Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '20

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

NARMANLI HAN'I SEVİYOR MUYUZ

Beyoğlu’nun eski simgelerinden biri olan Narmanlı Han’ın restore edilmesi çok konuşulmuştu. Doğrusu nasıl restore edildiği diyelim. Tarihi dokusunun geri dönülmeyecek şekilde zarar görmesinden sonra içindeki dükkanlar da konuşuldu.

 

Benim ziyaretlerimden hatırladıklarım ve teyit ettiğim bazı dükkanlar: Starbucks, Viyana Kahvesi, Celtic Irish Pub, Museum of Illusions, Roof Bar.

 

Korona virüs öncesi iki kez gittiğimde oturacak yer bulabildim. Bu saydığım dükkanların çoğu da ilgi görüyordu. Özellikle müze önündeki kuyruklar azımsanamaz. Yemek noktasından girip Roof Bar’a çıkana kadar pop müzik kliplerine benzer renkli ve devasa figürlerle tasarlanmış cafelerden geçtim. Roof Bar’ın ise güzel bir manzarası vardı. Beyoğlu’nun o basık, noir havasını yansıtıyordu. Barın kalitesi hakkında bir şey söylemeyeceğim, yazının konusu zaten bu değil…

 

Beyoğlu’nu diğer ziyaretlerimde, hanın kapısından ne zaman baksam, gündüz veya akşam farketmeksizin dolu olduğunu gördüm. Hafta içi  bile hiç fena kalabalıkta değildi. Mimarisi, “han” oluşu şu soruyu aklıma getiriyordu:

“Herkes hayal kuruyor ama ne olsun isterdim bu handa? Ahmet Hamdi Tanpınar, Aliye Berger’i mi?” Hayal kurarken bile ister istemez ekonomik engellerle karşılaşıyoruz. O zaman “AVM”leştirilmesi hakkında eleştiriler yersiz miydi?

Başka türlü düşünülemez miydi? Herkes, kendi hayallerinden konuşuyordu neticesinde.

 

Bir başka hanı anmam gerekiyor burada:

 

İzmir’de Büyük Kardıçalı Han hayran olduğum, hâlâ ayakta kalan yapılardan biri*. İçerisinde yüzyıldan fazla eski bir asansör ve koridorlarından gelen piyano sesleri sizi başka bir dünyaya götürüyor. Gezindiğimde yeni mezun ve genç müzisyenlerin, fotoğrafçıların, ressamların ve neyzenlerin atölyelerinin olduğunu keşfettim. Bazısıyla sohbet etme şansım da oldu. Hanın giriş katında, tost yapan esnaf büfe, kadın erkek oturabileceğiniz, 5 liraya Türk kahvesi içebileceğiniz kahvehane, hemen yanında ganyan bulunuyor. Bu giriş katının üst katlarında ise bahsettiğim sanat atölyeleri…

 

Büyük Kardıçalı Han’da olabiliyorsa Narmanlı Han’da belediye teşviğiyle sanat atölyeleri kurulamaz mıydı? Genç sanatçılarımız eserlerini sergiler, satışa sunma şansı elde ederlerdi. Çocuklar müzede sıra bekleyip fotoğraf çektirmektense, pasif ve tüketim odaklı bir deneyim yaşamaktansa, bu tarihi dokuda piyano, keman eğitimi alamaz mıydı? Giriş katları ve handan içeri girdiğimizde bizi davet eden ayak dükkanlarını atölyelere ayırıp üst katları restoran ve kafeye ayırabilir miydik? Böylece sanatçılarla tüketme ihtiyacı içerisindeki insanlar bir araya gelirdi. Hem tüketen hem de üreten mutlu olurdu…

 

Benim ütopya hanım bu şekilde. Bu ara meydanlar için halka açık proje oylamalarını görünce heyecanlandım. Daha çok söz sahibi hissettim kendimi. Yazıyı ele alma nedenim de bu yüzden.

 

 

 

 

 

* Yangınların birçoğunun nedeni elektrik ve sigara. Maalesef ki han, yangında büyük hasar görmüş. Restoresi ertelenen hanlardandı. https://www.milliyet.com.tr/gundem/tarihi-handa-yangin-cikti-cocuklarin-ders-aldigi-iki-piyano-yandi-6039180

 
Toplam blog
: 5
: 110
Kayıt tarihi
: 26.11.20
 
 

15 Kasım 1996'da İstanbul'un küçük bir semtinde doğdu. Yazmaya ilgisi küçük yaşlarda başladı. Lis..