir dut ağacı var. Yarın sabah birazcık (ç)alsam diyorum, kime ne zararım olur ki?

 
Toplam blog
: 61
: 2350
Kayıt tarihi
: 24.01.08
 
 

17 yaşımdaydım yazmaya ilk başladığımda. Dünyayı tanımaya çalışırken kendimi de tanıdım zaman içinde..