Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '12

 
Kategori
Deneme
 

Nar

Nar
 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Edoğan’la birlikte şu sıralar Azerbaycan’ı ziyaret ediyorlar. Erdoğan çiftine Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile eşi Mihriban Aliyeva' da eşlik ediyormuş.

Bugünkü Milliyet gazetesinde Fikret Bila'nın köşe yazısından öğreniyoruz ki;

Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in eşi Mihriban Aliyeva, Azerbaycan’ın tarihi şehirlerinden Şeki’deki Han Sarayını ziyareti sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Hanım’a dönerek:

- “Nar bizim milli sembolümüzdür” demiş.

Başbakan ve eşi Emine Hanım, “öyle mi?” diye sorunca, açıklamaya devam etmişler.

- Meyvelerin şahı nardır. Çünkü nar şekline yakından bakılınca üstünde taç vardır. O taç devlettir. İçine bakıldığında taneler bireylerdir ama hepsi bir aradadır, birlik ve bütünlük içindedir. Narın içinde perdeler vardır orada da nar taneleri bir aile demektir. Eğer nar taneleri dağılırsa birlik, beraberlik bozulur. Bu sebepledir ki nar meyvelerin şahıdır. Hem devleti hem aileyi hem birlik, bütünlüğü gösterir.

Han sarayında başka figürler de varmış.

Örneğin bir aslanın pençesi altındaki balık:

- Balık, kaygan bir hayvandır. Tutulamaz. Tutsanız da elinizden kayar. Tıpkı hayat gibi,

tıpkı sağlık gibi, tıpkı gençlik gibi...

Aslan figürü:

- Aslan güç sembolüdür. Figürde görüldüğü gibi bir ceylanı yakalamış. Çünkü güçlü, zayıfı ezer.

Bu da onu gösteriyor.

Ve bir ejderha ile bir aslanın birbirine karışmış vücutları :

- İki güçlü her zaman dövüş yapar. Kavga eder. Birbirini yenmeye çalışır.

Azerbaycan gerçekten çok samimi bir memleket. Her Eurovision'da bizleri gururlandırıyorlar. Hele yarışmayı kazandıkları bir önceki senenin Eurovision'unda Azeri bayan şarkıcının eline Türk bayrağını alarak sahneye çıkması yıllar geçse de unutulamayacak güzellikte çok şık bir hareketti. Geçen Eurovision bu nedenle Azerbaycan'da yapılmıştı. Dört dörtlük bir  organizasyon yaptılar. Azerbaycan gerçekten kardeş ülke. Zaten siyasiler de bazen "2 devlet tek millet" olarak tanımlıyor ülke ilişkilerini.

Bu gezi sırasında gündeme gelen "nar", gerçekten her zaman beni düşündürmüştür.

Nar bizim toplumumuzda da etkisi çok olan bir meyvedir.

Narla ilgili pek çok atasözümüz ve deyimimiz vardır.

Mesela bir atasözümüz : "Kavakta Nar Olmaz, Kötülerde Ar Olmaz"

Örneğin iyi kızarmış bir tavuğa, ızgaraya nar gibi kızarmış deriz.

Nar, doğumu, bereketi, çoğalmayı temsil eder. Anadolu'daki bazı antik uygarlıklarda tanrıçaların elinde nar vardır. Yine Osmanlı kültüründe Anadolu'dan gelme bir çoğalma sembolü olarak, sevilen kıza nar göderilirmiş ki, bu evlenme teklifi anlamı gelirmiş. Şarkısı bile var : "şu gelen yar olaydı, elinde nar olaydı" diye.

Anadolu geleneklerinde evin içinde nar patlatmak vardır. Yere atılan nar parçalanıp taneleri dağılır. Böylelikle eve bereket getireceğine inanılır. Bu nedenle, bazen yılbaşlarında kimileri evde hala nar patlatmaya devam eder.

Kimileri de bolluk-bereket için mutfağında nar bulundur, ister resim ,ister bir porselen, isterse meyve olarak.

Yemek için narı ayıklamak her zaman sabır gerektiren büyük bir işidir. Şimdi nar için pratik aletler de çıktı ama eskiden çocukluğumuzda bu çok bir zor işti. Sonra taneleri bir kaba doldurur, kaşıklayarak afiyetle yerdik.

Taneleri aşüre üzerinde de çok sık kullanılır ve güzel bir sunum, görüntü verdiği gibi iştahı da açar.

Çocukken öğrendiğim ilk bilmece de narla ilgliydi: "çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane". Bir tane aldım ama içinden bin tane çıktı, berekete bak. Tıpkı incir ve üzüm gibi.

Türkçe sözlüğe göre Nâr aynı zamanda Farsça ateş de demekmiş. Aşk da kalpte tecelli buluyor, bu sefer de nardan tasavvuf manalarına doğru yola çıkıyoruz.

Bir ara narın dünyayı temsil ettiğini, tanecikler arasındaki incecik zarın ülkeler arasındaki sınırlar demek olduğunu, tüm milletlerin nar tanesi gibi aynı ve eşit olduğunu, birbirlerinden farkları olmadığını okumuştum bir gazete yazısında.

Ayrıca, Nevşehir ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim biriminin de adı Nar'mış.

Ne güzel.

Nar son zamanlarda nar suyu ve nar ekşisi olarak da evlere girmeye başladı.

Günümüz verileriyle ispatlanmış olarak nar kalbe de güç veriyormuş. Rengi itibariyle de zaten kalbi andıran nar, bağışıklık sistemini de güçlendiriyormuş.

Nar ılıman iklimlerde yetişen bir meyve imiş.

Narın ilk olarak İran’da ortaya çıktığı düşünülmekteymiş.

Ermenistan, Azerbaycan, Türkiye, İran ve Hindistan nar yetiştiriciliği yapılan ülkeler arasındaymış.

Ülkeler arası nar üretim miktarı sıralamasına göre İran birinci, Hindistan ikinci, Türkiye ise üçüncü sıradaymış.

Türkiye'de pek çok yerde gözüken nar yoğunlukla Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yetişiyormuş.

Antalya'nın Side beldesi "Nar" demektir. Ayrıca, İspanya’nın güneyindeki tarihi bir şehir olan Granada,

adını nar meyvesinden alıyormuş. Narın ingilizce ismi de zaten bunu çağrıştırıyor: Pomegranate.

Bir ara Nar Filmi çekilmişti. Orada geçen aşağıdaki cümle de gerçekten çok anlamlıydı.

"Hepimiz nar taneleri gibiyiz. Bizi bir arada tutan kabuk; birbirimize duyduğumuz inançtır. Peki ya o kabuk çatlar ve adalet duygumuz kaybolursa. Ya her insan kendi adaletini aramaya başlarsa...

Çatlayan bir nar gibi taneler her yere yayılmaz mı?".

Duygular, inançlar, insanlar ve insan toplulukları için çok önemli bir motivasyon kaynağı. Adeta bir enerji deposu, yakıt deposu.

Nar sembolünü çoğu tarihi filmde gördüğümü hatırlıyorum. "Nar ve sembolizm" diye araştırdığımda da yanılmadığımı gördüm. Kur'an-ı Kerim'de de Nar 3 yerde geçiyormuş :

"Yahudi inancına göre nar, doğruluğu simgeler. Bir inanca göre, Adem ile Havva’ya yasak olan cennet meyvası elma değil, nardır. Bu yüzden, Hıristiyanlar’ın dini süsleme sanatında nar, sıklıkla kullanılan bir motiftir. Papaz giysilerinde, oda duvarlarına asılan dinsel süsleme amaçlı kumaşlarda ve metal işlerinde nar motifine rastlanır.

Kuran’da nar sözcüğü 3 kez geçmektedir: Enam Suresi 99 ve 141, Rahman Suresi 68. Bunların ilk

ikisinde nar, Allah’ın yarattığı güzel şeylerin bir örneği olarak verilmiştir, üçüncüsünde ise cennetteki bir meyve olarak anlatılmaktadır.

“O, çardaklı, çardaksız olarak bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmalıkları ve ekinleri, zeytini ve narı (herbiri) birbirine benzer ve (herbiri) birbirinden farklı biçimde yaratandır. Bunlar meyve verince meyvelerinden yiyin. Hasat günü de hakkını (öşürünü) verin, fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.” (Enam, 141)

“O gökten su indirendir. İşte biz onunla her türlü bitkiyi çıkarıp onlardan yeşillik meydana getirir ve o yeşil bitkilerden, üst üste binmiş taneler, -hurma ağacının tomurcuğunda da aşağıya sarkmış salkımlar- üzüm bahçeleri, zeytin ve nar çıkarırız: (Herbiri) birbirine benzer ve (her biri) birbirinden farklı. Bunların meyvesine, bir meyve verdiği zaman, bir de olgunlaştığı zaman bakın. Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için (Allah'ın varlığını gösteren) ibretler vardır.” (Enam,99)

“İçlerinde her türlü meyve, hurma ve nar vardır.” (Rahman,68) "

Bolluk-bereket düşüncesi en güzel duygulardan. Her insanı heyecanlandırır. Nar da herhalde bunu en güzel sembolize eden bir meyve. Narın şekli de ayrıca çok yumuşak ve estetik. Tıpkı yumurta, yunus ve fil gibi.

Her daim böyle güzel sembollerin peşinden koşmak dileğiyle.

 

 
Toplam blog
: 648
: 2341
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

1995 ODTU Fizik Lisans, 1998 ODTU Fizik Yüksek Lisans (Biyofizik)  mezunuyum. Özel sektörde kalit..